Hablemitoğlu'nu Nuri Gökhan Bozkır mı öldürdü?

Osman Çaklı

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Ocak akşamı katıldığı televizyon programında, Necip Hablemitoğlu cinayeti şüphelisinin MİT operasyonuyla Ukrayna'da yakalandığını söyledi. 
AK Parti iktidarındaki ilk faili meçhul cinayet olarak bilinen Habletmioğlu cinayetinde yıllarca gelişme kaydedilmedi. Hablemitoğlu'nun kim tarafından, ne için öldürüldüğü hep sır olarak kaldı. Peki cinayetin şüphelisi olarak yakalanan Nuri Gökhan Bozkır kim? Hablemitoğlu dosyasında nasıl şüpheli oldu? Necip Hablemitoğlu nasıl ve niçin öldürüldü? 20 yıldır aydınlanmayan cinayetin senaryoları neler? Bozkır cinayetle ilgili ne dedi?

HABLEMİTOĞLU SUİKASTİNDE ALMAN TİMLERİ İDDİASI

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi-yazar Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 yılında Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı'nda silahlı saldırı sonucunda öldürüldü. Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sonra, yürütülen soruşturmalarda olay yerinde hiçbir ize rastlanmadı. Herhangi bir ismin zikredilmediği cinayet, faili meçhul olarak kaldı. Cinayetin sonrasında Hablemitoğlu'nun mailine ve telefonuna gelen tehditler emniyet tarafından incelenmek üzere alındı. Hablemitoğlu ailesinin, İçişleri Bakanlığı'nın aleyhine açtığı davada Ankara 5'inci İdare Mahkemesi, bakanlığı 40 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Bakanlık yaptığı savunmada Hablemitoğlu cinayetinin "adi bir cinayet vakası" olarak değerlendirdiğini belirtmişti.

FETÖ MÜ ÖLDÜRDÜ?

Cinayetle ilgili en çarpıcı sayılabilecek ifadelerden birisi birinci Ergenekon davasının 215. duruşmasındaki gizli tanık Kıskaç'ın sözleri oldu. Gizli tanık Kıskaç, ikinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Osman Gürbüz'ün kendisine "Sıkmasaydım bu kadar para olur muydu? Necip Hablemitoğlu'nu öldürdüm, parayı aldım. Patron benim, jandarmada komutanım var, adı da Levent Ersöz" dediğini iddia etti.

Cinayetle ilgili bir diğer iddia ise Hablemitoğlu'nun FETÖ tarafından hedef alınmasıydı. Cinayetle ilgili genel kanı da bu yönde oldu. Hablemitoğlu suikastından 1.5 yıl önce Ankara DGM savcısı Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen hakkında yasa dışı örgüt kurmak ve yönetmek suçlamasıyla iddianame hazırladı. İddianamenin hazırlanmasından sonra, Yeni Hayat dergisinde yayınlanan "Etki Ajanları, Nüfuz Casusları ve Fethullaçılar" makalesi 4 Ocak 2001 günü mahkemeye ek delil olarak sunuldu. Makaleyi hazırlayan isim ise Necip Hablemitoğlu idi. Aynı dönem Gülen cemaatini eksene alan bir kitap hazırlığı içerisinde olan Hablemitoğlu'nun "Köstebek" kitabının basılması engellenmek istendi. Aile avukatı Ersan Barkın'ın sözlerine göre FETÖ, bazı siyasileri araya sokarak böyle bir çaba içerisine girmişti. Nitekim Hablemitoğlu'nun kitabı kendisi öldürüldükten sonra basıldı.

NURİ GÖKHAN BOZKIR CİNAYETTE NASIL ŞÜPHELİ OLDU?

Nuri Gökhan Bozkır, 1996 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. Uzun yıllar Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tim komutanı olarak görev yaptı. Babası da asker olan Bozkır'ın adı kamuoyu tarafından ilk kez 2005 yılındaki 'sauna çetesi davasıyla' duyuldu. Daha sonra yüzbaşı rütbesiyle görev yaptığı TSK'den sauna çetesi bağlantısı gerekçesiyle atıldı. Ordudan atılınca ticarete girişen Bozkır, Kırgızistan'da bulunan uluslararası düzeyde silah, patlayıcı ve bomba satışı yapan DNS şirketinin sahibi oldu. 2015 yılında Urfa Akçakale'de soğan kamuflajıyla bomba yapımında kullanılan infilaklı fitil taşıyan bir tır ele geçirildi. Olayla ilgili Bozkır'ın adı basında "IŞİD'e tonlarca bombayı saunacı yüzbaşı vermiş" sözleriyle tekrar duyuldu. Hakkındaki soruşturmalar devam ederken, Nuri Gökhan Bozkır 2015 yılında sırra kadem bastı.

Yıllarca suikaste dair yol alınamadı. Kimin niçin Hablemitoğlu'nu öldürdüğü teori boyutunu aşamadı. Suikastle  ilgili 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dikkat çekecek gelişmeler oldu. Gazeteci Zihni Çakır, 15 Temmuz çatı davasında tanık oldu. Çakır ifadesinde Hablemitoğlu suikastı failinin halen kamuda görevli olan biri olduğunu, cinayette kullandığı silahı Mogan Gölü'ne attığını öne sürdü. Fakat Çakır'ın cinayeti işlediğini söylediği kişinin, cinayetin işlendiği tarihte yurt dışında olması gerekçesiyle, ailenin şikâyeti reddedildi. Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, savcılığa başvurarak gazeteci Çakır'ın ifadesinin alınmasını talep etti. Çakır, ifadesinde kendisine bu ismi veren kişinin Nuri Gökhan Bozkır olduğunu söyledi. Nuri Gökan Bozkır ismiyle Hablemitoğlu dosyasının seyri değişti, Bozkır dosyanın şüphelisi oldu.

HTS KAYDI CİNAYETİN İŞLENDİĞİ SOKAKTAN ÇIKTI

2016 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Hablemitoğlu'nun öldürülmeden 6 ay önce ve sonrasına ait HTS kayıtları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan istendi. Hablemitoğlu'nun HTS kayıtlarının olduğu yerlerde başka abonelerinde olup olmadığı incelendi. Soruşturma sonucunda Nuri Gökhan Bozkır'ın telefonunun cinayet günü Hablemitoğlu'nun evinin bulunduğu bölgede sinyal verdiği tespit edildi. Gazeteci Zihni Çakır'ın silahın Mogan Gölü'ne atıldığını söylemesi üzerine de yapılan inceleme de Bozkır'ın telefonunun gölde sinyal verdiği saptandı. Soruşturma sonucunda Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi, Bozkır'ın "tasarlayarak adam öldürme" suçundan tutuklanmasına karar verdi.

BOZKIR'IN ÇELİŞKİLİ İFADELERİ

Nuri Gökhan Bozkır, gazeteci Toygun Atilla'ya 2019 yılında Ukrayna'da verdiği röportajda, cinayeti kendisinin işlemediğini söyledi. Mogan Gölü'ne atılan silah ve HTS kaydıyla ilgili de konuşan Bozkır, cinayet tarihinde Çankaya'da Oyak sitesinde oturması ve iş yerinin Gölbaşı'nda olması nedeniyle telefon sinyalinin orada olmasının normal olduğunu söyledi. Ancak Bozkır, Sabah'ta yayınlanan röportajında ise gazeteci Toygun Atilla'ya söylediklerinden farklı olarak, cinayet günü görevde olduğunu, telefonunun nasıl oradan sinyal verdiğini bilmediğini söyledi. Bozkır, Hablemitoğlu cinayetinde kendisine iftira atıldığını ileri sürdü.

İnterpol'ün hakkında kırmızı bülten çıkardığı Bozkır, 10 Temmuz 2019'da Ukrayna'da yakalandı. Ukrayna'da bir süre tutuklu kalan Bozkır, daha sonra ev hapsine çıkarıldı. Hablemitoğlu suikastına ilişkin yaşanan gelişmeler ışığında MİT, Ukrayna'da düzenlediği operasyonla Bozkır'ı Türkiye'ye getirdi. Operasyonu, Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu. Bozkır, 27 Ocak 2022 günü Ankara Emniyeti'ne teslim edildi.