Hanlı HES için bilirkişi keşfi: 'Su yoksa köyler de yok'

Artvin’in Şavşat ilçesinde halk, Hanlı HES'e karşı mücadelesini sürdürüyor. Üçüncü kez verilen 'ÇED olumlu' kararına yeniden dava açıldı. Bilirkişi heyeti bugün bölgeye gelerek inceleme yaptı.

Fotoğraf: Pelin Akdemir
Google Haberlere Abone ol

ARTVİN - Artvin’in Şavşat ilçesinde 28 köyün içme ve sulama suyunu etkileyen Hanlı HES'e karşı halkın mücadelesi sürüyor. İki kez mahkeme tarafından iptal edilmesine rağmen projeye üçüncü kez verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) onayına karşı üçüncü kez dava açıldı. Dava kapsamında bilirkişi heyeti bölgede bugün incelemede bulundu. HES'e karşı bir araya gelen köylüler, "Su yoksa köyler de yoktur" dedi.

DANIŞTAY HANLI HES'İN YAPIMINI KESİN OLARAK İPTAL ETMİŞTİ

Artvin’in Şavşat ilçesi Hanlı Deresi üzerinde Artvin eski Valisi Selahattin Akyurt'a ait HES'e karşı açılan davaların kazanılmasına rağmen proje faaliyete geçirildi. 2018 yılında Akyurt Enerji Üretim A.Ş. isimli şirkete verilen 'ÇED olumlu' kararına bölge halkı tarafından açılan dava sonucunda, karar iptal edilmişti. Danıştay'ın Rize İdari Mahkemesi’nin kararını onamasının ardından projesi iptal edilen şirket yeniden başvuru yapmıştı. Bakanlığın 'ÇED gerekli değildir' kararının ardından bölge halkı yeniden dava açmıştı. İstinafa taşınan projeye ilişkin Danıştay 6'ncı dairesi projenin 'kesin' olarak iptaline karar vermişti.

Şirket, Danıştay'ın kararına rağmen üçüncü kez ÇED süreci başlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yeniden 'ÇED olumlu' kararı verdi. Bölge halkı, Rize 1'nci İdari Mahkemesi’nde projeye karşı üçüncü kez dava açtı. Dava kapsamında 5 Ağustos pazartesi günü bilirkişi heyeti bölgede incelemede bulundu.

'KAZANAMAZSAK KÖYÜN ORADA KALMA ŞANSI YOK'

Saat 14'te yapılacağı duyurulan incelemeye bilirkişi heyeti, 16.45'de geldi. Köylüler, heyeti ilçe meydanında saatlerce bekledi. Savaş köyünden Yaşar Aslan, saatlerce bilirkişi heyetini beklediklerini söyleyerek, Danıştay'dan itiraz yolu da kapalı olmak üzere davanın bittiğini hatırlattı. Davanın sonucunda şirketin Çavdarlı, Dalkırmaz, Çiftlik köylerine akan suya dokunamayacaklarını belirten Aslan, "Bunlar davanın sonuçlarına rağmen defalarca gelip suyu kestiler. Jandarma eşliğinde su kanallarını tahrip ettiler. Bu davanın arkasından şirket, başka şirkete devretti. Yeniden ÇED raporu almadan projeyi başlattılar. Ona da itiraz ettik. Hanlı'dan Düzenli Köyü'ne ayrılan derenin üzerine yeni şirket HES yapacakmış. Buna da dava açtık. Bu keşif onun keşfi" diyerek anlattı.

HES projesinden en çok mağdur olan köyün Savaş köyü ve çevre köyler olduğunu söyleyen Aslan, "Çünkü bizim su kanallarımızı tahrip ediyorlar. Bu yazın kanalı iki defa kestiler. Köylüler olarak gidip onarıyoruz. Haksız ve adaletsiz tutumlarını sürdürüyorlar. Bunu köylüler olarak kazanmak zorundayız. Çünkü kazanamazsak köyün orada kalma şansı yok. Bütün su kaynaklarının geleceği o kanala bağlı. Bu su yoksa köyler de yok" diye konuştu.

Köylülerden Talat Yıldırım ise "HES, bizim için büyük bir darbe. 5 köyün can damarı, 28 köyün içme suları HES'in yapılacağı kaynaktan geliyor. Devlet, vatandaşı düşünmüyor, şirketi düşünüyor" dedi.

'DAHA NEYİ KEŞFEDECEĞİZ?'

Bilirkişi heyeti, Hanlı Köyü'nde yapılan HES regülatörünü inceledi. Davanın avukatı Halis Yıldırım, heyete geçmiş davaları ve HES'in köylere vereceği zararı anlattı. Danıştay'ın kesin kararının olduğunu söyleyen Yıldırım, "Daha neyi keşfedeceğiz. Biz bunu gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne kadar taşıyacağız. Bizim kadim su hakkımız yasal olarak tanındı. Fakat iki de bir köylerin suyu kesiliyor" diye konuştu.

Suyun kaynağının Savaş köyündeki Karagöl'den geldiğini belirten Yıldırım, halkın suyu yaşam alanlarını korumak için istediğini belirtti.