Erzincan’da Zini Gediği Anma Mekanı’na saldırı
Erzincan’da 1938 yılında Zini Gediği’nde topluca kurşuna dizilenlerin anısına 8 Temmuz 2014 tarihinde inşa edilen Zini Gediği Anma-Hatırlama Mekanı kimliği belirlenemeyen kişilerce yıkıldı. Zini Gediği İnsiyatifi yaptığı açıklamada, "Anma mekanımıza yapılan vahşetin sorumluları kimler ise derhal bulunmasını ve hukuk önünde hesap sorulmasını talep ediyoruz” dedi.
DUVAR - Erzincan’da 1938 yılında Zini Gediği’nde topluca kurşuna dizilenlerin anısına 8 Temmuz 2014 tarihinde inşa edilen Zini Gediği Anma-Hatırlama Mekânı kimliği belirsiz kişilerce yıkıldı.
Anma mekânına yapılan saldırı Zini Gediği İnsiyatifi tarafından yapılan bir açıklamayla duyuruldu. Açıklamada, "1938 Dersim Tertelesi günlerinde Erzincan/Ovacık sınırındaki Zini Gediği’nde topluca kurşuna dizilen atalarımız anısına 8 Temmuz 2014 tarihinde inşa ettiğimiz Zini Gediği Anma-Hatırlama Mekanı 'bilinmeyen' kişilerce yıkıldı. Kısa bir süre önce gerçekleştirilen bu barbarlığa kamuoyunun ve ilgililerin dikkatini çekmek istiyoruz. Bu barbarlığı yapanları affetmiyoruz/affetmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
'KATLEDİLEN MASUMLAR KURDA KUŞA YEM EDİLDİ'
İnsiyatif tarafından yapılan açıklamada, 1938 yılında bölgede yaşanan katliam şu sözlerle anlatıldı:
"8 Ağustos 1938’de herhangi bir suç isnadına, sorgulama ve/veya yargılamaya muhatap olmadıkları halde köylerinden, tarlalarından, evlerinden alınan 100 dolayında suçsuz/günahsız insan, aç-susuz saatlerce yürütülerek, Erzincan-Ovacık (Dersim) sınırında 2700 rakımlı Zini Gediğinde topluca kurşuna dizildiler. Erzincan’ın Kılıçkaya (eski adı Surbahan), Galolar, Magaçur, Brastik, Balibey, Kismikör köylerinden olan bu masumların ortak özelliği Alevi olmalarıydı.
Bu katliamın olduğu dönemlerde Zini Gediği’nin de dahil olduğu bu alan ‘yasak bölge’ ilan edildi. Böylece katledilen masumların cesetleri kurda, kuşa, yılanlara yem edildi. Kendilerine bir mezar yeri ve kefen dahi fazla görüldü.
Bu masumların geride kalan akrabaları ise kadın, çocuk, yaşlı demeden ülkenin batısındaki vilayetlerin köylerine ve birbirlerini on yıl süreyle görmeleri bile yasaklanarak sürgün edildiler. Yıllar böyle geçti. Sorgu sual bile edilemedi bu vahşet. 1950’li yıllarda "yasak bölge" uygulaması bittiğinde Zini Gediği'ne giden köylüler ortalığa saçılmış kemikleri gördüler. En zalimlerin vicdanını bile yaralayacak bu vahşete konu olan katliamın öyküsü kulaklara fısıldandı, yeni kuşaklara aktarıldı.
Nihayet katledilenlerin çocukları ve torunları olarak bizler atalarımızın anısına, ulaşımı oldukça çetin olan ve kemiklerin hala orta yerde olduğu Zini Gediği’nde 8 Temmuz 2014 tarihinde oradaki taşları toplayarak kemikleri içinde topladığımız ve mum yakabileceğimiz bir sade anma mekanı yaptık. O günden bu yana her yıl 8 Ağustos günü bir kaç saat yürümeyi gerektiren bu anma mekanında toplanarak atalarımızı anmakta; anılarına mumlar yakıp, gülbenkler okumaktayız.
'ÖLÜLERİMİZİ ANMAMIZA BİLE TAHAMMÜL EDEMEDİLER'
Bu anma mekânı sadece katledilenlerin torunları olarak bizlerin değil, insanlık adına bu vahşetten rahatsız olan herkesin ziyaret edebileceği ve ölülerimiz ile kalanlarımız arasındaki somut tek kültürel mekan oldu.
Geçtiğimiz günlerde Zini Gediği’ndeki söz konusu anma mekanımız bilinmeyen kişilerce yıkılıp, yerle bir edildi. Demir ve çimento kullanılmadan ve tamamen oradaki doğal taşlardan yapılmış bu masumların mekanı ve içindeki kemikler yeniden ortalığa dağıtıldı. Ölülerimize saygı göstermeyenler, onların anısına da ve en temel insani hakkımız olan ölülerimizi anmamıza da tahammül edemedi.
Elbette bizler atalarımızı daha büyük bir özlemle, daha derin bir bağlılıkla anmaya devam edeceğiz. Elbette onların aziz hatırasını yaşatacağız ve bunun bir parçası olarak anma mekanımızın olduğu yerde her zamanki gibi yeniden ve daha güçlü toplanacağız. Elbetteki onların hatırasını yaşatacak mekanları inşa etmeye devam edeceğiz. Bunu, ilgili kamuoyunun bilmesini isteriz.
Fakat Zini Gediği anma mekanını yıkan veya yıktıranları ve bunun arka planında yer alan düşünsel iklimi şiddetle lanetliyoruz. Bu vandalizmin, gelecek kuşakların barış arayışına da ciddi bir tehdit olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bu nedenle anma mekanımıza yapılan vahşetin sorumluları kimler ise derhal bulunmasını ve hukuk önünde hesap sorulmasını talep ediyoruz." (HABER MERKEZİ)