İlker Başbuğ adliyede ifade verdi

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "hakaret" ve "iftira" suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında bugün Anadolu Adalet Sarayı'na gelerek ifade verdi. Başbuğ, bir saat süren ifade verme işleminin ardından avukatıyla adliyeden ayrıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ifade vermek üzere Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na geldi.

AK Parti'li 6 milletvekilinin eski İlker Başbuğ ve eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek hakkında yaptığı suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iki ismin "şüpheli" olarak ifadesinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazmıştı. Başbuğ, bu kapsamda ifade vermek üzere avukatı İlkay Sezer ile saat 15.50 sıralarında Anadolu Adalet Sarayı'na geldi.

Başbuğ ve beraberindekilerin Covid-19 tedbirleri kapsamında maske taktığı görüldü.

İlker Başbuğ, katıldığı bir televizyon programında askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının önünü açan düzenlemeye ilişkin ifadeler kullanmış, bunun üzerine yasa teklifinde imzası bulunan AK Partili 6 milletvekili, avukatları aracılığıyla Başbuğ hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

'AYLAR SONRA BUGÜN İLK DEFA SOKAĞA ÇIKTIM'

Başbuğ'un "şüpheli" sıfatıyla Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla, hakkındaki soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı'nın sorularını yanıtladığı öğrenildi.

Bir saat süren ifade verme işleminin ardından Başbuğ ve avukatı İlyas Sezer, gazetecilerin beklediği B kapısına geldi.

Başbuğ, mikrofon tutmak isteyen gazetecilere eliyle "dur" işareti yaparak sosyal mesafenin korunmasını istedi. Bunun üzerine gazeteciler de Başbuğ'a uzaktan mikrofon uzattı.

Salgın nedeniyle aylardır evde olduklarını belirten Başbuğ, "Aylar sonra bugün ilk defa sokağa çıktım. Bunun nedeni adliyeye ifade vermek için gelmem. Size bu konuya gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Sizle ilgili ne yapabileceğimizi, yazılı olarak açıkladım, avukatım size verecek" dedi.

Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, yazılı açıklamayı gazetecilere dağıttı. İlker Başbuğ da aracına binerek adliyeden ayrıldı.

'İDAM OLSAYDI BUGÜN ARANIZDA OLMAYABİLİRDİM'

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ yazılı açıklamasında, 28 Ağustos 2008'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı olarak göreve başladığını belirterek, o gün yapılan Genelkurmay Başkanlığı Devir ve Teslim Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyal ve politik yaşamı biçimlendirmeye ve dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar" dediğini hatırlattı.

Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Enver Altaylı'nın Fetullah Gülen'e yazdığı mektupta "Yeni Genelkurmay Başkanı'nın zatıalinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir" ifadesini kullandığını aktaran Başbuğ, şunları kaydetti:

"30 Ağustos 2010'da emekli oldum. 6 Ocak 2012'de tutuklandım. 5 Ağustos 2013'te FETÖ mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Eğer o gün, Türkiye'de idam cezası kalkmamış olsaydı, bugün aranızda, hayatta olmayabilirdim. Yargıtay'ın kararı ve yeniden yargılanma neticesinde iddia edilen 'Ergenekon Davası' tarihin çöplüğüne atıldı. 26 ay Silivri'de cezaevinde tutuldum, hürriyetim elimden alındı.

Genelkurmay Başkanlığı görevim süresince, cezaevinde bulunduğum ve cezaevinden çıktığım günden bugüne kadar, TSK'ye karşı yürütülen komplolar ile mücadele ettim. Bu mücadeleyi bir görev ve sorumluluk olarak kabul ediyorum. Bu mücadele, 'Ergenekon'dan Çıkış' isimli kitabımda detaylı olarak anlatılmaktadır. Verilen bu mücadeleyi bazıları hayal bile edemez."

"Haksız ve anlamsız bir hakaret iddiası ile 'şüpheli' sıfatıyla ifade vermeye çağrıldığını" anlatan Başbuğ, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu anı tarihe bir not olarak düşmek istiyorum. 50 yıl bilfiil TSK'de görev yapan ve Türk ordusunun en üst makamına gelen, geçmişten bugüne kadar yaptıkları ve davranışları herkes tarafından net olan birisi olarak, TBMM'nin manevi şahsiyetini hedef alan bir konuşma veya davranışımız söz konusu olamaz.

26 Haziran 2009 günü TBMM'ye getirilen yasa değişikliklerinden birisi Anayasa'ya aykırıdır. Bu yasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından 21 Ocak 2010'da iptal edilmiştir. Burada üzerinde durulan noktalar; Anayasa'ya aykırı bu yasa değişikliğinin kimler tarafından hazırlandığının ve bu yasa değişikliklerinden kimlerin faydalandığının, neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmesi ve sorgulanmasıdır. Takdir, yüce Türk milletinindir."

İLKAY SEZER: MİT, FETÖ'CÜLERİ BİLDİRMEDİ

Öte yandan İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın 15 Temmuz Darbe Komisyonu'na verdiği ifadeye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne FETÖ'cülerin bildirilmediğini anlattı.

CNN Türk'e telefonla bağlanan Sezer, "Sayın Başbuğ'un, Genelkurmay Başkanlığı döneminde FETÖ'den ihraç edilenlerin sayısı nedir?" sorusu üzerine, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın15 Temmuz Darbeyi Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede, hükümetten FETÖ'cüler dahil olmak üzere silahlı kuvvetlere bu konuda bilgi verilmemesi talimatı aldıklarını söylediğini belirtti. Sezer şöyle konuştu:

'MİT TARAFINDAN BİLDİRİLMEDİĞİ İÇİN İŞLEM YAPILMADI'

15 Temmuz Darbeyi Araştırma Komisyonu'na MİT Müsteşarı'nın verdiği bilgiye göre, hükümet FETÖ'cüler dahil olmak üzere, Silahlı Kuvvetler'e bu konuda bilgi verilmemesi yönünde bir talimat verdiği için, Köroğlu cemaati miydi, ismini yanlış hatırlıyor olabilirim. Bunlar irticai yapılanmayla bağlı olduğu için bunlar atıldı. Bunun dışında hiç kimse MİT tarafından bildirilmediği için hakkında işlem yapılmadı. Eğer sayın Başbuğ'un döneminde Genelkurmay Başkanlığı'na ya da YAŞ'a MİT tarafından bildirilen FETÖ'cü varsa onu sorun, isim üzerinden konuşalım." (HABER MERKEZİ)

İlker Başbuğ ifadeye çağrıldıİlker Başbuğ ifadeye çağrıldı