YAZARLAR

Güneş, Mourinho’ya karşı

Fenerbahçe’nin hakkını teslim edelim; agresif ve yılmayan bir mücadele gösterdi. Mourinho saha içini iyi okuyan bir hoca, bu galibiyet onun eseri. Trabzonspor aynı şekilde reaksiyon vererek kazanmaya yakın olduğunu gösterdi. En azından erkenden ‘ben yokum’ demedi.

Bir şehrin hafızasında unutulmayan takımlar ve maçlar vardır. Trabzon şehri için bu önce ve her zaman Fenerbahçe maçlarıdır. Şehir, 1 hafta öncesinden bu maçı konuşur, yaşar, kadro yapar, maçı alır, herkes evine mutlu gider. Maçtan sonra da benzer ruh hali vardır. 1 hafta da maçın sonucu tartışılır.

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı yıllar sonra nasıl hatırlanacak, hafızalarda neyiyle unutulmayacak? Önce hakemle, sonra Şenol Güneş’in takımıyla.

Hakemi en sona bırakırsak, Şenol Güneş, bu maçı Şenol Güneş ekolü gibi oynadı; oynattı. Favori olan takıma karşı olağanüstü bir itirazda bulundu. Doğru dürüst yedek oyuncuları olmadan, kendi potansiyelinin üzerine çıktı.

İlk devrede iyi oynarken golü yedi. Bu devrede maç iki tarafa gitti geldi. İki devrede de oyun iki tarafındı. Trabzonspor kazansa kimse ‘Ne yaptı da kazandı?” diyemez. Aynı şekilde Fenerbahçe için de geçerli. Özellikle ikinci devre Fenerbahçe geriye düştükten sonra oyunu çözdü. Portekizli Mourinho kendini İngiltere Premier Lig’de sandı ve yaptığı müdahalelerle oyunu çevirdi.

Trabzonspor 1-0’a, Fenerbahçe 2-1’e itiraz etti. Bu Türk futbolu adına büyük kazanım. Tatlı-sert bir oyuna hakem ve VAR müdahaleleri olmasa tam bir Premier ligi maçı da diyebilirdik.

Fenerbahçe’nin hakkını teslim edelim; agresif ve yılmayan bir mücadele gösterdi. Mourinho saha içini iyi okuyan bir hoca, bu galibiyet onun eseri. Trabzonspor aynı şekilde reaksiyon vererek kazanmaya yakın olduğunu gösterdi. En azından erkenden ‘ben yokum’ demedi. Birkaç sezonu düşünürsek, kadro eksikliğine rağmen bordo mavililerin futbola geri döndüğü maç oldu. Trabzonspor, kalite farkına rağmen rakibine reaksiyon vererek, bundan sonrası için umut verdi.

Hakeme gelirsek, Trabzonspor’un verilmeyen golünde hiçbir şey yok. Nizami gol. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Böyle maçlara deneyimli bilindik bir hakemle çıkmak TFF’nin lehine olur. Neden böyle bir karar verdiler, bilmiyoruz.

Maçı izlerken başka şeyler aklıma geldi. Kulüplerin geleceğini dizayn etmek isteyenler, hakemler ve maçlar üzerinden ince ince çalışıyor. Buna gerek var mı? Sahada futbol ve mücadeleye gölge düşürdüler.

Şenol Güneş’in Trabzon’u, Mourinho’nın Fenerbahçe’si gibi alternatifi bol bir kadro ile oynasa maçı kaybetmezdi; hatta kazanabilirdi de. Trabzonspor maçın büyük çoğunluğunda rakibine cevap verdi. Hakemi çıkartırsanız, futbol adına bir gösteri izledik. Teşekkürler Trabzonspor ve Fenerbahçe. Hakemler ve VAR yönetimi, daha çok tartışılacaktır.


Aytekin Akay Kimdir?

Yaklaşık 15 yıldır Trabzon ve Trabzonspor üzerine yazılı ve görsel medyada materyaller üreten Aytekin Akay, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur. Medya dünyasına daha üniversitedeyken, öğrenci olarak yazdığı haber ve araştırmaların ulusal gazetelerde yayımlanmasıyla başladı. Spor gazeteciliğine olan ilgisinden dolayı ilk profesyonel işi gönül verdiği Trabzonspor oldu. Kulübün resmi yayın organının uzun seneler muhabir ve editörlüğünü yaptı. Dergi tarihinin en önemli söyleşilerine imza attı. Özellikle Trabzonspor’un dünüyle bugünü arasında köprü olan yazılar ve kişiler onun döneminde geniş kitleler tarafından bilindi. Daha sonra Trabzon Kültür Sanat Yaşam adıyla yayın yönetmenliği kendinde olan dergiyi çıkartmaya başladı. Trabzon Dergisi, kategorisinde ‘En iyi kent dergisi’ ödülünün sahibidir. Aytekin Akay’ın en çok hatırlanan yazısı Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşidir. Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşideki cümleler, bugün tribünlerde slogan, çoğu yazının ana fikri olarak defalarca kullanılmakta, sosyal medyada binlerce kez paylaşılmaktadır. Aytekin Akay, toplumda öne çıkan bazı karakterlerin başarı hikayelerini biyografi yazarlığı alanında kaleme alarak hayata geçirmektedir. Bugüne kadar 5 iş insanının hayatını kaleme almış ve filme aktarmıştır.