Üretici pazarı tartışması: Kültürpark pazar yeri değildir
Kültürpark'taki üretici pazarı tartışması sürüyor. Kültürpark Platformu, 'Sorun üretici pazarı kurulması değil, Kültürpark'a 'pazar yeri' muamelesi yapılması...' diyor.
İZMİR - Üreticiyi tüketiciyle aracısız buluşturan pazarlardan bir yenisi geçen ekim ayında Kültürpark'ta açıldı. İzmir kent merkezindeki en büyük yeşil alanlardan Kültürpark'ta yapılan bu uygulama kimilerince eleştirildi. Pandemi dönemi boyunca kapalı kalan üretici pazarı, şimdi yeniden açılmış durumda. Böylece gerek parkı kullanan yurttaşlar, gerek muhtarlık gerekse Kültürpark Platformu konuyla ilgili şikayetlerini yeniden dile getiriyor. Ortak görüş ise şu: Sorun üretici pazarı kurulması değil, Kültürpark'a 'pazar yeri' muamelesi yapılması...
Kültür Park Platformu pazara neden karşı?
Kültürpark'ı düzenli olarak kullanan yurttaşlardan Cengiz Bey, 'pazarın Kültürparkın dokusunu bozduğunu ve bu nedenle pazara hiç gitmediğini' söylüyor: “Orada devamlı şemsiyeler, bir şeyler... Fuar'ın dokusunu bozduğunu düşündüğüm için Alsancak'ta oturduğum halde o pazara bir kere bile gitmedim.”
Cengiz Bey, eleştirilerini “Dokuyu bozduğu için, oradaki ekosistemi bozduğu için rahatsızım. Kamyonların, TIR'ların girip oradaki alana park etmesi... Sonuçta belediye araçları çekmiş durumunda ama oraya kamyonlar yük getiriyor her hafta. Oraya UKOME'nin (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) kararıyla araç girmesi yasak. Ama pazar yerine böyle bir ayrıcalık uygulanmasına şahsen olumlu bakmıyorum. Şehir içinde yeşil olarak kalan tek yer olduğunu düşünüyorum. Normalde Alsancak'ta ya da başka bir yerde yeşil alan kalmadı. Her yerde rezidanslar, gökdelenler yükselirken böyle bir yerde pazar yeri olmasını doğru bulmuyorum. Doğasının ve yeşilliğinin bozulmadığı, hatta o taşların ve betonların dahi olmayacağı bir Kültürpark istiyorum” ifadeleriyle dile getiriyor.
'ÜRETİCİ PAZARI DEĞİL, ALAN SEÇİMİ YANLIŞ'
Konak ilçesi Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Gülay Pekcan da üretici pazarının Kültürpark'ta yapılmasına dair eleştirilerini Gazete Duvar ile paylaştı. Pekcan konuyla ilgili şöyle diyor: “Kültürpark'ta böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını ben toplantıda da Tunç başkana söylemiştim. 'Ben üreticinin ürettiklerini satmasına karşı bir insan değilim, ben de bir üretici kızıyım' demiştim Tunç başkana toplantıda, fakat alanın yanlış olduğunu, Kültürpark'ın tamimiyle kültürel ve spor aktiviteleri için kullanılması gerektiğini, buranın üretici pazarı yapılmaması gerektiğini, çünkü pazar halkının bıraktığı yayıntının görüntüsünün çok kötü olduğunu, giren kamyonların yarattığı kirlilikle oradaki kuşların ve bitki örtüsünün zarar gördüğünü, bu nedenle karşı olduğumu, bunun yerinin burası değil, daha çok Hava Gazı Fabrikası ya da yanında alınan yeni yerin değerlendirilebileceğini, Kültürpark'ın bir 'pazar yeri' olmadığını toplantıda ayrıntılarıyla anlattım.”
Pekcan, Kültürpark'ta asıl spor ve kültürel aktiviteleri teşvik edici adımların atılması gerektiğini aktardı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde pazar açıldıktan birkaç hafta sonra yapılan muhtarlar toplantısında İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer'le aralarında geçen konuşmadan bahseden Pekcan şöyle dedi:
“Pazar mefhumunun, Behçet Uz'un burayı yaparkenki amacına aykırı olduğunu söyledim. Bir de dedim ki, 'Burada herkes spor yapıyor, geziyor, yılda bir defa fuarımızın olduğunu, sanatçıları ilk orada seyrettiğimizi' söyledim... bunları bunları anlattım. 'Hepsinin çok güzel olduğunu ama burada bir pazar mefhumunun yanlış olduğunu' söylediğimde o da bana dedi ki, 'Burada cicili bicili eşofmanlı insanların spor yapma hakkı kadar, benim gül desenli şalvarlı teyzelerimin de gezme hakkı var.' Ben de ona demiştim ki 'Sayın başkan, söylediğimi yanlış algıladınız. Ben buna karşı değilim, zaten bütün tepedeki mahallelerden gelenler bu parkı kullanıyor, kullanmıyor değiller. Sadece pazarın burada yanlış olduğunu söylüyorum' dedim.”
'ÖNCELİKLİ İŞLEVİ PAZAR YERİ OLAN YERLER DEĞERLENDİRİLMELİ'
Kültürpark Platformu'ndan Kubilay Mutlu, ise konunun kapanmadığını, pandemiden dolayı fiili olarak yapılamaz duruma geldiği için pazarın 'ertelendiğini' söyledi. Mutlu, üretici pazarı konusunda mevcut semt pazarlarını adres gösterirken, Kültürpark'a yönelik yaklaşımların 'mega projeleri gerçekleştirme yeri' etrafında dönmesini eleştirdi. Mutlu, koruma amaçlı imar planı çıkarılmadan Kültürpark'ta böyle bir uygulamanın doğru olmadığını söyledi: “Kültürpark için atıl alan muamelesi yapılıyor. Yani orası boş bir alan gibi davranılıyor. Atıl alanda da herkes 'mega', 'süper', 'ultra'... projelerini gerçekleştirebileceğini zannediyor. Oysa ki şöyle bir durum var, Kültürpark öncelikle tarihi ve doğal sit alanı. Bu iki özelliği birleştirmesi onu diğer parklardan ayırıyor. Biz şunu anlayamıyoruz: Bir 'kent parkı' olarak kalması neden bu kadar zor? Yani mutlaka bir işlev atanması, ekstra bir işlev yüklenmesini anlamış değiliz. Çünkü insanların durup düşünmeye, bazen boş boş gökyüzünü seyretmeye ihtiyaçları vardır, ağaçlara ihtiyaçları vardır, kentsel parklara ihtiyaçları vardır. Orada illa 'süper', 'mega' bir projeyi gerçekleştirmeye ihtiyacımız yok.”
Bununla birlikte Kültürpark Platformu olarak üretici pazarlarına karşı olmadıklarını, aksine desteklediklerini belirten Mutlu, “Her semtte mutlaka üretici pazarı olmasını istiyoruz. Örneğin Konak'ta bir tane, Pagos'ta bir tane gibi değil; her semtte pazar kurulur, üç gün sonra da bir üretici pazarı kurulur. Uygun pazar yerleri var zaten, buralar hem alışveriş yapmaya hem dolaşmaya, hem de araç giriş çıkışına elverişli yerler... Yani öncelikli işlevi zaten pazar yeri olan yerlerde üretici pazarı kurulmasının önünde hiçbir engel yok. Biz böyle bir çaba içerisine girerse Tunç Soyer'i destekleriz tabii ki. Ama akla gelen ilk şey de 'Biz bunu Kültürpark'ta yapabilir miyiz?' Tamam yapılır, yapılamaz değil. Zaten Kültürpark'ın güzel yanı bu, insanın hayal duygularını gıdıklaması. Fakat bu, kentin en önemli parkına zarar verecek noktaya gelmemeli...”
'ÖNCELİKLİ HEDEF KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI'
Mutlu, öncelikli hedeflerinin koruma amaçlı imar planının bir an önce çıkarılması olduğunun altını çizdi: “Bu konuda odalarla da görüşüyoruz, belediyenin de bir çabası var. Koruma amaçlı imar planı çıkmadan bu tarz tasarrufların hiçbirisine girişilmemesini, var olan yanlış başlamış girişimlere de bir an önce son verilmesini istiyoruz. Sonuçta bu bizim bir anlamda 'anayasamız' olacak. Yani kent parkı, Kültürpark'ı nasıl kullanıp nasıl kullanamayacağımız konusunda bir yol haritası çıkarmak için koruma amaçlı imar planı en önemli başlangıç noktası. Ama tek ve yeterli değil. Arkasından tabii ki bir yönetim planına ihtiyacı var."
Pazarın kurulduğu gün, ve pazarın toplandığı gün olmak üzere alanda üç gün boyunca yoğun bir trafik yaşandığını belirten Mutlu, araçların çevreye verdiği zarara değinerek Kültürpark'ın artık böylesi bir yoğunluğu kaldıracak yapısının olmadığını belirtti ve ekledi: “Oysa ki semt pazarlarında kurulacak bir yöntemle, insanların evlerinden yürüyerek çıkarak yine sağlıklı, üreticiden doğrudan gelmiş ürünleri alabilme fırsatına kavuşacaklar.”
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: KÜLTÜRPARK'IN DOKUSUNA ZARAR VERMEMEK TEMEL ÖNCELİĞİMİZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, konuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:
Pandemiden sonra Kültürpark'ta üretici pazarının yeniden faaliyete geçmesi hakkında alanı kullanan yurttaşların belli başlı şikâyetleri var. Kültürpark Platformu'nun da öyle. Öncelikle uygulamanın Kültürpark'ın dokusuna ters olduğu dile getiriliyor. Buranın bir 'pazara' uygun olmadığı, araç girmesi dahi yasak olan bu alana kamyonların girmesi, pazardan sonra oluşan kirlilik ve alanın kendi ekosistemine verilen zarardan dem vuruluyor. Belediyenin bu konudaki görüşleri nelerdir?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kır/kent arasındaki sosyal ve ekonomik ilişkinin geliştirilmesi, kırsalda kooperatifçilik anlayışının güç bulup yaygınlaştırılması ve tarımsal üretimin desteklenmesine yönelik büyük katkılar sunuyor. Uyguladığı sözleşmeli üretim modeliyle köylü ve çiftçisini destekliyor.
Kır/kent arasında kurulmaya çalışılan bu dayanışma ruhunun ve işbirliği anlayışının, kentimizde güçlü bir tarım kültürünün yeşermesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Kentimizde sağlıklı, doğal ve adil gıda üretimini desteklemek ve teşvik etmek amacıyla kırsalda özellikle de kadın köylülerimizi üretime davet ediyor, köy mahsulü, sağlıklı ve doğal ürünleri Kadifekale Pagos ve Kültürpark Üretici Pazarlarımızda hemşehrilerimize sunuyoruz. Tamamı kooperatif üyesi köylü ve çiftçimizi her hafta kentliyle “aracısız” buluşturmaya devam eden yerel üretici pazarlarımız, kent kırsalının sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli destekler sunarken kentliyi de güvenilir, sağlıklı, ucuz gıdayla buluşturuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi aralarında ziraat ve gıda mühendislerin de yer aldığı proje ekibinin gözetiminde ürün ve gıda güvenirliliğini de güvence altına alıyor, güçlü denetim sistemiyle tamamı nitelikli, taze ve sağlıklı ürünlerin tüketiciye arz edilmesine katkı sağlıyor. Konserler, dans gösterileri, çocuklar için oyun aktiviteleri ve ücretsiz kent servisleriyle renklenen pazarlarımız, ziyaretçilerine aynı zamanda alternatif bir sosyal etkinlik seçeneği de sunuyor.
Bu kapsamda ilki Kadifekale, diğeri ise Kültürpark’ta açılan yerel üretici pazarlarının organizasyon yetkinliğinin ve üretici/ziyaretçi faaliyetlerinin sorunsuz yürütülebilmesi amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından “Yerel Ürün Satış Alanları Yönetmeliği” hazırlandı ve söz konusu yönetmelik İzmir Büyükşehir Meclisi’nde 10 Şubat 2020’de onanıp hayata geçirildi. Uygulanan yönetmelik çerçevesinde alana araç giriş saatleri sabah 09.00 itibariyle sona eriyor ve pazar kurulumu ve ürün transferlerinin tamamlanmasıyla birlikte tüm araçlar alandan ayrılıyor. Her çarşamba sabahı yürütülen bu kurulum organizasyonu kapsamında, ürün transferi için alana giriş yapan araç sayısı ortalama 40 civarında olup, tamamı binek araç ya da kamyonetlerden oluşuyor. Kamyon, tır ve benzeri yüksek tonajlı araç sahibi üreticimiz olmadığı gibi, ürün transferlerinde de bu tarz araçlar hiç kullanılmadı. Zorunlu durumlar dışında resmi veya sivil araçların girişine kapalı olan fuar alanında, tüm araçların seyir hızları çok düşük olup, yaya önceliği, hız, korna sesi ve benzeri konularda azami dikkat ve özen isteyen trafik kurallarına ilişkin tüm üreticilerimiz bilgilendirildi. Naylon poşet yerine kese kağıdı, geri dönüşümlü poşet (sadece ıslak ürünlerde) file ve bezin kullanıldığı yerel üretici pazarlarında alan temizliği konusunda azami hassasiyet gösteriliyor. Pazar alanı vakumlu temizlik araçlarıyla özenle temizleniyor.
Özetle ifade etmek gerekirse İzmir Büyükşehir Belediyesi, en başından beri Kültürpark’ın doğasının bozulmadan korunması ve bir kültür alanı olarak işlevlendirilmesini savunuyor. İzmir’in doğayla uyumlu bir kent olması, kentin ormanlar ve doğal alanlarla bütünleştirilmesi, İzmir’in yaşayan parkları ve yeşil koridorlarıyla örnek bir kent haline gelmesi zaten öncelikli hedefler arasında. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Ben flamingoların da başkanıyım” demesi de bu yüzden. Öte yandan kültürün tanımına baktığımızda toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şeyi kapsam içine alıyoruz. Geleneksel üretim yöntemleri ve ilişkileri de kültürün önemli bir parçasıdır. Yerel üretici pazarlarını hem bir kültürel unsur hem de önemli bir geleneğin, mirasın taşıyıcısı olarak görmemiz gerekiyor.
Bu tartışmanın da üzerinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültürpark'ı nasıl bir alan olarak tanımlıyor? Parkın kullanımı, yapısı ve kamusallığı hangi çerçevede görülüyor?
Kültürpark alanı geçmiş yıllarda yapılan yarışma ve alınan Koruma Kurulu Kararları doğrultusunda Kültürpark ve Rekreasyon Alanı (Kültür-Sanat-Spor-Dinlenme-Eğlence-Sosyal Tesisler-Yeraltı Otoparkı) ile Fuar Kompleksi ve Çok Amaçlı Alan (İhtisas Fuarları ile Enternasyonel Fuar Sergileme Alanları) olarak planlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı olarak tescilli olan alanda Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmalarını arama konferansları ve meslek odalarıyla katılımcı bir süreç izleyerek sürdürüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, genel olarak Kültürpark’ı İzmir’in belleği olarak görüyor. Kültürpark’ın Behçet Uz’un vasiyetinde yer alan bir Halk Üniversitesi niteliğini korumasını kent belleğine saygının bir gereği olarak yorumluyor. Büyükşehir, bu parkın doğal ve tarihi kimliğinin korunarak İzmirlinin daha çok geldiği, kullandığı, vakit geçirdiği bir yer haline gelmesini hedefliyor.
Kültürpark’ta yapılacak hiçbir projenin alanın doğasına ve dokusuna zarar vermemesi ise temel öncelikler arasında. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Kültürpark ile ilgili yapılan İzmir Buluşması’nda “Burasını kent parkı olarak sonuna kadar koruyacağız ama Kültürpark’ın kültürünü de geri vereceğiz” dedi. Kültürpark’ın burada yaşayan kuşların yatakhanesi, İzmir’in en iyi korunmuş ve en zengin noktası olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin de Kültürpark’ın kent parkı niteliğiyle ilgili hassasiyeti ve alanın dokusunun ve doğasının korunarak kültür işlevlerinin yerine getirilmesiyle ilgili duruşu aynı şekilde devam ediyor.
Üretici Pazarı'nın kaldırılması değil ancak yerinin değiştirilmesine yönelik öneriler var. Siz ilçedeki diğer alanları değerlendirdiğinizde farklı alternatiflere rastladınız mı? Ya da Kültürpark'ı seçme nedeniniz nedir?
Ülkemizde ve tüm dünyada üretici pazarları, ekonomik ve ticari faaliyetlere ev sahipliği yaptığı kadar, tüm ziyaretçilerine kültürel alışveriş imkanı ve olanağı da sağlıyor. Farklı yörelere ait tarımsal ürün çeşitliliği ve geleneksel üretim yöntemleri bu kültürel mirasın kuşaklar arası aktarımına katkı koyarken, köy ve köylü bilgeliğinin yaşatılabilmesine yönelik önemli yaşam alanları sunuyor. Yaşanan pandemi sürecinde tarım ve üretimin önemi bir kez daha anlaşıldı, tarımsal üretim kültürünün desteklenmesine yönelik yürütülen faaliyet ve projelerin değeri bir kat daha arttı. Kentin merkez noktasında olan ve her yaş ve kültürden binlerce insanın ziyaret ettiği Kültürpark’ın yerel üretici pazarına ev sahipliği yapması bu yüzden önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerel üretici pazarlarını kentin geneline yaymayı hedefliyor.