Prof. Kayıhan Pala'dan sonbahar için artış uyarısı
Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye'de salgının ilk dalgasının henüz sönümlenmediğini söyledi ve sonbahar aylarında mevsimsel gribe bağlı olarak vaka sayısında artışlar olabileceğini ifade etti.
DUVAR - Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, eylül ayına ilişkin korona virüsü uyarısında bulundu ve “Mevsimsel grip denilen influenza açısından da vakaların gözlenmeye başlamasıyla, bu aydan itibaren ekim, kasımı da içerecek şekilde virüsün kendisinde hastalık yapma yeteneğinde azalma olmazsa, Türkiye’de olgu sayısında ve buna bağlı olarak yoğun bakım hastası, yaşamını yitiren sayısında bir artışın karşımıza çıkabileceği öngörülebilir” dedi. Pala, Sağlık Bakanlığı verilerinden yola çıkarak, Türkiye’de 200 bine yakın aktif vaka bulunduğunu tahmin ettiğini belirtti.
'OKULLAR AÇILIRSA SAYI DÜŞMEZ'
ANKA'ya konuşan Pala, Türkiye'de salgının birinci dalgasının bitmediğini ve günlük ortalama bin düzeyinde seyir eden vaka sayısının bunu ortaya koyduğunu ifade etti. İstanbul’da 300 bini kişiyi aşan toplumsal hareketlilik yaşandığını ve sosyal mesafenin korunmadığını vurgulayan Pala “Önümüzdeki iki hafta içerisinde etkisini göstermiş olacak. Ağustos’un 15’inde de özel okulların açılmasından söz ediliyor. Bu da gerçekleşirse sayının düşme ihtimali görünmüyor” dedi.
'TEST SAYISI SINIRLANIYOR'
Birinci dalganın bitmediğini, halkta buna rağmen ‘hastalık yokmuş gibi bir algı’ olduğunu söyleyen Pala, Sağlık Bakanlığı’nın test sayılarını sınırlandırdığına dikkat çekti ve şöyle devam etti:
“Risk grubundakileri test yapılmaması şu andaki vaka sayıları açısından düşündürücü. Bu 150 bin kişiyi kapsayacak saha araştırmasındaki duruma bakacak olursak, toplumda halen 200 bine yakın aktif vaka sayısı varken, bunun 10’da birine yakını ancak yakalanabilmiş durumda. Yakalanamayanlar halen hastalığı bulaştırma özelliğine sahip. Mevsimsel grip yokken, olgu sayısı artmamışken bile önlemlerde eksiklikler olduğu görülüyor. Türkiye önlemlerde biraz sanki işi oluruna bırakmış görünüyor.” (ANKA)