İddia: Şüpheli şekilde ölen er Mustafa Araz'ın dosyasına eklenen notu başkası yazdı

Kırklareli Babaeski’de şüpheli bir şekilde vefat eden er Mustafa Araz’ın soruşturma dosyasına intihar notu eklendi. Baba Hasan Araz, uzmanlık raporunun oğluna ait olduğunu iddia ettiği nota ilişkin, “Notu oğlum yazmadı. Oğlumun yazısına benzetmeye çalışmışlar. Oğlumu öldürdüler ve olayın üstünü örtmek için böyle yapıyorlar” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde bulunan 1'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Komutanlığı'nda askerlik yapan 23 yaşındaki Mustafa Araz, 12 Mayıs günü şüpheli bir şekilde vefat etti. Askeri yetkililer tarafından yapılan açıklamada, Araz’ın 11 Mayıs günü rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldığı, hastaneye gittikten sonra kendisinden haber alınamadığı ve bir gün sonra ise metruk bir AVM binasında intihar ettiği ileri sürüldü.

DOSYAYA İNTİHAR NOTU EKLENDİ

Mezopotamya Ajansı'ndan İdris Sayılğan'ın haberine göre, olaydan sonra harekete geçen Araz’ın ailesi ise, çocuklarının kollarından, bağlandığını gösteren izler ve vücudunun farklı yerlerinde darp izleri olduğunu fark ederek, Babaeski Savcılığı’na şikayette bulundu. Soruşturma halen devam ederken, dosyaya Araz tarafından yazıldığı iddia edilen bir intihar notu eklendi.

“11.05.2020 Bitiş, Allah’ım Affet Çok yoruldum hayattan ve insanlardan. Devletimiz ve milletimiz var olsun vatan sağ olsun. Canım ailem affedin beni Elveda” ve “Annem babam hakkınızı helal edin Son…” ifadelerinin yer aldığı notun telefon görüntüsü, oğlunun yaşamını yitirmesinden sonra Babaeski’ye giden baba Hasan Araz’a da gösterildi.

UZMAN RAPORUNA GÖRE YAZI ARAZ’A AİT

Söz konusu nota ilişkin rapor hazırlayan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü, notta yer alan yazının Araz’a ait olduğunu iddia etti. Müdürlük tarafından hazırlanan uzmanlık raporunda, nottaki el yazılarının, tarihsiz ve onaysız bir sayfalık istiktap tutanağı fotokopisinde yer alan el yazıları ve tarihsiz “Bilgi Giriş Formu” ile mukayese edildiği belirtildi.

18 Haziran tarihli uzmanlık raporunda, şu yazılara yer verildi: “Siyah kaplı not defteri içerisindeki tarafımızca kırmızı mürekkepli kalem ile; '1' rakamı ile belirlenmiş sayfasındaki siyah mürekkepli kalemle yazılmış '19/04/2020 Tek Hedef Hayaller' ibareleri bulunan el yazıları. '2' rakamı ile belirlenmiş sayfasındaki mavi mürekkepli kalemle yazılmış '11/05/2020 Bitiş Allah'ım affet çok yoruldum hayattan ve insanlardan. Devletimiz ve milletimiz var olsun. Vatan sağolsun. Canım ailem affedin beni elveda' ibareleri bulunan el yazıları. '3' rakamı ile belirlenmiş sayfasındaki mavi mürekkepli kalemle yazılmış '11/05/2020 Annem Babam Hakkınızı Helal edin son' ibareleri bulunan el yazılar."

Raporun devamında ise şu ifadeler yer aldı: "Yapılan araştırmalar neticesinde; inceleme konusu el yazıları ile tarafınızca Mustafa Araz isimli şahsa ait olduğu belirtilerek gönderilen mukayese konusu belgelerdeki el yazıları arasında –sınırlı itiyadi hususiyetler yönünden- uygunluklar bulunduğu belirlenmekle inceleme konusu el yazılarının ve mukayese konusu fotokopi belgelerdeki el yazılarının aynı (tek-bir) şahsın-Mustafa Araz- elinden çıktığı kanaatine varmıştır.”

'ARAZ’A AİT DEFTER İNCELENMEDİ'

Aile avukatı Cesim Parlak, bunun üzerine rapora itiraz etti. Yapılan itirazda, “Müteveffa Mustafa Araz’a ait olan defterin ailesine teslim edildiği göz önüne alındığında Uzmanlık Raporu’na konu not defterinin Mustafa Araz’a ait olup olmadığı dahi belli değildir. Uzmanlık raporuna konu defterin müteveffa Mustafa Araz’a ait olup olmadığı dahi bilinmediği ve müteveffanın kendi not defteri ile karşılaştırma yapılmadığı da göz önüne alındığında raporun tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir. Son derece detaysız, özensiz ve eksik olarak 18.06.2020 tarihli Uzmanlık Raporu’na itiraz ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

'DELİLLERİ KARATMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Baba Hasan Araz ise, notun oğlu tarafından yazılmadığı ve yazının oğlunun yazısına benzetilmeye çalışıldığını ifade etti. Baba Araz, “Oğlum bir gün önce kardeşiyle görüştü. Hiçbir sıkıntısı yoktu. Neden intihar etsin ki? Oğlumun öldürüldüğünü düşünüyorum” dedi.

Oğlunun yaşamını yitirmesinden 2 hafta sonra Babaeski’ye gittiğini aktaran baba Araz, “Komutan telefonundan bu notun fotoğrafını gösterdi. Bak, ‘işte böyle bir not yazmış’ dedi. Sayfayı istedik ancak ‘incelemeye göndermişiz’ diyerek, bize vermediler. Oğlumun not defteri bize teslim edildiğinde de içinde bu not yoktu. Bize gönderilen defterde de bir sayfa yırtılmış. O sayfada ne yazdığını bilmiyoruz. Defterde not aldığında sayfalarda tarih tutmamış. Ancak intihar notunun olduğu sayfada tarih var. Benim fikrim, o notu oğlum yazmadı. Kendileri yazdılar. Notu yazan kişinin yazılarını incelemeye gönderdiler. İncelemeye gönderilen yazılar da tarihsiz, onaysız bazı fotokopi belgeler. Madem yazı karşılaştırılması yapacaklar neden bizden bir şey istemediler. Oğlumun eski yazıları var. Okul defterleri var. Not defteri var. Bunları bizden istemediler. Oğlumu öldürdüler ve olayın üstünü örtmek için böyle yapıyorlar. Delilleri karartmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

‘ŞÜPHELERİMİZ DAHA DA ARTTI’

Baba Araz, aradan geçen süreye rağmen otopsi raporunun çıkmaması, kamera kayıtlarındaki bulanıklığın giderilmemesi, dosyada ilerleme sağlanmaması, uzman bir heyetin olay yerinde keşif yapmamasının oğlunun öldürüldüğü ve dosyanın kapatılmak istendiğine işaret etti. Araz, intihar notu incelemesinin de şüphelerini daha da güçlendirdiğini vurguladı. (Kaynak: MA)