Devlet kararsız: Cezaevinde koronadan ölen var mı yok mu?

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün 13 Nisan'da yaptığı açıklamada korona virüsü nedeniyle cezaevlerinde 3 mahpusun öldüğünü açıklamasının aksine yardımcısı Uğurhan Kuş, "cezaevlerinde koronadan ölen yok" dedi. Devletten gelen farklı açıklamaları milletvekilleri ve insan hakları savunucuları değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun toplantısında CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan Adalet Bakanı Yardımcısı Uğurhan Kuş'a, "Virüs kaynaklı cezaevlerinde kaç ölüm gerçekleşti" diye sordu. Kuş ise bu soruya, "Bizim ceza infaz kurumlarımızda ölüm vakası olduğunu söylemiyoruz. Niye söylemiyoruz? Çünkü yok" yanıtını verdi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise daha önce yaptığı açıklamada üç mahpusun korona virüsü nedeniyle cezaevinde vefat ettiğini duyurmuştu. HDP Kocaeli Miletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, virüs kaynaklı ölümleri isimleriyle açıklarken İHD Cezaevi Komisyonu yetkililerin bu konuda şeffaf olmadığını söyledi. CHP'li İrfan Kaplan ise bakan yardımcısının yanıtı için, "Ölümler ne var, ne de yok minvalinde bir açıklamaydı" dedi.

'VİRÜSTEN KAYNAKLI ÖLÜMLERİ AÇIKLAMIYORLAR'

İnsan Hakları Derneği Cezaevi Komisyonu'ndan avukat Şule Recepoğlu, cezaevlerinde korona virüsü kaynaklı ölümler olduğunu söyledi. Bakanlığın bu ölümleri açıklamadığını belirten Recepoğlu, “Cezaevlerinde ağrı hasta mahpuslar var. Hastalığın yaygınlık oranı belirtilen sayının üstünde. Cezaevlerinde virüsün yayılmaması mümkün değil. Yaşanan ölümlerin virüsten kaynaklı olduğu belirtilmiyor. Başka hastalığı olan birçok mahpus da var. Böbrek yetmezliği, kronik hastalığı olan mahpuslar vefat ettiklerinde virüsten kaynaklı olduğunu söylemiyorlar. Korona virüsü bu hastalıkları tetikliyor. Bu ölümlerin büyük ihtimalle virüsten kaynaklı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

'BAFRA VE ŞAKRAN'DA ÖLÜMLER OLDU'

İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise Adalet Bakanlığı'nın doğru bilgileri kamuoyundan gizlediğini söyledi. Gergerlioğlu, iki yetkilinin bu açıklamaları için, “Kendi hallerini kendi elleriyle ortaya koyuyorlar” diyerek tepki gösterdi. Daha önce Sincan Cezaevi'nde tutulan Arif Yıldırım adlı bir mahpusun korona virüsü nedeniyle vefat ettiğini ispatlayan Gergerlioğlu hakkında savcılık soruşturma başlatmıştı.

Ömer Faruk Gergerlioğlu cezaevlerinde virüs kaynaklı ölümler olduğunu söyleyerek örnekleriyle birlikte şöyle anlattı: “Salgın başladığından beri cezaevlerini yakından takip eden biri olarak pozitif vakaların çıktığını, ölenlerin olduğunu bakanlardan önce açıkladım. Bafra ve Şakran cezaevlerinde ölüm vakaları vardı. Bunları açıkladım. Örtbas etmeye ve var olan bilgilerin üstünü örtmeye çalıştılar. Bafra Cezaevi'nde Mehmet Yeter, Şakran Cezaevi'nde İsmet Nice koronadan ölen isimler. Hatta Mehmet Yeter'i ailesine haber bile vermeden defnettiler. Olay ortaya çıktığında savcılık açıklama yaparak ailesine ulaşamadıklarını söylemişti. Aile ise böyle bir şey olmadığını söylemişti. İsmet Nice'nin ölüm raporunda da korona yazıyordu.”

Cezaevlerinde virüs kaynaklı başka ölümler de olduğunun altını çizen Gergerlioğlu şöyle devam etti: “Dalaman Açık Cezaevi'nden tahliye olduktan sonra vefat eden başka bir mahpus da var. Tahliye sonrası aileyle konuştum. Nusaybin'de yaşıyorlar. Bu mahpus da koronadan öldü. Sincan Cezaevi'nde virüs kaynaklı ölen Arif Yıldırım'ı açıkladım. Bunu açıkladığım için hakkımda soruşturma başlatıldı. Arif Yıldırım, Ankara Bilkent Hastanesi'ne 23 Mart tarihinde yattı. Bunu ortaya çıkardıktan sonra Yıldırım'ın infazını ertelediler. Tedirgin oldukları için de Yıldırım'ı 9 Nisan'da tahliye ettiler. 14 Nisan'da vefat etti. Evrakları, kayıtları ortada. Bütün bulguları virüs kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bakan yardımcısı gibi 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' kitabı yazmıyoruz.”

'KAÇ KİŞİ HANGİ CEZAEVİNDE ÖLDÜ AÇIKLAMIYORLAR'

Adalet Bakanlığı'nın kamuoyu baskısı nedeniyle açıklama yaptığını söyleyen Gergerlioğlu son olarak şunları söyledi: “Yaptıkları bu açıklamaları da isteksiz yaptılar. Kaç kişi, nerede, hangi cezaevinde öldü? Bu sorulara yanıt vermiyorlar. İşaret ettiğim kişilerin dışında da ölümler var ama açıklamıyorlar. Hep bu ölümlerin üstünü kapatmaya yönelik açıklama yaptılar. En son Silivri Cezaevi'nde yüzlerce vaka ortaya çıktı. Gözaltı merkezlerinde vakalar ortaya çıktı. Savcılıklar bunları yalanlamak ve soruşturma açmakla yetindi. Kamuoyu net tabloyu şimdi görüyor. Adalet Bakanlığı bilgi gizliyor, bilgiyi vermeye çalışan gazeteciler ve milletvekilleri hakkında da soruşturma başlatıyor.”

'PANİK YARATILMAMASI ANLAMINDA...'

CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan ise Adalet Bakanı Yardımcısı Uğurhan Kuş'un sorduğu soruya verdiği yanıt hakkında şunları söyledi: “Sayın bakan yardımcımız bu soruya panik yaratılmaması anlamında yanıt verdi. Tedbirli söylemeye çalıştı. 'Ölümler ne var, ne de yok' anlamında bir açıklama yaptı. İnsanları panik havasına sevk etmemek gerekiyor. Bakan Bey 7 kişinin vefat ettiğini söyledi ama bakan yardımcısı saf bir şekilde bu açıklamayı yaptı.”

Hasta mahpusların durumu

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği de korona virüsü nedeniyle cezaevlerinde birçok sorun yaşandığını dikkat çekti. Dernek açıkladığı raporda virüsün doğrudan ya da dolaylı mahpusların sağlığında etki ettiğini açıkladı. Pandemi döneminde mahpusların sağlığa erişim haklarının kısıtlandığını belirten dernek mahpus hikayelerine de raporunda ayrıntılı yer verdi:

Sabri Kaya (Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu): 55 yaşındaydı. Üç kalp kapakçığında çürüme vardı. Korona virüsü salgını öncesinde hastaneye kaldırılmıştı ve yoğun bakımda tedavi edilmişti. Tedavinin ardından kaldığı hapishaneye dönmüştü. Hapishanede 1 hafta sonra tekrar durumu kötüleşti ve yine hastaneye götürülerek yoğun bakıma alındı. Ailesi, Cumhuriyet Başsavcılığı’na Kaya’nın infazının durdurulması için başvuruda bulunmuş fakat aylardır olumlu cevap alamamıştı. Aile Kaya’nın sağlık durumu sebebiyle hapishanede kalmaya devam etmesinden endişeliydi. Kaya’nın ailesi ve avukatları, insan hakları alanında çalışan sivil toplum örgütleri birçok başvuru yapmasına rağmen cezası ertelenmedi ve alması gereken sağlık hizmetini bu sürede alamadı. Vefat etti.

Mehmet Salih Filiz (Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu): 23 yaşında bağırsak kanseri tanısı kondu. Tedavisi devam ederken Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na zorunlu sevk edildi. 1 aydır Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalıyor. Ödemiş T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kaldığı süre zarfında sağlığı kötüye gitti. Akciğerleri iyi değil ve sürekli kan kusuyor. Özel bir mama ile besleniyor. İlaçları Avrupa’dan geldiği gerekçesiyle kendisine verilmiyor. Maske ve temizlik malzemesi sağlanmamış. Bulunduğu koğuşta sosyal mesafe imkânı yok. Kendisini gören doktor acil hastane sevki istemesine rağmen hastane sevkleri yapılmadı. Hastane sevki yapılabilmesi için Filiz’den korona virüsü olması ve herhangi bir sağlık ihlali durumunda yetkililerin bu durumu kabul etmeyeceğini içeren bir dilekçe imzalaması istendi. Ailesi ve kendisi hastaneye sevk olduktan sonra 14 gün hapishanede karantinada kalması gerekeceği ve tek başına hayatını idame ettiremeyeceği için hastaneye sevk olması konusunda endişeli.

Deniz Yıldırım (Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu): 4 yıldır tutuklu. Bağırsak ve kolon kanseri. 31 Ocak tarihinde ameliyat oldu. İnce bağırsağının bir kısmı dışarıda. 9 Mart’ta kemoterapiye başladı ve kemoterapisi devam ediyor. Karantinada yalnız tutuluyor fakat ihtiyaçlarını tek başına gideremiyor. Ailesi herhangi bir sağlık problemi ile karşılaştığında yanında müdahale edecek kimse olmaması sebebiyle tek başına tutulmasının sorun olduğunu belirtiyor.

Abdulsamet Durak (Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu): Kalp krizi geçirdi. Hastanede anjiyo oldu ve var olan iki stentine ek olarak iki stent daha takıldı. Hastanede kaldığı 3 gün boyunca kelepçeli olarak tedavisi devam etti, psikolojik şiddete maruz kaldı. Hapishanede yeterli bakım sağlanamayacağını düşündüğü için bypass olmadı. Şu an hapishanede karantinada tutuluyor. Koğuşunda kalan bir arkadaşı yanında kalıyor ve bakımını sağlıyor.

Etiketler cezaevi mahpus korona