'Kozak Yaylası elimizden gidiyor'

Cihan Başakçıoğlu 

İZMİR - Bergama'da Aşağıcuma ve Hacıhamzalar mahallelerinde bulunan granit ocağının kapasite artışı için ÇED süreci devam ederken, 16 Temmuz'da yapılacak halkın katılım toplantısı öncesi Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel çağrıda bulundu. Söz konusu kapasite artışı sonrası bölgenin ve vasıflı tarım arazilerinin talan edileceğini ifade eden Engel, "Yurttaşları soludukları havanın içtikleri suyun hakkını vermeye davet ediyorum. Kozak Yaylası elimizden gidiyor" dedi.

Daha önce de sık sık maden şirketlerinin talan projeleri ile gündeme gelen İzmir'in Bergama ilçesi Kozak Yaylası mevkiinde, 35 hektarlık alanda faaliyet gösteren granit taş ocağının 189 hektarlık alana yayılması için ÇED süreci başlatıldı. İlk olarak 2011 yılında Aşağıcuma ve Hacıhamzalar mahallelerinde kurulan söz konusu granit taş ocağı için ÇED iznine bile gerek duyulmazken, genişletilmesi planlanan son projenin 1/100.000 binlik imar planlarında, kapasite artışı yapılmak istenen bölgenin tamamının vasıflı tarım alanı olduğu görülüyor.

Ruhsat sahası içerisinde tarlaların ve fıstıklık alanların da yer alması da dikkat çekerken, projenin ÇED onayı alması durumunda granit ocağının faaliyet alanı 6 kat genişleyecek. Proje kapsamında 8100 ton olan kapasite 110.000 tona çıkarılacak. Ruhsat sahasının yanında 23,12 hektar malzeme stok sahası, 24,43 hektar atık madde stok alanları ve 13,42 hektarlık bitkisel toprak depolama alanı da kurulacak. Tüm bu faaliyetlerle birlikte toplam alan 250 hektarı geçecek. Ayrıca proje sahası Hacıhamzalar Mahallesi’ne 792 metre, Aşağıcuma Mahallesi’ne ise yalnızca 615 metre uzaklıkta.

TARIMA TEŞVİK VERİLMEDİ, TAŞÇILARA GÜN DOĞDU

ÇED süreci ile ilgili halkın katılım toplantısı ise 16 Temmuz'da yapılacak. Bölgede yaşanan talanı Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel anlattı.

Bölgedeki insanların yıllardır bu ızdırabı yaşadığını söyleyen Engel, son zamanlarda bölgede taş ocağı ile ilgili olan halkın katılım toplantılarını köylülerle birlikte direnerek yaptırmadıklarını ifade etti. Kozak yaylasının endemik türler ve çam fıstığı bölgesi olduğuna dikkat çeken Engel, çam fıstığının 12 yıldır verim vermediğini belirterek, "O köylerde tam bir çaresizlik tam bir yoksullaşma var" dedi.

Bölge halkının bu biçimde taş ocaklarına mahkum edildiğini ifade eden Engel, "Bir taraftan bu taşçılara gün doğdu, bunlar her karışı istila ediyorlar. Diğer yandan köylü bu verim vermeyen çam fıstığı ağaçlarını kesip satıyor. Bu anlamda görünmez katliam var. Kaliteli çam fıstığı üretiminde yıllardır 50 milyon doların altına düşmeyen bir ihracat var bölgeden. Devlet yıllar yılı ciddi bir katma değer elde etmiş buradan. Ama verimin düştüğü, yokluk, yoksulluk yıllarında kimse yöre köylüsünün elinden tutmadı. Belki siyaseten seslerini duyuramıyorlar. Bu konuda diğer ürünlerde Türkiye'nin değişik yerlerinde teşvikler alınırken burada 12 yıldır bir kuruş destek almamıştır köylü" diye konuştu.

FİRMA SAHİBİ AYNI ZAMANDA TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ BAŞKANI

Firma sahibinin Aşağıcuma'dan olduğuna dikkat çeken Engel, aynı zamanda o bölgede Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin de başkanı olduğunu vurguladı. Engel, şöyle devam etti: "Firma sahibinin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı olması trajikomik bir durum. Bu köylerde firma sahiplerinin birçoğu ya AKP yöneticisi ya AKP üyesi. Bergama'daki belediye başkanına, belediye meclis üyelerine toplantılarda bir şekilde söz alıp bu konuya dikkat çektik. Ama tık yok. Ülke genelindeki paylaşımın, talanın Bergama'da sürdürüldüğünü söyleyebiliriz. Bunlarda kendi memleketini sevmekten öte tam bir AKP severlik var. Bunu yapan bir firma sahibi kendi yöresine ihanet etmiş sayılır."

'ELİNE SİLAH ALIP DAĞA MI ÇIKSIN BU İNSANLAR?'

En çok taş ocağı işletmelerinin Aşağıcuma ve Hacıhamzalar mahallerinin Kozak Yaylası'nda bulunduğunu belirten ve daha önce de bu bölgede kapasite artışlarına yönelik mücadele verildiğini hatırlatan Engel, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın buralarda halka rağmen kapasite artışı için ÇED onayı verdiğini belirtti. Engel, "Direniş var. Bu Çevre İl Müdürlüğü tutanaklarında görülmesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan ÇED olumlu kararı çıkıyor. İnsanların ne yapması gerekiyor yani? Eline silah alıp dağa mı çıksın bu insanlar? Şu dönem taş üstünde taş bırakmadıkları, herşeyi paraya havale ettikleri sıkıntılı bir dönem" dedi.

'İNSANLAR YERİNDEN OLACAK'

Kapasite artışı yapılacak alanın Hacıhamzalara ve Aşağıcumaya çok yakın olduğunu ve taş ocağının neredeyse mahallelerin içerisine kadar geleceğini ifade eden Engel, şunları söyledi: "3 bin metreküpten 5 bine 6 bine çıksa neyse. Ama 110 bin metreküpe çıkıyor. 37 kat artış var. Devasa bir artış. Aşağıcuma'da 7-8 tane taş ocağı var, diğer kapasite artışı ile birlikte buralarda yaşayan insanlar da çok yakın bir zaman da buraları terk etmek zorunda kalacaklar. İnsanlar yerinden olacak. Buralar vasıflı tarım arazileri. Yalnızca çam fıstığı değil burada üzüm bağları da var. Burada köylü çaresiz. Bu çaresizliği fırsat bilip eşkıyalık yapıyorlar. Bunlara karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile de konuştuk, ilgileneceklerini söylediler. Uzun uzun onlara da anlattık. Buralara büyükşehir belediyesi de birinci elden sahip çıkmalıdır" dedi.

'YURTTAŞLARI, SOLUDUKLARI HAVANIN, İÇTİKLERİ SUYUN HAKKINI VERMEYE DAVET EDİYORUM'

Bölgenin şirketler ve sermaye grupları tarafından talan edildiğini vurgulayan Engel, 16 Temmuz'da yapılacak halkın katılım toplantısı için kamuoyuna çağrıda bulundu. Engel son olarak şunları söyledi: "O gün biz orada olacağız. Bizimle birlikte Bergama'dan destek veren yurttaşlarla birlikte olacağız. Kamuoyuna çağrımız; Kozak Yaylası yıllar yılı Bergama, Ayvalık'ı ekonomik olarak ayakta tutan bir yerdir. Çam fıstığının zirvede olduğu zamanlar ciddi ayakta tuttu. Ayrıca Kozak Yaylası bölgenin akciğerleri. Bölgenin en katilteli suyu burada. Bölge insanının piknik yapmaya çıktıkları bir yer. Yurttaşları soludukları havanın içtikleri suyun hakkını vermeye davet ediyorum. Kozak Yaylası elimizden gidiyor. Buna karşı insanları Kozak Yaylası'na sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün bu zor günlerde, Tarım Bakanlığı'nı da yüzünü dönüp Kozak yaylasına, Kozak köylüsüne bakmaya davet ediyorum."