Adliyesi kapatılan ilçeye cezaevi

Pelin Akdemir

ARTVİN - Artvin’in Ardanuç ilçesindeki Ardanuç Açık Cezaevi ve Lojman inşaatı 2019'da bitirilmesi öngörülmesine rağmen henüz tamamlanmış değil. Ardanuç Belediye Başkanı ise inşaatı süren cezaevine karşı çıkıyor. Başkan, ilçede bir yandan cezaevi yapılırken diğer yandan adliyeden, yatılı okullara kadar bir çok kurumun kapatıldığını söylüyor.

150 mahkûm kapasiteli olarak planlanan Ardanuç Açık Cezaevi ve 20 idari lojmanın yapım ihalesi, eski AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla’nın gayretleriyle 17 Mart 2017’de gerçekleştirilmişti. Engellemelere rağmen ihalenin gerçekleştirildiğini belirten Kışla, 20 Milyon TL’lik bir yatırım olacağını söylemişti.

HİÇ TUTUKLU-HÜKÜMLÜ YOK

Tek bir hükümlü-tutuklunun olmaması nedeniyle yıllardır cezaevi kapalı olan, 2014 yılında adliyesi kapatılan, Sağlık Bakanlığınca 'tam teşekküllü olmasına gerek yok' denilerek hastanesi küçültülerek entegre hastanesine çevrilen Ardanuç'un Adakale Bölgesi'nde 8 bin 256 metre karelik alana cezaevi inşa ediliyor olması ise tartışmalara neden oluyor. Adalet Bakanlığı tarafından ilçeye yatırım amaçlı yapıldığı şeklinde lanse edilen cezaevi, ilçeyi tam karşıdan gören devlet hazinesine ait arazi üzerinde bulunuyor.

'FABRİKA KAPATILDI, YATIRIM DİYE CEZAEVİ YAPILIYOR'

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, “Kimse kendi ilçesinde cezaevi yapılmasını istemez. İlçemizde istihdama yönelik kereste fabrikası vardı ama kapatıldı. Yatılı bölge okullarımız, köy sağlık ocaklarımız vardı, bir çok kamu kurumu kapatıldı maalesef. Bunun yerine cezaevi yapıldı. Bu yatırım olarak görülüyor. Oysaki bizim nezdimizde bir yatırım değil. İlçemiz devletten çok fazla yatırım alan bir ilçe değil. Yerel yönetimlerin de yatırımlar konusunda söz hakkı yok. Zaten cezaevi yapılırken bize hiç sorulmadı” açıklamasında bulundu.

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, cezaevinin yatırım gibi sunulduğunu söyledi.

2014 yılında ilçede kapatılan Adliyeyi hatırlatan Demir, şunları söyledi: “Adliye kapatıldıktan sonra ilçede bir cezaevinin öngörülmüş olması çok daha acı bir tablo. Şu anda Türkiye 1930-40’lı yılları tartışıyor. Ardanuç, Bakanlar Kurulu kararıyla 1945’te ilçe olmuş. O dönem Ardanuç ilçesinin nüfusu 15 bin civarında. Devlet 1945’te burada adliye açmış. Şimdi 2020’ye geldik. Şimdi ‘ülkeye demokrasi getirdik, insanların hukuka, demokrasiye, adliyeye erişebilmesini kolaylaştırdık’ diyoruz ama 1945’te bu devletin yaptığını yapamıyoruz bile. Ya Türkiye’nin büyüyüp gelişmesinde bir sıkıntı var ya da insanların adalete erişmesinde bir sıkıntı var.”

Adliyenin kapatıldıktan bir sene sonra cezaevi çalışmalarının başlamasını handikap olarak değerlendiren Demir, “Siz benim ilçemde adliyeyi kapattıktan sonra dünyanın en iyi cezaevini bile açsanız, cezaevinin iyisi nasıl olur tartışılır, onun hiçbir kıymeti yoktur. Vatandaşa bir aldatmaca. ‘Cezaevi açılırsa adliye de yeniden açılır’ gibi bir önyargı oluşuyor. Ama ikisinin birbiriyle alakası da yok” dedi.

İlçeye yatırım olarak görülen cezaevinin tek bir iyi yönünün olabileceğini belirten Demir, “Yarı açık cezaevlerinde bir üretim noktası oluyor. Süt ürünleri, ağaç ürünleri, başka ürünler, üretime yönelik işler oluyor. Bunun da yöre ekonomisine kısıtlı bir katkısı oluyor. Bu cezaevinin üretime yönelik bir kısmı olursa yöre ekonomisine o anlamda bir katkısı olabilir” ifadelerini kullandı.