Okulda ilk gün: Açıkçası korkuyoruz

Okullarda yüz yüze eğitim başladı ancak veliler tedirgin. Kendisinin 'iki arada bir derede' kaldığını belirten velilerden Melike Karacan,, “Açıkçası korkuyoruz. Bizde ne yapacağımızı bilemedik. Çocuğu okula göndermek zorundayız ama salgın gibi büyük bir tehlike var. İki arada bir derede kaldık” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Korona virüsü nedeniyle mart ayında kapanan okullar, ilkokul birinci ve okul öncesi sınıfların bugün yüz yüze eğitime başlamasıyla açıldı. Veliler isterse çocuklarını uyum eğitimine göndermeyecek ancak karasız olan veliler de var.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan , "Okulların uzun süre kapalı kaldığı sürede çocuk evliliklerinin, çocuk işçilerin ve çocuk istismarının ciddi boyutlara ulaştığını gördük” diye konuştu.

'HEM TEDİRGİNİM HEM MUTLUYUM'

Çocuğu ilkokul birinci sınıfa başlayan velilerden Melike Karacan, kızını teneffüslere çıkarken bahçede izleyerek durumuna bakıyor. “Hem tedirgin hem mutlu” olduğunu söyleyen Karacan, "Açıkçası korkuyoruz. Bizde ne yapacağımızı bilemedik. Çocuğu okula göndermek zorundayız ama salgın gibi büyük bir tehlike var. İki arada bir derede kaldık. Bekliyoruz. İnşallah bir şey olmaz" ifadelerini kullanıyor.

'MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI HAZIRLIKLI DEĞİL'

Eğitim-Sen Genel Başkanı Aydoğan ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın eksikleri tamamlamadığını belirtti. Aydoğan , "Türkiye'nin her yerinde arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. İlçe ilçe okulların yüz yüze eğitime ne kadar hazırlıklı olduğunu, uzaktan eğitimde yaşanılan sorunları ve eşitsizlikle ilgili kendi deneyimlerini paylaşıyorlar. Yeterli önlemlerin alınmasıyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırlıklı olmadığını, uzaktan eğitimde yaşanılan sorunların ve eşitsizliklerin giderilmediğini görüyoruz. 6 milyonu aşkın öğrenci uzaktan eğitime erişim için gerekli cihazlara ve olanaklara dahi sahip değil. Okulların kapalı kaldığı günden bugüne öğrencilerin ihtiyaçlarının hâlâ giderilmediğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde bakanla bir görüşme gerçekleştirdik. Hem merkezi olarak hem iller ve ilçelerde eğitim sendikalarının, öğretmenlerin de içinde bulunduğu izleme kurulları oluşturulması gerektiğini ifade ettik. Hem uzaktan hem yüz yüze eğitimde yapılması gerekenlerle ilgili gerçekleştirdiğimiz çalıştay sonuçlarını paylaştık. Bir dönüş olmaması durumunda biz bu izleme kurullarını oluşturacağız" dedi.

'UZAKTAN EĞİTİM ÇOCUK EVLİLİKLERİNİN ARTMASINA NEDEN OLUYOR'

Yüz yüze eğitimi çok önemsediklerinin altını çizen Aydoğan, yüz yüze eğitimin başlamadığı her gün öğrencilerin eğitimden kopuş sürecinin hızlandığını, eşitsizliğinin daha da derinleştiğini söyledi. Çocuklara yönelik ihlallerinin yükselişine dikkat çeken Aydoğan, “Dünya genelindeki örneklere baktığımızda -başta Afganistan gibi ülkeler olmak üzere- okulların uzun süre kapalı kaldığı sürelerde çocuk evliliklerinin, çocuk işçilerin ve çocuk istismarının ciddi boyutlara ulaştığını görüyoruz. Yüz yüze eğitimin başlamadığı durumda çocuklar ya sermaye için ucuz iş gücü haline geliyor ya da köktenci gurupların hedefi haline getiriliyor. Ancak yüz yüze eğitimin başlamasında öncelikle bilim insanlarının uyarılarının esas alınması gerektiğini vurguluyoruz. Eğitimin temel ilkesi eşitlik. Eşitlik olmadan eğitim hak değil ayrıcalık haline geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı bütün öğrencilerimizin eğitiminden sorumlu. Sosyal devletin temel ilkesi bunun gereğini yerine getirmek. Şu anda sağlık krizi aynı zamanda bir eğitim krizine dönüşmüş durumda. Eğitime dair konuştuğumuz her mesele öğrencilerimizin bireysel geleceklerine dair söylediğimiz sözdür ancak aynı zamanda hepimizin ortak geleceğidir" dedi.