Yüksekdağ ve Demirtaş'ın tutukluluğuna devam kararı

DUVAR - HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında 6-8 Ekim Kobani olayları gerekçesiyle açılan soruşturmanın tutukluluk incelemesinde, “tutukluluk halinin devamına” kararı verildi.

4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında, 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçe gösterilerek 20 Eylül 2019’da başlatılan soruşturmaya ilişkin tutukluluk incelemesi yapıldı. Ankara 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nde, 18 Eylül’de duruşmalı yapılan tutukluluk incelemesinde çıkan karar dün avukatlara tebliğ edildi. Tebliğ edilen kararda avukatların savunmalarına yer verildi.

AYNI OLAYA MÜKERRER SORUŞTURMA

Avukat Levent Kanat, kısıtlama kararı nedeniyle soruşturmanın detaylarını göremediklerini belirtti. 6-8 Ekim Kobani olaylarına ilişkin Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada Demirtaş’ın olaylarla illiyet bağı olmadığı yönünde karar verildiğini hatırlatan Kanat, “Bu kararı savcılık değil, Ağır Ceza heyeti vermiştir. Dolayısıyla yargılamaya konu olmuş bir olayın tekrar iddia haline getirilip soruşturmaya dönüştürülmesi hukuka aykırıdır. Mükerrerlik söz konusudur” dedi.

‘YARGIYA AÇIK BİR MÜDAHALE’

Soruşturmanın Demirtaş’ın tahliyesini engellemeye yönelik olduğunu kaydeden Kanat, “AİHM Demirtaş’a yönelik yargılamada tahliyesine karar verilmesine hüküm kurdu. Demirtaş’ın tahliyesine yönelik hukuki engel kalmadığı görülünce siyasilerin o dönem ki açıklamalarında gördüğümüz üzere bu tahliyeyi engellemeye yönelik girişimde bulunacakları açık bir biçimde ifade edilmiştir. O yüzden yargıya açık bir müdahale, yönlendirme olduğunu değerlendiriyoruz. Bu yönüyle bu soruşturma Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tahliyesini engellemeye yönelik hukuki olmaktan öte siyasi bir iradenin sonucudur” diye belirtti.

‘5-6 YIL GEÇTİ, MAKUL SÜRE AŞILDI’

Soruşturmanın eski tarihli bir soruşturma olduğuna da dikkati çeken Kanat, “Bu soruşturmanın ilk aşamalarında Demirtaş ve Yüksekdağ bu soruşturmada soruşturulan insanlar değillerdir. Soruşturmaya sonradan özellikle dahil edilmişlerdir. Soruşturma ki tutuklama bir yıldan bu yana devam etmektedir. Soruşturmaya konu olayların üzerinden de 5-6 yıl geçmiştir. Soruşturma herhangi bir iddianameye bağlanamamıştır, makul süre aşılmıştır. Müvekkillerin bu soruşturma kapsamında kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmeye devam etmektedir. Her iki müvekkile yönelik hukuksuzluğu bu tarihten itibaren de devam etmemesi için tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘8 AYDIR İDDİANAMENİN YAZIM AŞAMASINDA OLDUĞU SÖYLENİYOR’

Avukat Kenan Maçoğlu ise, 8 aydır soruşturma savcısı ile görüşmeye çalıştıklarını, ancak sadece savcı katibi ile muhatap olabildiklerini söyledi. “Bize söylenen 8 aydan beridir iddianamenin yazılma aşamasında olduğudur” diyen Maçoğlu, “Bu durum bile bu soruşturmadaki keyifliliği göstermektedir. Önceki beyanlarımızı tekrarla müvekkillerin tahliyelerine karar verilmesini talep ederim” dedi.

Mahkeme, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutukluluk durumunun devamına karar verdi. Kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğü Bozma’, ‘Bir Suçu Gizlemek veya Başka Bir Suçun Delillerini Gizlemek ya da Yakalanmamak Amacıyla Öldürmeye Azmettirme’, ‘Birden Fazla Kişi İle Birlikte Gece Vaktinde Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Maksadıyla Yağmaya Azmettirme’, ‘Bir Suçu Gizlemek Veya Başka Bir Suçun Delillerini Gizlemek ya da Yakalanmamak Amacıyla Öldürmeye Teşebbüse Azmettirme’, ‘Cebir Tehdit Veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmaya Azmettirme’ suçlarından tutuklu şüpheliler Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın üzerine atılı suçların niteliği, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunması, şüphelilerin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alındığında tutukluluk halinin devamına…”