Haftanın öne çıkanları: Osman Kavala'ya bakma, Osman Aşkın Bak'a bak!

DUVAR - Özgür gazeteciliği güçlendirmek ve herkesin habere erişim hakkını sağlamak için okurlarımızın Patreon'dan verdikleri destek sayesinde, Türkiye’nin dört bir yanından gazeteciler haberlerini Gazete Duvar aracılığıyla kamuya ulaştırdı. Geçen hafta Gazete Duvar'da 51 imzalı özel haber ve 45 köşe yazısı yayınlandı. Daha fazla bağımsız gazeteciye katkıda bulunabilmek ve gerçeğe ulaşmak için Patreon'dan bize destek verin bu yolda birlikte yürüyelim. 

Geçen hafta yayınladığımız özel haberlerden bazıları şunlardı: 

İktidarın yanıtı: Her gördüğümüz sakallı Osman Kavala değilmiş!

TRT’nin dijital kanalı Tabii’de yayınlanan Metamorfoz dizisindeki ‘kötü adam’ın Osman Kavala’lya benzerliği ve dizi senaryosunda, iktidar sözcülerinin Osman Kavala’ya yönelik suçlamalarının işlenmesi, gündemi ucundan bucağından takip eden herkesin dikkatini çekmişti. DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar, “itibar suikasti” diye nitelediği bu konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a sordu. Gazete Duvar Ankara muhabiri Ceren Bayar, Cevdet Yılmaz’dan gelen az, öz, ama pek de tatmin edici olmayan yanıtı okurlara duyurdu: “O kişiyle ilgili bir dizi yayımlanmamıştır…” 

'Bak' şu konuşana: Bütçe, bütçe olalı böyle performansa tanık olmadı

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bütçe görüşmeleri sırasında o kadar hızlı konuştu ki kondisyonu özellikle iktidar vekillerinden büyük beğeni aldı. Meclis Başkanvekili Celal Adan'ın deyimiyle 1.5 saatlik metni 'tek nefeste' 35 dakikaya sığdıran Bak, vekillerden gelen 'Boğulacaksın, yavaş, hangi dilde konuşuyorsunuz?"  uyarılarına da kulak asmadan sunumunu tamamladı. AK Partililer ayakta alkışladı. Muhalif milletvekillerinin 'küçük' bir eleştirisini ise Ceren Bayar haberinde aktardı: "Biz hiçbir şey anlamadık, siz nasıl anladınız?" 

En güzel işgale az kaldı: Yunan adalarının sırrı ne?

İki devlet siyasi konjonktüre de bağlı olarak sürekli didişiyor. Her iki ülkenin basınında da 'Ege'de sıcak saatler', 'Ege'de it dalaşı' manşetleri havada uçuşuyor. Hatta son olarak 'Bir gece ansızın gelebiliriz' repliği Yunanistan için de sarf edildi. Bu düşmanlaştırma politikalarına rağmen Türkiyeli turist Yunan adalarını bir başka seviyor. Her tatil dönüşü yemesi, içmesi, gezmesi tatlı tatlı anlatılıyor. Uzunca bir süredir vize engeli yüzünden gitmenin zorlaştığı Yunan adaları 7 günlük kapıda vize uygulamasına başlanacağının ilan edilmesiyle yeniden gözde oldu. Gazete Duvar Antalya Temsilcisi Ceren Deniz yükselen döviz kuruna rağmen şimdiden plan yapmaya başlayan müdavimlere sordu: Yunan adaları sizi neden cezbediyor?  

'Kısır' bir tartışma: Çözüm belli, çözecek olan belirsiz

Yıllardır tartışılan, en 'insani' çözümün kapsamlı bir kısırlaştırma kampanyası olduğu konusunda hemen herkesin hem fikir olduğu sokak hayvanları konusu, son olarak Ankara'da saldırıya uğrayıp ağır yaralanan bir çocukla birlikte tekrar alevlendi. Bu kez Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da tartışmaya katıldı. Eren Güvendik hazırladığı video haberde hem belediye yetkilileriyle hem hayvanseverlerle konuştu.  

Havuz probleminden beter: Polislerin emeklilik problemi

Alın size bir problem: Polisler 55'inde yaş haddinden emekli oluyor. Mevki makam sahibi polisler emeklilik yaşının yükselmesini istiyor. Rütbesiz polisler için emeklilik yaşının 60, emniyet müdürleri için 65 olması öneriliyor. Ancak yapılan bir araştırmaya göre polislerin ortalama yaşam süresi 55.9 yıl. Doğal olarak da özellikle rütbesiz memurlar yeni bir düzenlemeye pek gönüllü değil. Gönüllü olan da sadece emekli maaşıyla geçinmek mümkün olmadığı için mecburen daha fazla çalışmak istiyor. Bir süredir polislerin yaşadığı sorunları mercek altına alan İzmir muhabirimiz Cihan Başakçıoğlu bu problemin nasıl çözüleceğini muhataplarına sordu. Emniyet Sen Başkanı Faruk Sezer'in verdiği örnek çarpıcıydı: "60 yaşında bir polis sokakta hırsız mı kovalayacak?"

Cihan Başakçıoğlu bir diğer haberinde ise Malatya'da üç engelli çocuk babası 26 yıllık polis memurunun gerekçesiz olarak kentin bir ucundan diğer ucuna sürgün edilmesini aktardı.

ABD'li aktrisin icat edip unutulan ürünü yeniden sahnede: Regl kabı

ABD'li aktris Leona Chalmers, kadınların regl dönemi için üretilen ped ve tampon gibi tek kullanımlık ürünlerle rekabet etmek için icat ettiği 'regl kabı'nın patentini 1937'de aldı. Bir süre üretimi yapılsa da çeşitli tanıtım zorluklarının da etkisiyle zamanla unutuldu. Bugün ise küllerinden yeniden doğdu ve her geçen gün daha fazla kadın regl kabını kullanıyor. Meral Candan, sızdırma yapmaması, aynı ürünün defalarca kullanılabilmesi gibi avantajları bulunan regl kabıyla ilgili merak edilenleri uzmanına ve kullananlara sordu. 

Sistem 'ayakta', Kaplanoğlu ailesi çadırda  

Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Kaplanoğlu ailesinin kirada oturdukları evleri yıkıldı. Canlarını zor kurtaran aile konteyner kente yerleşmek için AFAD'a başvurdu. Ancak yıkılıp enkazı kaldırılan evleri 'sistemde' hasarsız göründüğü için bu haktan faydalanamadılar. Aylardır yol kenarındaki bir çadırda hayatta kalma mücadelesi veren ailenin yaşadıklarını Burcu Özkaya Günaydın aktardı.

Zeydan Karalar Gazete Duvar yayınına katıldı: Yolsuzluk değil, algı operasyonu

Adana Büyükşehir Belediyesi'ne rüşvet ve ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla polis baskını yapıldı. Gazete Duvar yayınında Didem Mercan'ın sorularını yanıtlayan Belediye Başkanı Zeydan Karalar "Bu tamamen algı yönetimi operasyonu" dedi, iktidarın kazanamayacağını düşündüğü belediyelere yönelik operasyon yapacağı iddialarını kastederek "Bu gerçekleşiyor yavaş yavaş" ifadesini kullandı.

Kemal Can anlattı: Yerel seçime giderken kartlar nasıl dağılıyor?

Gazete Duvar'ın haftalık yayınlanan Politik Duvar'ında Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar ile Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya'nın bu haftaki konuğu gazeteci Kemal Can idi. Üç deneyimli gazeteci yerel seçime giderken siyasetin dinamiklerini, muhalefet ve iktidarın attığı ve atabileceği adımları analiz etti.

'Hepimiz Ermeniyiz' diyenlerin niyeti meğer darbeymiş!

Hrant Dink cinayetiyle ilgili dönemin 5 polis şefine yönelik ekim ayında yeni bir iddianamenin hazırlanmış olduğunu Ferhat Yaşar'dan öğrendik. 5 Aralık'ta ilk duruşması görülen davanın haberinde iki çarpıcı nokta vardı. Birincisi mahkeme Dink ailesinin davaya katılma talebini şu enteresan gerekçeyle reddetmişti: "Suçtan zarar görmediniz!" İkincisi ise Dink cinayetinin ardından protesto için sokaklara dökülen yüzbinlerce insanın attığı "Hepimiz Ermeniyiz" sloganı, iddianamede darbe girişiminin bir parçası olarak değerlendirilmişti. Ferhat Yaşar, Kıbrıs'ta şoförüyle birikte öldürülen Halil Falyalı cinayetine ilişkin açılan davanın duruşmasında Söylemez kardeşlerin avukatıyla hakim arasında geçen 'parmak sallama' gerilimini de bize aktardı. 

 Günlerdir direnen Özak İşçileri yola çıktı

Sendika değiştirdikleri için baskı gören Özak Tekstil işçileri direnişlerinin 27. gününde Ankara'da yapılacak EMEP kongresine katılmak için Urfa'dan Ankara'ya doğru yola çıktı. Direnişi ilk gününden beri takip eden Fatma Keber, işçilerin görüşlerini aktarmaya devam etti. 

Depremzede köylüye bir de yıkım eziyeti

Elazığ'da evleri ağır hasar gören ve yıkımı için karar alınan Değirmenönü Köyü'nde yaşayanların sesini Serra Taylan duyurdu. Evlerinin yıkılacağı kendilerine 4 gün önce haber verilen köylüler bu kadar kısa zamanda eşyalarını nasıl taşıyacaklarını kara kara düşünüyor. Serra Yılmaz'ın konuştuğu köylüler yıkıma karşı olmadıklarını ancak nereye gideceklerini bilemediklerini anlattı. 

'Kızılcık Şerbeti'nde kadın olmak ve 'Kızıl Goncalar' sizi niye rahatsız etti?

Bir süredir reytinglerin en üst sırasında yer alan 'Kızılcık Şerbeti' ile benzer sularda yüzmek üzere ilk bölümü yayınlanan 'Kızıl Goncalar'ı Ayşegül Yaraman ve Aylin Dağsalgüler mercek altına aldı. Ayşegül Yaraman, 'Kızılcık Şerbeti'nin kadınlarını, Aylin Dağsalgüler ise ilk bölümünün hemen ardından RTÜK'e binlerce kez şikayet edilen ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in de "Takip ediyoruz" diye mesaj verdiği Kızıl Goncalar'ın kimi niye rahatsız ettiğini yazdı.