Hafize Gaye Erkan neden 'İstanbul'da ev bulamadım' dedi?
Merkez Bankası Başkanının İstanbul'da ev bulamadığını açıklaması ekonomi üzerine çeşitli yorumlara neden oldu. Karar yazarı Yıldıray Oğur'a göre de Erkan'ın açıklaması seçim öncesi PR çalışması idi.
DUVAR - Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, geçtiğimiz günlerde bir röportajında İstanbul'a yerleşeceğini ancak kiralar çok pahalı olduğu için annesinin yanına taşınacaklarını açıkladı. Erkan'ın bu sözleri hayat pahalılılığının ve ekonominin kötüye gittiğinin açık kanıtı olarak yorumlandı. Karar yazarı Yıldıray Oğur ise, Erkan'ın "ben de sıradan bir insanım ve ekonomik sorunlardan ben de etkileniyorum" mesajı vermek istediğini ileri sürdü. Oğur'a göre Erkan, seçim öncesi halka sempatik görünmek için siyaset yaptı.
Yıldıray Oğur'un "Merkez Bankası başkanı İstanbul’da neden ev bulamadı?" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Muhalif ekonomistler ve muhalefetin ekonomi yüzleri ise acı reçete savunucusu, fazla teknik, fazla uzman, dünyadaki büyük ekonomik güçler ve finans çevrelerinin temsilcisi, elit bir kastın parçası gibi göründüler.
Halka onlar için dil döküp, mücadele ettiklerini duygusunu geçiremediler.
‘Halk ekmek bulamıyor’ gibi fazla büyük sözler toplumun büyük kısmının ekonomik sıkıntılarını anlatmadı, fazla ajitatif kaldı. ‘Yatağa aç giden çocuklar’ hakkında büyük sözler ederken, bu berbat ekonomik şartlardan kendileri de etkileniyormuş gibi durmadı, hayatlar ile sözler arasında uçurum oluştu. Çok iyi kariyerleri, iyi uzmanlıkları onları soğuk ve halkın dertlerine uzak kıldı.
Bu yüzden de samimi ve ikna edici olamadılar.
Hafize Gaye Erkan’ın röportajının amacı galiba tam da bu soğukluğu, mesafeyi kapatmak.
Neden bir Merkez Bankası başkanı çözüm tarafında olduğu ekonomiden şikayet eder?
Amerika’dan gelmiş, Amerikan bankalarında çalışmış, yurtdışından ithal ve halkın belini büken bir kemer sıkma politikasının en önemli aktörlerinden biri olarak bu röportajda Erkan, topluma şu mesajı verdi: ‘Ben de sıradan bir insanım ve ekonomideki sorunlardan ben de doğrudan etkileniyorum.’
Bunu ne kadar başarılı ve ikna edici verdi tartışılır.
Ama ulaşılmaz, ancak ekonomistlerin ne dediğini anladığı, tuzu kuru, halkın dertleriyle ilgilenmeden kitapta ne yazıyorsa gözünü kapatıp onu uygulayan bir Merkez Bankası başkanı olmadığı mesajını bir ölçüde verdi.
Hafize Gaye Erkan işte böyle bir kemer sıkma politikasını uygularken tepede oturan tuzu kuru Merkez Bankası başkanı değil, bunun sonuçlarından etkilenen halktan biri gibi görünmek istedi.
Aslında siyaset yaptı.
Merkez Bankası başkanına bunu yakıştıramayanların atladığı tam da burası.
Şu anda toplumun sırtını büken ve daha da bükecek bu kemer sıkma politikasını uygularken bir Maliye Bakanı ve bir Merkez Bankası başkanı siyasetten kaçamaz.
Hem kendisinin hem de uyguladığı programın ömrünü yerel seçime giden iktidarın gözünde uzatmak için de kaçamaz.
Bunu Mehmet Şimşek’in siyaseten epey tecrübesiz olduğu yıllardaki ‘Fakir evine ziyarete gittik’ tweeti gibi yapmaktansa, bizzat kendi yaşadığı ekonomik güçlükleri anlatmak o kadar kötü bir PR değil.
Ekonomistler bu röportajla MB’nin itibarının yatırımcılar ve finans sektöründe zarar gördüğünü düşünüyor. Muhtemelen öyledir.
Ama unuttukları bir şey var: MB’nin uyguladığı politikaların bizzat mağduru olan milyonlarca insan var. Onların gözündeki itibar da önemli.
Tam da bu empati eksikliği ekonomide doğruları savunanları seçimlerden önce halkın gözünde duygusuz, teknik, zenginlerin, finans çevrelerinin sesi gibi gösterdi.
Muhalefetin Hafize Gaye Erkan’dan da öğrenecekleri var." (HABER MERKEZİ)