52 TL kaç isimsiz ırgatın karnını doyurur?

Mardin’den, Urfa’dan, Diyarbakır’dan, Batman’dan tarımsal ürünlerin olgunlaşmasıyla birlikte bütün şehirlere dağılıyorlar. Mevsimlik tarım işçileri denir; yoksulluk, kamyon kasaları, yiten hayatlar, okul yerine tarlaların öğrencisi olan çocuklar ve hep toparlanamayan hayatlar, hikâyeler diye okunur… Reyhanlı’nın çöl sıcağında soğan tarlalarında onlarca insan. "Akşam olsa da çadırımızda bir çay içsek" diyorlar, o sırada Hatay Ziraat Odası açıklama yapıyor: İşçi yevmiyeleri 52 TL olsun, yemek de içinde olsun. İşçiler soruyor: 52 TL ile kimin karnı doyar?

Google Haberlere Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

HATAY - Çukurova, bereketli topraklar… Pamuk tarlalarının ırgatları, umuduyla göç eden mevsimlik tarım işçileri, savrulmuş hayatlar, gün aydınlanmadan tarlaları yol edenler, birden büyüyen yanık tenli çocuklar, yoksulluk, yoksunluk… Orhan Kemal’den, Yaşar Kemal’den dinledik Çukurova’nın isimsiz ırgatlarını. Mevsimler döndü, aylar, yıllar geçti; bir Çukurova’nın sarı sıcağı değişmedi bir de işçilerin ‘kaderi’. Hala kamyon kasaları dolu, hala işe karanlıkta başlayıp karanlıkta bitiriyorlar ve hala bereketli toprakların isimsiz ırgatları onlar… Çukurova denilince akla hep baş şehri Adana gelir. Adana kadar bereketli topraklara sahip Hatay da paylaşır ırgat yoksulluğunu… Biz Hatay’ın soğan işçilerinin sesini taşıyalım dedik okuyucularımıza.

İŞÇİYE KORONA İŞLEMEZ Mİ?

Geçen hafta Hatay Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu yaptığı toplantıda, Hatay sınırlarında çalışacak tarım işçilerinin yevmiyelerini 52 TL olarak belirledi. Yemek ücretinin de yevmiyeye dahil edildiği açıklama, Hatay’daki birçok çevreden tepki aldı. Biz de hayatlarını bir bavula sığdırıp, şehir şehir gezen işçilere, ‘52 TL kaç boğazı doyurur’ diye sormak için Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin yolunu tuttuk.

Çoluk çocuk tüm günleri soğan tarlalarında geçen işçiler, işe güneş doğmadan başlayıp, hava kararıncaya kadar devam ediyorlar. Öyle şaşmaz bir düzen ki tüm dünyayı eve tıkayan korona virüsü dahi bu çalışma düzenini değiştirmemiş. İşçiler, sokağa çıkma yasakları boyunca çalışan işçiler, “İşçiye korona işlemezmiş” diyorlar.

'ZATEN GÜNLÜK 30 TL MASRAFIMIZ VAR'

Urfa’nın Siverek ilçesinden kalabalık ailesiyle Reyhanlı’ya gelen tarım işçisi, “Sabah 5 buçukta çadırlardan kalkıyoruz, 20-30 kişi servislere biniyoruz. Akşam hava kararıncaya kadar tarladayız. Çadırda ne kadar iyi dinlenebilirsin ki. Korona zamanı bile çalıştık biz. İşçiye korona işlemiyor diye düşünenler, 52 TL ile de geçineceğimizi düşünmüşler. Bizim zaten günlük 30 TL masrafımız var 22 TL için mi bu eziyeti çekelim. Acaba bu kararı alanlar 52 TL bizim yaptığımız işi yaparlar mı merak ediyorum” diyor.

Yine başka bir işçi de 52 TL yevmiye kararını alanların tarlalara uğramayıp, işçinin hangi şartlarda çalıştığını bilmeyenlerin aldığı bir karar olduğunu belirtiyor. Salgın zamanı dahi hijyenik olmayan çadırlarda, maskesiz, eldivensiz çalışmalarının Ziraat Odası’nın sorunu olmayıp, yevmiye, çalışma saatlerini sorun etmesini ise işçiye verdikleri değeri ortaya koyduğunu düşünüyor.

'OKULU BIRAKTIM SOĞAN YÜZÜNDEN'

Tarlalarda sadece yetişkinler değil ‘iyi bir iş gücü’ olarak çocuklar çalışıyor. Kimisi toprak altından soğan çıkarıyor, kimisi toprak üstüne çıkarılmış soğanı kesiyor, kimisi toplayıp çuvala dolduruyor. Yaşları küçük, yüzleri büyük çocuklar… Yanına yaklaştığım İbrahim Çakmak, “Bizim derdimiz büyük abla, okulu bıraktım soğan yüzünden, rezillik” diyor. İbrahim bu yılki tatil planını da şöyle anlatıyor: “2 ay Reyhanlı’da kalacağız. Buradan Amasya’ya gideceğiz. Amasya’da 1 ay kaldıktan sonra Ankara’ya gideceğiz. Ankara’da da 1-2 ay kalıp sonra yine Urfa’ya döneceğiz. 4 yıldır bu işi yapıyorum. Sabah 5’te işbaşı yapıyorum akşam. 7’ye kadar. Günlük 50 TL alıyorum. İşimi sevmiyorum ama ne yapayım.” diyor.

'GÜNDE 15 SAAT ÇALIŞIYORUZ'

Hem tarlada hem evde çalışan kadınlar erkek işçiler kadar konuşmaya hevesli değil. Sohbet sırasında cımbızla birkaç kelime alabiliyorum ancak. Kadın bir işçi: “Aldığımız yevmiyeyi bile çok görenler, şu yaşadığımız hayatı yaşayamaz. İki ay bir yerde 1 ay bir yerde sürekli göçebeyiz. Sağlıksız çadırlardayız, günde 15 saat çalışıyoruz. Korona zamanı bile çalıştık. Çalışmaya da mecburuz, aç kalırız yoksa.”

Normal zamanlarda dahi çalışma sıkıntısı çeken tarım işçileri, pandemi sürecinde doğal olarak daha fazla sorunlarla karşılaşıyorlar. En azından bu süreçte çalışma şartlarında iyileştirme bekleyen işçiler, Ziraat Odasının 52 TL beyanıyla hayal kırıklığına uğradılar. İşçiler yetkililerden düzenlemeyi geri çekmesini ya da gözden geçirmesini bekliyor.