74. Ferman Şengal soykırımı...
Her gün Şengal’de yüzlerini güneşe dönerek ibadet ederdi Êzidiler… Ta ki 2014 yılının 3 Ağustos’una kadar. Öyle acılar yaşandı ki o topraklarda, Êzidiler gidince güneş bir daha doğmadı kadim halkların üzerine... Şengal Soykırımı’nın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen katliamı yaşayanlar için acılar hâlâ taze... Binlerce kayıp, ölüm, esir alınma dün gibi… Murad Salim Hamo hayatta kalanlardan; “6 yıldır Suriye’deyim, topraklarımdan ayrı. Kızların, annelerin kaçırıldığını gördüm, katliamı gördüm” diyor... 5 yıldır Almanya’da yaşayan Kasım Snony de birgün topraklarına dönmeyi istediğini söylüyor ve ekliyor: “Burada bir arkadaşım var 8 çocuğundan 7’si hâlâ kayıp. Çok acılar yaşadık..."
Burcu Özkaya Günaydın
IŞİD, 2014’ün haziran ayında Irak’ın Musul kentine saldırarak bu kenti ele geçirdikten sonra 3 Ağustos'ta Şengal'i hedef aldı ve büyük bir katliam yaptı. Binlerce kadın, kız çocuğu köle pazarlarında satıldı, tecavüze uğradı, erkekler kurşuna dizildi, ibadet yerleri yıkıldı. Hâlâ binlerce kayıp çocuk ve kadın var. Êzîdîler, Şengal’de yaşadıklarını, daha önceki katliamların bir devamı olarak nitelendirip "74. Ferman” diye adlandırdı. 6 koca yıl geçti, geride kalanlar dünyanın dört bir yanına dağıldı. Ne unuttular, ne affettiler... Hâlâ ‘acaba yaşıyor mu’ diye umut ettikleri binlerce kayıp var…
'YAŞAYIP YAŞAMADIKLARINI BİLMİYORUM'
Şu an Irak'ta kampta yaşayan Murad Salim Hamo, (Salim 2014 soykırımından birkaç hafta önce yaşamını yitiren babasının adı) katliamı yaşamış... O günleri şöyle anlatıyor: “Her şeyi gözlerimle gördüm. IŞİD’in katliamını gözlerimle gördüm, ellerimle hissettim. Dağlara doğru kaçtık. Nereye gittiğimizi bilmeden. Evimizi, toprağımızı geride bıraktık. Çok acıydı, çok acı çektik. Çok savunmasızdık biz. Yaşlılar, çocuklar, hastalar yürüdük. Yanımıza yeteri kadar su ve yiyecek alacak imkanımız olmadı. Çok akrabam ve arkadaşımı kaybettim. Bazı aile üyelerini kaybettik, yaşayıp yaşamadıklarını bilmiyorum.”
Hamo, 2014’te 9 günlük saldırı olduğunda ilk birkaç gün kaldırımlarda, bitmemiş inşaatlarda yatmış. Sonra Duhok’ta Khankh Köyü’nde bir yöneticiye ulaşmışlar. Birkaç aylığına Irak'ta bir kampa yerleştirildiklerini belirten Hamo, bir daha kamptan ayrılamamış; "Birkaç ay dediler 6 yıldır buradayız. Herkesin doğduğu yer kıymetlidir, burnunda tüter, benim için de öyle. Topraklarımı çok özledim. 6 yıldır buradayım ama sanki çok daha uzun bir süredir burada gibiyim.”
.
'TÜM DÜNYAYA ANLATACAĞIM'
Dede ve ninelerinden, Êzidilerin tarihleri boyumca uğradığı soykırımı dinlediğini anlatan ancak 2014’te yaşadıklarının büyük travma olduğunu belirten Murad Salim Hamo, devamla şunları söyledi: “Geleceğe dair çok planım vardı, gerçekleştiremedim. 2014’ten sonra hayatım darmaduman oldu. Tek amacım ailemi korumak ve bitmek bilmeyen Irak cehenneminden kurtulmak. Planlarımı yapmama fırsat olmadı.”
Hamo, bundan soanraki hayatında Êzidi Soykırımı’na karşı mücadelede dünya genelinde iyi insanlarla birlik olacağını vurguluyor ve ekliyor: “Çünkü ben kaçırılan kızları, anneleri gördüm, onlar için gözyaşı döktüm. Bundan sonra da tüm dünyaya bunları anlatacağım.”
6 BİN KİŞİ KAYIP
Kasım Snony, 2014 Şengal saldırısında Şimal denilen bölgedeymiş. Saldırı anına birebir şahit olmamış ama çok fazla akrabası hem ölmüş hem de kaybolmuş.
Şengal’e saldırı başlayınca ailesiyle Zaho’ya geçmiş. “DAİŞ’te kalaşnikof gibi ağır silahlar vardı, biz karşı koyamazdık. Teslim olmak zorunda kaldık. 6-7 bin Irak askeri, Peşmerge savaşa karşı koyamadı ve kaçtılar. Çok acımız var. 6 bin kişi kayıp öldü mü, yaşıyor mu? Nerede olduğunu bilmiyoruz. Erkekleri öldürdüler, kadınları esir aldılar. Doğu, batıda çok değil ama Güney’deki akrabalarımdan ölen çok oldu” diyor Kasım Snony...
'IRAK BİZİ KORUSAYDI BÖYLE OLMAZDI'
Kasım Snony, daha sonra Zaho üzerinden 1500-2000 kişilik bir grupla Şırnak Roboski’ye gelmiş. 15 gün Roboski’de konaklayan Kasım, 16 ay kadar da Şırnak’ta kampta kalmış. Sonra Yunanistan, oradan da Almanya’ya gitmiş ailesiyle. 5 senedir Almanya’da yaşayan Kasım, burada kendini rahat hissettiğini belirtiyor. Her sene 3 Ağustos’ta çok garip duygular içinde olduğunu söyleyen Kasım Snony, sözlerini şöyle noktalıyor: "Evimizden, yurdumuzdan, topraklarımızdan olduk. Binlerce insan öldü, binlercesi kayıp, Kadınlarımız esir düştü. Burada yakın arkadaşımın 8 çocuğundan 7’si kayıp. Çok büyük acılar yaşadık. Unutamayız. Irak bizi korusaydı şu an bu durumda olmazdık. Ben ileride barış olsun, topraklarımıza dönelim isterim.”