Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları'na konuk oldu
Gürbüz Doğan Ekşioğlu, "Kitabımda çok fazla renk yoktur. Renkler hep birbirine benzer. Kimyager gibi renklerin tonunu belirlerim" diye konuştu.
DUVAR - Murat D. Çekin’in düzenlediği Kazlıçeşme Sanat Konuşmalarının kasım ayı konuğu Gürbüz Doğan Ekşioğlu oldu. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesinde gerçekleşen programda 'Grafik Tasarım ve Sanat' konuşuldu.
Resme olan ilgisinin çok erken yaşlarda başladığını söyleyen Gürbüz Doğan Ekşioğlu, “Resme olan ilgim ilkokulda somut olarak ortaya çıktı. Köy yaşantısında kağıda ulaşmak daha zordu, çamurdan heykeller yapardım. Ahşaptan birtakım oyuncaklar yapardım. İlkokulda kenar süsleri, resim ödevleri ile uğraştım. Ortaokulda bu daha da ön plana çıktı. Resme duyduğum ilgi diğer derslere olan ilgimi arkaya itti. Kendi resimlerimin yanında arkadaşlarımın resimlerini de yapıyordum. Ortaokulda sınıfta kaldım. Evde ders çalışmam istendiği için, resim yapmam yasaklandı. Ben de gizli gizli resimler yapardım ama bir gün yakalandım.”
Gürbüz Doğan Ekşioğlu, sanatında kullandığı yöntem ve tekniklere dair de bilgi verdi:
“Kitabımda çok fazla renk yoktur. Renkler hep birbirine benzer. Kimyager gibi renklerin tonunu belirlerim. 1984 yılında birinci olduğum Sedat Simavi Karikatür Yarışması’nın raporunda grafik alanına getirmiş olduğum yeni teknikten söz ediliyordu. Benim tekniğim, karakterim oldu. Bu tekniğim sayesinde The New Yorker’ın kapılarını açtım.”