Halkevleri'nden deprem raporu: Resmi 135 kayıp başvurusunun 83’ü Hatay’dan
Halkevleri'nin, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Hatay’daki son duruma ilişkin yayınladığı raporda depremler nedeniyle yapılan resmi 135 kayıp başvurusundan 83’ünün Hatay’dan yapıldığı belirtildi.
DUVAR - Halkevleri, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Hatay’daki son duruma ilişkin "6 Şubat Depremleri 2. Yıl Hatay Raporu"nu yayınladı.
Kentte Halkevleri üyelerinin iki yıllık gözlem, deneyim ve araştırmaları yanı sıra kentteki emek, meslek ve kitle örgütü üye ve yöneticilerinin, kent, doğa ve yaşam savunucularının bilgi ve birikimlerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulan raporda, deprem sonrası barınmanın yanı sıra sağlık, eğitim, enerji ve ulaşım hizmetlerinin durumu, kentteki yeniden inşa süreci, ekolojik ve çevresel tahribata dair veri ve tespitlere yer verildi.
Raporda, şöyle denildi: “Türkiye tarihinin en büyük toplumsal katliamlarından biri olarak kayda geçen 6 Şubat depremlerinin ardından geçen iki yılda, devletin ve piyasanın deprem bölgesine dönüşüyle yaşanan normalleşme süreci, insanca bir yaşamın asgari koşullarının sağlanması değil, toplumsal katliamın normalleştirilmesi süreci olarak yaşanmıştır. Resmi verilere göre 6 Şubat depremlerinde 24 bin 147, 20 Şubat depremlerinde de 6 kişi yaşamını yitirmiş, ilk aşamada 80 bin 323 yapı yıkılmış ya da ağır hasar görmüş, kentte yaşayan 563 bin 751 kişi depremin hemen ardından göç etmiş, 11 Eylül 2023’te okulların açılması ile 440 bin kişi kente geri dönse de 100 binin üzerinde Hataylı bu süreçte kente geri dönmemeyi tercih etmiştir."
'RESMİ 135 KAYIP BAŞVURUSUNUN 83'Ü HATAY'DAN YAPILDI'
Depremler nedeniyle yapılan resmi 135 kayıp başvurusundan 83’ünün Hatay’dan yapıldığı ifade edilerek şunlar denildi: "Depremlerde kent merkezindeki kamu ve özel bütün hastaneler, belediye ve valilik dahil resmi kurum binaları, kültürel ve tarihi merkez, işletmeler dahil olmak üzere merkez ilçe Antakya’nın dörtte üçü yıkılmıştır. Kentteki kuralsız inşaat süreci yolları tehlikeli hale getirmiş, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları 2023’te 2022’ye göre yüzde 16 oranında, 2024’te de 2023’e göre yüzde 25 oranında artmıştır. Yerleşim alanlarının içinde ya da yakınında kurulan beton santralleri ve taş ocakları, asbest ve silika içeren toz bulutlarının havayı, toprağı ve suyu kirletmesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün sınır değerlerini dört kat aşan hava kirliliği nedeniyle halk sağlığı göstergelerinde ciddi bozulmalar görülmektedir."