Diyarbakır Büyükşehir'e kayyım kararı jet hızıyla, karşı dava kaplumbağa...
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı açılan ve ancak 13 ay sonra görülen davada mahkeme heyeti, kararını, önümüzdeki günlerde Selçuk Mızraklı'nın avukatlarına yazılı olarak tebliğ etme kararı aldı. HDP Sözcüsü Ebru Günay, kayyımların geri çekilmesi ve belediyelerin seçilmiş başkanlara teslim edilmesi çağrısı yaptı. Günay, "Kayyım kararını jet hızıyla onayan mahkeme, açılan davada ise kararı geciktiriyor" dedi.
Deniz Tekin
DİYARBAKIR - Seçilmiş Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın, İçişleri Bakanlığı'nın 19 Ağustos 2019 tarihli görevden alma ve yerine kayyım atama işleminin iptali için açtığı davanın duruşması, Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi’nde bugün görüldü.
Polis, adliyede yığınak yaparken, duruşmaya; HDP Sözcüsü Ebru Günay, Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP Milletvekilleri Remziye Tosun, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Semra Güzel ile Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın da katıldı. Covid-19 salgını nedeniyle duruşma salonuna sadece milletvekilleri ve avukatlar alındı.
‘KARAR İPTAL EDİLMELİ’
Duruşmada ilk savunmayı yapan Mızraklı’nın avukatlarından Semra Balyan, Mızraklı’nın görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atama işleminin anayasanın 127. maddesinde düzenlenen mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesi ve Belediye Kanunu’nun 47 maddesine açıkça aykırı olduğunu vurguladı. İçişleri Bakanlığı’nın bu işleminin, hak ve özgürlüklere ve seçme ve seçilme hakkına da aykırı olduğunu anlattı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlığı'na seçilen müvekkili Mızraklı’nın mazbatasını almadan önce hakkında soruşturma açıldığını hatırlatan Balyan, Mızraklı’nın görevden alınmasına dayanak gösterilen diğer soruşturmanın ise 2017 yılında başlatıldığına dikkat çekti. Mızraklı’nın belediye başkanlığı görevinden kaynaklanan suçlar nedeniyle değil daha önce hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle görevinden uzaklaştırıldığına işaret eden Balyan, müvekkili hakkında belediye başkanlığı görevi nedeniyle alınmış bir soruşturma izni bulunmadığını söyledi. Balyan, Mızraklı’nın görevden alınarak yerine kayyım atanmasının demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu vurgulayarak, İçişleri Bakanlığı’nın kayyım atama kararının iptalini talep etti.
AKTAR: KARARIN HUKUKLA İLGİSİ YOK
Ardından savunma için söz alan İçişleri Bakanlığı avukatı, Mızraklı’nın hakkında açılan “terör soruşturmaları” nedeniyle görevinden uzaklaştırıldığını öne sürerek, İçişleri Bakanlığı’nın işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu savundu.
Mızraklı’nın avukatı Mehmet Emin Aktar ise İçişleri Bakanlığı’nın Mızraklı’yı görevden uzaklaştırma gerekçesinin belediye başkanlığı seçimleri öncesinde açılan soruşturmalara dayandığına dikkat çekti. Aktar, Mızraklı’nın belediye eş başkanlığı görevi nedeniyle yaptığı bir işlemden dolayı hakkında herhangi bir soruşturma açılmadığını hatırlatarak, İçişleri Bakanlığı kararının sebep ve sonuç ilişkisi bakımından sakıncalı bir karar olduğunu anlattı.
Aktar, “Bu kararın hukuk ile bir ilgisi yok. Hukuka dayanmıyor. Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan demokratik ve bir hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Bu karar ile halkın seçme hakkı ihlal edildi. Halkın seçtiği belediye başkanı yerine kayyım atamak, halkın seçme ve demokratik hukuk devletinin ihlalidir. Bu nedenlerle işlemin iptalini talep ediyoruz” dedi.
Tekrar söz alan davalı İçişleri Bakanlığı avukatı, belediyeye kayyım atanmasının yasa ve usule uygun olduğunu savunarak, davanın reddedilmesini istedi.
Savunmaların bitmesi ardından mahkeme başkanı, daha sonra karar vereceklerini söyleyerek duruşmayı sonlandırdı. Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi’nin, açılan davaya ilişkin verdiği kararını önümüzdeki günlerde Mızraklı’nın avukatlarına yazılı tebliğ edeceği belirtildi.
HALKIN İRADESİ JET HIZIYLA GASP EDİLDİ
HDP milletvekilleri ve yöneticileri, duruşma sonrası mahkeme binası önünde açıklama yaptı. HDP Sözcüsü Ebru Günay, bu duruşmanın belediyeye kayyım atandıktan 13 ay geçtikten sonra görüldüğünü belirterek şunları söyledi: “Ama aynı yargı, aynı mahkeme, aynı ceza sistemi, aynı iktidar sevgili Selçuk Mızraklı’yı tutukladı. Jet hızıyla karar verdi. Jet hızıyla kararı onadı. Ama aynı yargı, kayyım atanmasına yapılan itirazı, Diyarbakır iradesinin seçme ve seçilme hakkına dair karar verilmesini maalesef geciktiriyor. Çünkü yargı bağımsız değil, yargı iktidarın politikalarına göre davranıyor. Yargı, Diyarbakırlıların seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesine maalesef alet olmuş durumda. Bugün burada bir karar çıktı. Buradan yazılı olarak tebliğ edilecek. Biz bu 1 yıllık süreçten anılıyoruz ki bir süre daha bu kararı vermeyecekler. Çünkü dertleri kayyım, Kürtlerin seçme ve seçilme hakkı, Diyarbakır halkının idaresi değil. Diyarbakır halkının iradesini gasp etmek, haksız ve hukuksuz olan bu kayyım rejimini devam ettirmek istiyorlar.”
'BELEDİYELERİ GERÇEK SAHİPLERİNE VERİN’
Bugün Türkiye’de yaşayan 82 milyonun, kayyım uygulamalarının neler olduğunu bildiğine işaret eden Günay, “Kayyım demek, rüşvet demek, yolsuzluk demek, talan demek, hırsızlık demek. Bunları Diyarbakır’daki önceki kayyımda gördük. Kendileri için hazırladıkları banyolardan gördük. Yine Mardin’deki, Van’daki kayyımlardan bunu biliyoruz. Esas olan bu saltanatın, bu gasp halinin devam ettirilmesi. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Sadece Kürtler değil, 82 milyon kayyım atanmasına karşı, bunu kabul etmiyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kayyımları derhal geri çekin. O belediyeleri gerçek sahiplerine, halkın seçtiği, halkın iradesini teslim ettiği gerçek belediye başkanlarına, sevgili Selçuk Mızraklı’ya, Ahmet Türk’e, Bedia Özgökçe’ye bir an önce teslim edin. Burada bir gasp var, talan var, hile var, yolsuzluk var. Bunu kabul etmediğimizi buradan ifade etmek istiyoruz. Tutuklu belediye eş başkanlarımız derhal serbest bırakılmalı, görevlerinin başına dönmeli, kentlerini yönetmeye devam etmeliler. Umarım yargı seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesine alet olmaz. Yargı, bağımsız ve tarafsız bir karar vererek kayyım kararının iptaline karar verir” dedi.