'Cinsel saldırı sorgulanmayarak tahliye meşrulaştırılıyor'
İpek Er'e cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan Musa Orhan tahliye edildi. Er ailesinin avukatlarından Gulan Gök, mahkemenin cinsel saldırı beyanını dikkate almak yerine tarafların arasındaki yakınlığı ve cinsel birlikteliğin tekrarlanıp tekrarlanmadığını sorguladığını ifade ediyor. Mahkemenin, İpek Er’in cinsel saldırıdan bir gün sonra rızaya dayalı cinsel ilişki yaşadığını anlatan ifadesine dayanarak tahliyeyi meşrulaştırdığını belirten avukat Gök, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
DUVAR - Batman’da, 18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tahliye edilmesine ilişkin tepkiler sürüyor. Er ailesinin avukatlarından Gulan Gök, mahkeme heyetinin cinsel saldırı beyanını dikkate almak yerine cinsel birlikteliğin tekrarlanıp tekrarlanmadığını sorguladığını ifade ederek “Yargılama kadının beyanı esas alınmadan yapılıyor” diyor, Feminist Avukatlar’dan Diren Cevahir Şen ise kolluk görevlilerine cezasızlık politikası uygulandığını belirtiyor ve “Üniformalı bir asker, tam da kendi söylediği gibi bana bir şey olmaz dediği yerden korunup kollanıyor” diye konuştu.
Uzman Çavuş Musa Orhan tarafından cinsel saldırıya uğradığını anlatan bir mektup bırakarak intihar girişiminde bulunan 18 yaşındaki İpek Er, 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 18 Ağustos'ta tedavi gördüğü Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde vefat etti. Açılan soruşturma sonucunda geçen hafta tutuklanan uzman çavuş Musa Orhan, dün akşam saatlerinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
MAHKEME: CİNSEL BİRLİKTELİĞİN ZORLA GERÇEKLEŞTİĞİ KESİN DEĞİL
Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararında sanık Musa Orhan’ın nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğine dair dosyada yer alan delilerin tutuklama kararı verilebilmesi için yeterli olmadığı belirtildi. Kararda, ilk cinsel temasın tarafların rızasıyla gerçekleştiğine değinildi ve Musa Orhan’ın sonraki eylemlerinin “cinsel birlikteliğin zorla gerçekleştiği hususunun kabulünü zorunlu kılacak bir düzeye ulaşmadığı” ifade edildi. Musa Orhan hakkında suç duyurusunda bulunmak için 7 Temmuz tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na giden İpek Er, beyanında “Benimle evlenme vaadiyle kandırarak, alkol vererek zorla birçok kez ilişkiye girdi” demişti.
İpek Er’in ailesi, avukatları ve kadın hakları örgütleri tahliye kararına tepkili. Er ailesinin avukatlarından Gulan Gök, kararı Gazete Duvar’a değerlendirdi. Aynı zamanda Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi olan Gök, yargılamanın İpek Er’in beyanını esas almadan yapıldığını belirtiyor. “En başından beri İ. E. diyor ki benimle rızam dışında birlikte oldu” diye konuşan Gök, mahkemenin cinsel saldırı beyanını dikkate almak yerine tarafların arasındaki yakınlığı ve cinsel birlikteliğin tekrarlanıp tekrarlanmadığını sorguladığını ifade ediyor.
“Mahkeme, kadının beyanlarını çelişkili buluyor. Oysa ki İpek Er’in savcılıkta verdiği ifade de, intihar mektubu da ortada. Kadın diyor ki ‘İlk cinsel birliktelikte ben istemedim, alkol vererek irademi sakatladı.’ Biz hukuki açıdan kadının beyanın esas alınması gerektiğini düşünüyoruz. Yargılamanın buradan yola çıkılarak yapılması gerekiyor. Kadının böyle bir beyanı varken ortada bir intihar söz konusu iken sanığın tahliyesini doğru değerlendirmek mümkün değil.”
Mahkemenin, İpek Er’in cinsel saldırıdan bir gün sonra rızaya dayalı cinsel ilişki yaşadığını anlatan ifadesine dayanarak tahliyeyi meşrulaştırdığını belirten avukat Gök, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
‘TAHLİYE SÜRECİNİN BU KADAR HIZLI İŞLEMESİ ÇİFTE STANDART’
Musa Orhan için verilen tahliye kararının çok çabuk alındığını ve ivedikle işleme konulduğunu söyleyen Gök, bu durumu bir çifte standart olarak değerlendiriyor:
“Yeri geliyor tutukluluk kararına itiraz için verdiğimiz dilekçeler mahkemenin önüne bile gitmiyor ve matbu bir şekilde ret kararı veriliyor. Neden başka dosyalardaki itirazlar bu kadar hızlı değerlendirilmiyor? Meslektaşlarımız Ebru ve Aytaç ölüyor, tutuklu kalmaları için hiçbir sebep yokken hala tutuklular ve serbest bırakılmıyorlar? Hiçbir itirazımız göz önünde bulundurulmuyor. Ancak Musa Orhan’ın avukatının itirazı derhal değerlendirilerek sanık serbest bırakılıyor.”
‘KARAR CİNSEL SALDIRI GERÇEĞİNİ YOK SAYIYOR’
Feminist Avukatlar’dan Diren Cevahir Şen, tahliye kararının ne anlama geldiğini şöyle anlatıyor: “İpek Er’in iradesinin sakatlanmadığını ve kendi hür iradesiyle ilişkiye girdiğini söylüyor. Ayrıca cinsel birlikteliğin erkeğin zorlamasıyla olduğunu yüzde 100 kanıtlayacak bir durum yoktur diyor.” Avukat Şen, Musa Orhan hakkında verilen tahliye kararının erkek şiddetini ve cinsel saldırı gerçeğini yok sayan, erkek faili gözeten bir nitelik taşıdığını savunuyor:
“Epeydir rızayı böyle bir yerden tartışan bir yargılamayla karşılaşmamıştık. Kendi bedenine yönelen kendi bedenini hedef alan bir cinsel saldırı durumunda rıza aramak kadar abesle iştigal bir durum yoktur. Ortada bir tecavüz var, tehditle iradeyi sakatlama var. Ancak doğru düzgün bir delil değerlendirmesi yapıldığını bile söylemek zor. Delilleri, somut olguları tartışmadan karar tesis eden mahkemenin adil ve eşitlikçi bir karar verdiğini söyleyemeyiz.”
Musa Orhan’ın İpek Er’e “İstediğin yere şikayet et, bana bir şey olmaz” dediğini hatırlatan avukat Şen, kadına şiddet ve cinsel saldırı davalarında kolluk görevlilerine cezasızlık politikası uygulandığını belirtiyor ve “Üniformalı bir asker, tam da kendi söylediği bana bir şey olmaz dediği yerden konup kollanıyor” diyor.
Siirt Cumhuriyet Savcısı ve Siirt Barosu Musa Orhan’ın tekrar tutuklanması talebiyle dilekçe verdi. Davanın ilk duruşmasının 16 Ekim’de görülmesi bekleniyor.