Bereket Kar: Suriye’de TL kullanımı, işgalin tamamlanmasıdır
Suriye’de Türkiye’nin hakim olduğu bölgelerde, geçtiğimiz haftalarda Türk Lirası kullanımına başlandı. Gazeteci Bereket Kar, bu durumun ABD’nin uyguladığı Sezar Yasası olarak bilinen yaptırımların devamı niteliğinde olduğunu söyledi.
Burcu Özkaya Günaydın
DUVAR - Suriye’de 9 yıllık savaş sürecinde milyonlarca insan göç yollarına düştü, kalanlar da zor şartlarda yaşamaya çalışıyorlar. ABD’nin devreye koyduğu Sezar Yasası, Suriye’deki ekonomik krizi daha da derinleştirdi. Afrin, Cerablus ve El Bab bölgelerinde, Türk Lirası (TL) kullanımına geçildi. Bu bölgelerde, PTT aracılığı ile piyasaya banknot ve madeni para sokulduğu belirtiliyor. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütünün kontrolündeki İdlib eyaletinde ise TL zorunlu hale getirildi. TL kullanımının ne anlama geldiği, Sezar Yasası ve Suriye’de yaşanan ekonomik kriz üzerine gazeteci ve Ortadoğu uzmanı Bereket Kar ile konuştuk.
'İŞGAL TAMAMLANMAK İSTENİYOR'
Türkiye’nin Suriye’de TL kullanımına başlamasını, hakimiyet kurduğu yerlerde fiili olarak kendini tamamlaması olarak gördüğünü belirten Bereket Kar: “Şimdiye kadar o bölgeler idari olarak Türkiye’den yönetiliyor. Önce eğitimde Türkçe müfredat dayatılmaya başlandı. Telekom kuruldu. Türkiye haberleşmesi kullanılmaya başlandı. Türkiye kültürü benimseniyor. Şimdi de para birimiyle bu işgal tamamlanmak isteniyor.”
'TÜRKİYE SEZAR’A SES ÇIKARMADI'
Kar, Suriye’de para biriminin değer kaybetmesinin ardından TL’ye geçilmesinin, ABD’nin ortaya koyduğu Sezar Yasası’ndan bağımsız olmadığını ifade ediyor. Bu yasa geçerli olduğundan beri Suriye’ye peçete gönderilse dahi müdahale edileceğini belirten Kar, ABD’nin sistemi değil, Suriye halkını cezalandırdığını belirtti. Türkiye’nin de işine geldiği için ABD’nin bu hamlesine ses çıkarmadığını söyleyen gazeteci Kar, “Suriye’deki ekonomik ambargo Türkiye’nin uzun vadede ilhak, kısa vadede ise işgal hedefini sağlamlaştırmada işine yaradı. Bu uluslar arası hiçbir teamüle uymuyor. Bir ülkenin ulusal egemenliğini çiğneyerek yapılan işlemlerdir. Ve gayrimeşrudur” diye konuştu.
RESMİ KUR 1200, KARA PİYASA 3200
Sezar Yasası’ndan önce 1 doların 900 Suriye Lirası ettiği ülkede, yasanın ardından 1 dolar 3 bin 200 Suriye lirasına çıktı. Suriye Lirasının bu kadar değer kaybetmesiyle enflasyon, önü alınamaz bir düzeye çıktı. Bereket Kar, bunun ne anlama geldiğini de şöyle açıklıyor:
“Suriye yönetimi doları yasakladı. İnsanların elinde birkaç dolar varsa bu dolarları bozdurma şansı da kalmadı artık. Şu an doları sadece resmi kurdan alabilirler. Resmi kur 1200 liradır. Yani bir dolar resmi kurda 1200 Suriye Lirası, kara piyasada 3 bin 200. Şu an Westernunion kanalıyla Türkiye’den İdlib’e herhangi bir aileye 100 dolar gönderecek olursan orada Westernunion bu doları alır ve bunun karşılığında 1200 lira üzerinden ödeme yapar. Senin parayı alırken 200 bin lira kaybın ortaya çıkar. Yani halkta büyük bir mağduriyet var."
'SADECE CİHATÇI ÇETELERİN OLDUĞU BÖLGELER RAHATLADI'
Türkiye ABD’nin bu girişimine karşı kendisini nefes açıcı olarak göstermeye çalıştığını belirten Kar, “Ama öyle olmadı. Aksine bu, ABD’nin yaptırımlarını destekleyen bir şeydir. Sadece İslami, cihadist çetelerin hakim olduğu bölgeler rahatladı. Türkiye’nin Suriye’de TL kullandırmasındaki amaç, Suriye halkına Türkiye’nin parçası olduğuna dair atmosfer oluşturmak" yorumunu yaptı.
'TL KÜRT BÖLGELERİNE DE GİRECEK'
Türkiye'nin bu hareketinin Rojava ile ilişkili yanları da olduğunu söyleyen Bereket Kar, “Suriye Kürt Ulusal Meclisi (ENKS) ve PYD, Kürt ulusal birliğinde birleştiler. Buna diyeceğim yok fakat ENKS, Türkiye’den ayağını çekmedi. Bunlar, Cerablus’un, Afrin’in işgaline de sessiz kalmışlardı. Şimdi ABD ve Barzani şemsiyesinde Kürt ulusal birliği oluşturulmak isteniyor. Ben Türkiye ile ABD’nin danışıklı dövüş halinde olduğunu düşünüyorum. Bu gruplar önümüzdeki süreçte Cenevre’deki Suriye görüşmelerinde de olacaklar. Türkiye’nin tüm bu olanlara sessiz kalması da planın bir parçası. Kürt bölgelerinde Suriye parası kullanılıyor. Ama ben bu gruplar eliyle TL’nin Kürt bölgelerine de gireceğini düşünüyorum” diye konuştu. Rojava’nın zirai mahsul ve petrol üzerine kurulu olduğunu, dolayısıyla bölgenin gıda ve enerji deposu olduğuna dikkat çeken Kar, Türkiye’nin bir ileri adımının da Rojava’ya Fırat suyunun götürülmesi olacağını vurguladı.