Demir çelik işçileri: Yasağa rağmen işten çıkardılar

DUVAR - Kıdem tazminatının "tamamlayıcı emeklilik sistemi" adı altında fona devredilmek istenmesine işçiler tepki gösterdi. Çoğunluğu demir çelik fabrikalarında çalışan işçiler giderlerinin her geçen gün arttığını, ücretsiz izin ve kısmi çalışma nedeniyle gelirlerinin düştüğünü dile getirdi. Hükümetin açıkladığı ekonomi paketlerinden kendi paylarına olumlu bir şey çıkmadığını dile getiren işçiler, “Bir de üzerine kıdem tazminatımızı almak istiyorlar. Kıdem tazminatı fona devredilirse patronların bizleri işten çıkarması kolaylaşır” dedi.

Evrensel'den Eren Saran'ın haberine göre, salgın boyunca hükümetin işten çıkarmaları yasakladığını söylemesine rağmen birkaç arkadaşının zorla imza attırılarak işten çıkarıldığını dile getiren bir işçi, “İşten çıkarma yasak dediler ama daha geçtiğimiz gün bir arkadaşımızı işten çıkardılar. Yeni ev kredisi çekmişti, işsiz kaldı. İşçiye baskı yapıp istifa verdiriyorlar. Sadece bizim fabrikada salgın boyunca dört işçi işsiz kaldı. Biz hükümetin kıdem tazminatımıza göz dikmesinin altından da bizim yararımıza bir şey çıkacağını düşünmüyoruz. Bu yine işverenler için yaptığı bir plan olacaktır” şeklinde konuştu.

HABAŞ’ta esnek çalışmanın arttığını ve ücretlerinin tamamını alamadıklarını söyleyen bir işçi ise “Bu süreç bize kimin işçiyi düşünüp kimin düşünmediğini görmemiz için ayna oldu. Esnek çalışma arttı. Kısa çalışma ödeneği paralarımız yattı ama üzerine maaşımızın tamamını alamadık” dedi.

'DAHA FAZLA ÇALIŞTIRDILAR'

İki senedir Kılıçlar fabrikasında çalışan bir işçi “Bizim fabrikamızda kronik rahatsızlığı olanları izne gönderdiler, bizi de eksilen arkadaşlarımızın yerini doldurmak için daha fazla çalıştırdılar. Bugün bu şartlar altında kredi ödüyorum, okula giden kızım var. Asgari ücretin biraz üzerinde alıyorum ama geçinmeye çalışıyoruz. Bize senelik zam yerine altı ayda bir zam yapılsa en azından yüzde beş fark eder. O farkla elimiz biraz daha rahatlayabilir” dedi.

Uzun yıllar çalışmalarının karşılığı olan kıdem tazminatının hakları olduğunu söyleyen işçi, “Bu şartlarda çalışmaya devam etmemizi sağlayan şey, bir yerde tazminatımızı alacak olmamız. O da elimizden alınırsa emekler boşa gidecek. Dünya kadar işçi var. Tazminatları fona devrederek hükümet, elinde kullanabileceği toplu bir para olmasını istediği için bunu yapmak istiyor” diye konuştu.

'SENDİKALI OLAN FABRİKALAR SES YÜKSELTMELİ'

Demir-çelik sektöründe yirmi beş senedir çalışan bir işçi, “Biz bayram, seyran demeden sürekli çalıştık. Mutfak ve temizlik masraflarımız, çocuğun ihtiyaçları arttı. Benim kredim yok, kiram yok ama yine de geçinmekte zorlanıyorum. Hükümetin sözde işçilerin yararına yaptığını söylediği açıklamalar işverene yarıyor. Çalıştığımız yerde toz tutma sistemi var ama düzgün çalışmıyor. Önlem alınacak diyorlar ama alınmıyor. Ekonomi paketlerinin de bize bir faydası yok ki. Benim elektriğimi, suyumu, kiramı ödemedikten sonra bu Kovid-19 döneminde bana ne faydası var” dedi.

İşsizlik fonundan patronların ve hükümetin faydalandığını hatırlatan işçi, “Kaç senedir kıdem tazminatı meselesini önümüze getirip duruyorlar. İşsizlik fonunda ne olduğunu gördük, kıdem tazminatını da kendileri için fona devretmek istiyorlar. Sendikalı iş yerlerinden buna karşı ses yükselirse diğer fabrikalarda da etkisi olacaktır. Kıdem tazminatı da giderse patronlar daha rahat işçi çıkaracaktır” dedi.

Emekli olduğu halde hâlâ limanda çalıştığını söyleyen bir işçi de “Emekli olmama rağmen çocuklarımı okutabilmek için hâlâ çalışıyorum. Hükümetin paketlerinden bizim için bir şey çıkmadı. Biz sürekli çalışmaya devam ettik. Emekli olduğumuz zaman kullanmamıza izin vereceklermiş tazminatımızı, o paranın bir karşılığı olmayacak ki. Ev mi aldıracak bize, araba mı aldıracak? Eskiden emekli olduğumuzda aldığımız paranın bir karşılığı vardı. Şimdi bir yaraya merhem de olmuyor” diye konuştu.

On senedir Ege Çelik’te çalışan bir diğer işçi ise “Yıllık aldığım tazminat bir maaş, bunların yaptığı sistemde benim ne kadar kaybım olacak bilmiyorum ama bizim hakkımızı çalacaklar bunu biliyoruz” diye konuştu.