Son darbe korona oldu, yerel basın can çekişiyor

Anadolu’daki yerel yazılı basın, korona virüsü salgını döneminde abonelik ve reklam gelirlerinin düşmesi nedeniyle zor bir süreçten geçiyor. Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya, dijitalleşmenin yerel gazeteler için şart olduğunu söylerken, Safranbolu Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi Serap Karaoğlu zaten ekonomik olarak zor durumda olan yerel gazetelerin şartlarının salgın döneminde daha da kötüye gittiğini vurguladı.

Google Haberlere Abone ol

Elif Şahin Hamidi

KARABÜK - Korona virüsü salgını, güçlükle ayakta kalmaya çalışan Anadolu’daki yerel yazılı basını da olumsuz etkiledi. Gazete satışları kaçınılmaz olarak düşerken, salgınla birlikte gazetelerin abone ve ilan potansiyelinde de büyük bir azalma oldu. Ulusal basın dijitalleşme yolunda önemli adımlar atarken, yerel basın bu dönüşümü henüz gerçekleştirebilmiş değil.

Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya, Safranbolu Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi Serap Karaoğlu ve Karabük Postası Gazetesi Editörü Nimet Soylu’ya salgın sürecinin yerel basın üzerindeki etkilerini sorduk.

'4-5 SİGORTALI ÇALIŞANI BULUNAN GAZETE ZARAR EDİYOR'

Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya, Anadolu basının uzun zamandır zor durumda olduğuna dikkat çekerek, “Safranbolu’da üç tane, Karabük merkezde yedi tane günlük gazete var. Bu gazeteler vasıflı gazeteler, yani Basın İlan Kurumu’ndan ilan alan gazeteler. Dolayısıyla devlete karşı yükümlülükleri var; sigortalı beş çalışanının olması gerekiyor. Gazetelerin kâğıt girdileri dolar üzerinden olduğu için son beş yıldır tüm Anadolu basını sıkıntıda. Bu sıkıntı Karabük’e de fazlasıyla yansıyor. Bu sıkıntının en önemli nedenlerinden biri resmi ilan alamıyor olmak.

Metin Kaya: Anadolu’daki kırk-elli yıllık basın kuruluşları kapanma aşamasına geldi, çoğu kapandı.

.

Devlet yatırımlarının son yıllarda azalmasından dolayı resmi ilan alınamıyor. Bu da demektir ki dört veya beş sigortalı çalışan yükümlülüğü bulunan yerel basında, gazeteler zarar ediyor. Dolayısıyla Anadolu basını can çekişiyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.

'ANADOLU BASINININ HALİ İÇLER ACISI'

Gazetelerin ayı zararla kapattığını ifade eden Kaya, salgınla birlikte ilanları durma noktasına gelen çoğu gazetenin kapandığını belirtti. Salgın sürecinde, Basın İlan Kurumu'nun gazetelerin haftada iki gün, nöbetleşe çıkmasına karar verdiğini ama sıkıntıların bu süreçte artmaya  devam ettiğini söyleyen Kaya, “Çünkü ilanlar neredeyse tamamen durdu. Yıllardır can çekişen Anadolu basınına herhangi bir kolaylık sağlanmıyor. Konfederasyonlar, hükumet yetkililerine bu sorunları iletiyorlar, ancak ufak tefek destekler dışında can suyu olabilecek, gözle görülür herhangi bir destek projesi yok ne yazık ki. Anadolu’daki kırk-elli yıllık basın kuruluşları kapanma aşamasına geldi, çoğu kapandı. Dolayısıyla gazeteciler de işsiz kaldı. Ne yazık ki Anadolu basınının hali içler acısı” dedi.

'DİJİTALLEŞME YÖNÜNDE CİDDİ ADIMLAR ATILMASI ŞART'

Salgın sürecinde gündem, çoğunlukla internet mecralarından takip edildi. Basında dijitale dönüş artık bir zorunluluk gibi görünüyor. Yakın zamanda yaşanan kâğıt krizi de aslında dijitale geçmeye davet ediyordu yazılı basını. Ancak yerelde dijital dönüşüm biraz zaman alacak gibi görünüyor. Bugün ulusal gazetelerin de zor durumda olduğunu ve dijitalleşme yolunu seçtiğini hatırlatan Kaya, yerelde henüz dijitalleşmeye geçişin sağlanamadığının altını çiziyor. “Açıkça görülüyor ki en kısa zamanda dijitalleşme yönünde ciddi adımlar atılması şart” diyen Kaya, yerelde dijital dönüşüm için herkesin ilk adımı atacak birilerini beklediği söyledi ve “Şu an Safranbolu ve Karabük’te herkes dayanabildiği kadar dayanmaya çalışıyor ve ilk adımı atacak birilerini bekliyor. Anadolu’da bazı gazeteler birleşti; örneğin on gazete varsa, dörde düştü bunun sayısı. Kendi aralarında anlaşabilenler birleşti. Karabük’te maalesef birleşilemedi henüz” ifadelerini kullandı.

'YEREL BASIN ÜZERİNDE DE BASKI VE SANSÜR VAR'

Basın özgürlüğü konusunda ulusal basında yaşanan zorlukların yerel basın üzerinde de yaşandığını aktaran Metin Kaya, “Ölümlerle ilgili rakamlar konusunda yayın yapan bazı gazeteciler ifadeye çağrıldı. Basın özgürlüğünün kısıtlanması bu dönemde de sürüyor ne yazık ki” dedi.

'GAZETELERİN REKLAM GELİRİ KALMADI'

Safranbolu Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi, Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneği Başkanı ve Küresel Gazeteciler Konseyi Karabük Temsilcisi Serap Karaoğlu da salgın sürecinde gazetelerin bayi ve abonelik satışlarının azaldığını ve ekonomik sıkıntıların arttığını belirtti.

Serap Karaoğlu: Yerel gazetelerin bayi satışları ve abonelikleri yok denecek kadar azaldı.

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de basın sektörünün zor bir dönem geçirdiğini ifade eden Karaoğlu, “Zaten yazılı basın ve Anadolu basını ekonomik olarak sıkıntı yaşıyordu. Korona virüsü salgınıyla birlikte bu sıkıntılar daha da arttı. Bu süreçte gazetelerin bayi ve abonelik satışları yok denecek kadar azaldı. Devletin ihale, ilan gelirleriyle ayakta durmaya çalışan, resmi ilan alan gazeteler, bu gelirden de yoksun kaldı. Dijital basının hızla yükselmesiyle, gazetelerin zaten az olan reklam geliri neredeyse hiç kalmadı” dedi.

'İLANLARIN KDV ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİ'

Gazetelerin aboneliklerinde azalma olduğunu ifade eden Karaoğlu, Basın İlan Kurumu’nun ilanların KDV oranını düşürmesi gerektiğini söyledi. ‘Kısa çalışma ödeneği’nden yararlanan birçok basın kuruluşunun, hiçbir geliri olmamasına rağmen çalışanlarının sigortalarını ödemek durumunda kaldığını vurgulayan Karaoğlu, giderlerin devam ettiğini, ancak gazetenin abonesi olan esnafın birçoğunun bu dönemde aboneliklerini kestiğini anlattı.

'GAZETECİLERE HABER ALMA KOLAYLIĞI SAĞLANMALI'

Salgın sürecinde basın çalışanlarının büyük risk alarak sahada çalıştığına dikkat çeken Karaoğlu, basına haber alma kolaylığı sağlanması gerektiğine vurguladı ve ekledi: “Basın çalışanları, birçok muhabir meslektaşımız korona virüsü salgınında da büyük bir risk alarak yine sahadalar. Haber yapmak üzere sokaklarda, hastanelerde bulunmak zorundalar. Bununla ilgili herhangi bir önlem alınmıyor. Salgın sürecinde, halkı bilgilendirmek gibi bir görevi olan basına, haber alma kolaylığı sağlanmalı. Ayrıca basın çalışanlarının sağlığı için de birtakım önlemler alınması şart.”.

'İLANLAR GİDERLERİ KARŞILAMIYOR'

Karabük Postası Gazetesi Editörü Nimet Soylu ise yerel basının yaşadığı zorlukları, Basın İlan Kurumu ve diğer yetkililere ilettiklerini, ama bir sonuç alamadıklarını dile getirdi. Soylu, yerel basının durumuna ilişkin şunları söyledi: “Her gün sahada olan ve Anadolu’nun sesi olan yerel basının ilan ve reklam gelirleri tamamen biterken, yerel basını desteklemek için devlet tarafından verilen ihale ilanları artık giderleri karşılamakta yetersiz kalıyor. Son iki aydır bu nedenle Karabük’teki yedi gazete dönüşümlü olarak çıkmaya başladı. Böylece başta kâğıt olmak üzere bazı giderler asgariye çekildi. Son beş yıldır can çekişen Anadolu’daki yerel basının korona virüsü salgınıyla birlikte abone ve ilan potansiyeli yok denecek kadar azalırken Basın İlan Kurumu’nun salgın döneminde sınıfta kaldığı doğrudur. Yerel basının yaşadığı zorlukları, Basın İlan Kurumu başta olmak üzere bölge milletvekillerine de ilettik, ama henüz bu konuda olumlu bir gelişme yaşanmadı.”

'BİR AN ÖNCE İNTERNET YASASI ÇIKARTILMALI'

Yerel basında dijital dönüşümün gerçekleşmesi için internet haberciliği alanında yapılacak düzenlemeler ve internet yasası büyük önem taşıyor. Yerel basının da dijital dönüşüme ayak uydurması gerektiğini belirten Soylu, internet haberciliği alanında yapılan düzenlemelerin yetersiz kaldığını ve internet yasasının çıkarılması gerektiğini söyledi.

Nimet Soylu: İnternet haberciliği alanındaki düzenlemeler yetersiz.

Hızla ilerleyen teknolojinin sadece yerel basının değil tüm yazılı basının değişim ve dönüşüme mecbur olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Soylu, “Tüm dünyada internet haberciliğinin gelişmiş olması sonucunda bilgiye erişimin kolay olması yazılı basının internete yönelmesine neden oldu. Karabük ve Safranbolu’da da yerel basın bu konuda hızla ilerlese de internet haberciliği alanında yapılan düzenlemeler yetersiz kaldığı için bir an önce İnternet yasasının çıkarılması gerekiyor. Bu konudaki boşluk ihlallere yol açıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, salgın sürecinin yerel basın çalışanları üzerindeki etkisi için de, “Yerelde gazeteciler salgın süresince çalışmalarına aralıksız devam etmiş olsa da özlük hakları konusunda somut bir mücadele yürütülemedi. Bu dönemde sadece kısa dönem çalışma ödeneğiyle maaş kaybının önüne geçildi” ifadelerini kullandı.