İstanbul Barosu ayakta: Savunma susmayacak
'Çoklu baro' sistemine karşı İstanbul Barosu'na bağlı binlerce avukat bir araya geldi. Çağlayan Adliyesi'nde miting yapan avukatlar TBB Başkanı Feyzioğlu'nu da protesto etti. İstanbul Baro Başkanı Durakoğlu: "Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız... Bu bir FETÖ projesidir. Sonuna kadar mücadele edeceğiz."
Hacı Bişkin-Ferhat Yaşar
İSTANBUL - Baroların seçim sistemini etkileyecek 'çoklu baro' TBMM'de görüşüldüğü sırada İstanbul Barosu da Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi.
Miting öncesi meydan polis barikatlarıyla kapatıldı. Adliyeye ve çevresine çok sayıda polis yerleştirildi. Polislerin adliye önündeki alanı bariyerlerle kapatması üzerine binlerce kişi küçük bir alana sığmadı. Bunun üzerine avukatlar polislerden fiziki mesafe kuralının uygulanmasının bu haliyle imkansız kaldığını söyleyerek barikatların kaldırılmasını istedi.
Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu'nun çağrısı üzerine binlerce avukat getirilmek istenen sisteme karşı çıkarak Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu alkışlarla protesto etti. Avukatlar sık sık, "Savunma susmadı susmayacak, hak hukuk adalet" sloganları attı.
DURAKOĞLU: SİZİ PARÇALAYACAĞIZ DEDİLER
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, mitinge birçok sendika ve meslek örgütünün de katıldığını söyledi. Durakoğlu, "Bu işin sonu yok. Hep birlikteyiz bugün. Yapmayın, bölmeyin bizi dedik. 80 baro bir araya geldik. Çekin bu teklifi dedik. Gelin konuşalım, bunlar değil sorunlarımız dedik" diye konuştu.
Durakoğlu'nun konuşmaları sık sık, "Feyzioğlu istifa" sloganları attı. Durakoğlu şöyle devam etti:
"Bu teklif avukatların sorunlarını içermiyor dedik. Bir virüs süreci yaşadık. Bürolarımızı kapattık. Gelin bunları konuşalım dedik. Dosyalarımızı bize göstermiyorlar. Bizden saklıyorlar. Niye bunun avukatlığını yapıyorsun denilerek sorgulanıyor. Avukatların kimisi açlık grevinde kimisi ölüm grevinde avukatlar. Gelin bunları konuşalım dedik. Hiç konuşulmayanları konuşalım. Sizi parçalayacağız dediler. Adliyelerdeki odalarınızı artıracağız dediler. Her görüşten 80 barodaki arkadaşımız ortak metne imza attı. Bize 'siz siyaset yapıyorsunuz' dediler. Biz siyaset yapmadık. Allah aşkına siyasetin suç olduğu bir yer söyler misiniz bana. Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız... "
'BİZ AVUKATIZ, BİAT ETMEYİZ'
"Bunları engellersen, susturursan burası hukuk devleti olmaz. Adaleti sağlayanlar avukatlardır. Bize tahammül edeceksin. Avukat olmazsa, onun örgütlü gücü barolar olmazsa, yıkılır İstanbul Sözleşmesi. İşkence yeniden hortlar. Yaşanası bir dünya ararsın kendine. Bunları para için yapmıyoruz. Üç kuruş için gece yarıları sorgulara giriyoruz. Ne çektiğimizi biz biliriz. Ankara'ya söylüyorum: Barolar susmaz. Bunu bilmeli Ankara. Yaşamı değiştirelim. Yasayı değiştirelim. Gel konuşalım dedik. Yargıyı FETÖ'ye teslim ediyorsunuz dedik. FETÖ diyemezsiniz dediler, o bizim muhterem hocamız dediler. Yapmayın diyoruz yine. Bu ülkenin avukatları alarak bizi hiç Allah affetsin demedik. Gördüklerimizin karşılığı bu mu? Bizi göreceksiniz. Biz avukatız biat etmeyiz."
'BU BİR FETÖ PROJESİDİR'
"Yazın bugünün tarihini. Bu bir FETÖ projesidir. Unutun, terk edin bunu. Sembolik bir yürüş yaptık. Baro balkanları Ankara'ya giremedi. Bağırmak istiyorum: Baro başkanları Ankara'ya giremedi. Bir zulümden, bir polis devletinden söz ediyorum. Kendilerine de seslendik: Biz buradan dönemeyiz. Dönersek meslektaşlarımızın yüzüne bakamayız. 28 saat sonra açmak zorunda kaldılar. Çünkü eğer açılmazsa barikatlar size iki saat süre veriyoruz dedik. Bütün avukatları buraya çağırırız dedik. Bu ülkenin dirence ihtiyacı var. Korku iklimine teslim olmayacağız. Demokrasiye daima inancımız olacak. Bu ülkenim avukatları olarak bu teklifin üniter devlet yapısına aykırı olduğunu kanıtlayacağız."
'SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
"Bu teklif Meclis'e sunuldu. Bilmedikleri bir şey var. Bunların en fecisini darbeciler yaptı. İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurdular. Kapattıklarını zannettiler. Avukatlar kırıp attı o mührü. O dönem baro başkanımız Orhan Apaydın'ı şehit verdik. Baroları sindiririz sandılar. Bambaşka bir şey gelişti. Mücadele kodu gelişti. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yargı bağımsızlığı, toplum için, halk için mücadele edeceğiz."