Hastalarına ilaç yerine kitap öneriyor
Iğdır’da yaşayan Dr. Mehmet Kum, muayene ettiği hastalarına okumaları için kitap hediye ediyor. Ofisinde çoğunlukla çocuklar için kitap bulunduran Kum, kitapların da bir tedavi olduğunu düşünüyor.
İdris Yılmaz
DUVAR - Iğdır Halk Sağlığı Merkezi’nde görev yapan aile hekimi Dr. Mehmet Kum, kendisine tedavi için gelen hastalarına kitap hediye ediyor.
Çoğunlukla çocuklara kitap veren Kum, aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine ayakkabı, mont ve elbise temin ediyor.
‘İNSANLARDA TEBESSÜM YARATMAK EN BÜYÜK ZEVKİM’
Muayenesine girdiğimizde bizi 4 duvarda kurulan kütüphane rafları karşılıyor. Etrafta kolilerin içinde ise elbise ve ayakkabılar var. İçinde bulunduğumuz mekânı kütüphaneden ayıran tek şey, Dr. Kum’un üzerindeki beyaz önlük ve boynundaki stetoskopu oluyor. Yüzünde eksilmediği tebessümü ile soruları cevaplayan Kum aldığı maaşın önemli bir kısmını çocukları ve çevresindeki insanları mutlu etmek için harcadığını söylüyor: “Dünyada en zevkli şey karşındaki insanı gülümsetmektir. Bunu kimi zaman bir espriyle, kimi zaman anlattığın bir hikâyeyle yaparsın. Fakat en güzeli, ihtiyaç sahibi bir insanın ihtiyacının karşılanması üzerine yüzünde oluşan mutluluk özel bir mutluluktur. Ben bunu yapınca çok mutlu oluyorum. Sağ olsun değerli insanlarımızın da bu konuda dayanışması oluyor.”
‘ARTIK İNSANLAR DA DESTEK VERİYOR’
Kum’un İlk başlarda kendi imkanlarıyla oluşturduğu duyarlılık zamanla çevreye yayılıyor. İstanbul ve çeşitli illerden kendisine koliler gönderildiğini aktaran Kum, en çok da halkevlerinin çalışmasına destek olduğunu söyledi. Kum, “İlk başlarda çok zorlanıyordum. Fakat bu çalışmamın duyulması üzerine birçok yerden destek geldi. Bu da benim yükümü az olsa da hafifletti. Bu destekler 'yetiyor mu” diye soracak olursanız, elbette yetmiyor. Çok okumamamız lazım. Okumak ve okutmak en iyi tedavi yöntemidir" dedi. Kum'un yüzündeki tebessümü ve çocuklar için sunduğu cazip teklifleri iğne korkusunu ortadan kaldırıyor. Dr. Kum “Alacakları hediyeleri görünce yüzlerinde tebessüm oluşuyor. Bu şekilde çok daha rahat tedavi edebiliyorum. Muayene sonrası yaş kategorilerine göre kitaplar veriyorum. Kontrole geldiklerinde kitap özetlerini bana anlatıyorlar. Ve tekrar kitap alıyorlar. Aynı zamanda üst baş ihtiyacı olanın ihtiyaçlarını da imkanlarım doğrultusunda karşılıyorum. Bu şekilde hayat benim için çok zevkli oluyor” ifadelerini kullandı.
KİTAP OKUMAK VE OKUTMAK BİR TEDAVİ BİÇİMİDİR
Kitap okuyan bir insanın istediği alanda uzmanlaşa bileceğini vurgulayan Kum, “Merak ettiğiniz her şeyin cevaplarını kitaplarda bulmanız mümkündür. Bu nedenle kitap okumak da bir tedavi biçimidir. Tedaviden önce hastalarımı okumaya teşvik ediyorum. Bunu da eğlenceli kitaplar seçerek zevkli hale dönüştürüyorum. Malumunuz, kentimiz ekonomik olarak fakir bir kenttir. Böyle olunca okuma oranları da düşük seviyededir. Ben de dostların desteğiyle sürekli kitap toplayıp dağıtıyorum. Uğramadığım bir köy dahi kalmadı. Bütün köylere giderek kitap dağıtırım” şeklinde konuştu.
SON EZİDİ KİTABINI YAZDI
Yaptığı çalışmaların arasında bölgenin kültürü, tarihi üzerine araştırmalar yapan Kum, Iğdır halkı tarafından yakından bilinen bir ailenin hikayesini kitaplaştırdı. Öteki Yayınları’nda yer alan kitap, farklı kültürleri, farklı etnik ve dinsel kökenleri olan insanların bir arada yaşamak zorunda oldukları kadim bir coğrafya hayali oluşturuyor. 1920 yılına kadar Iğdır’da Ezidi’lerin yaşadığını söyleyen Kum, 1940 yılında kentte ağır din baskısına rağmen kenti terk etmeyen Meme’nın hayatını farklı bir gözle kayıt altına aldığını kaydetti. Kum, “Burada 1920 yılına kadar Ezidi’ler yaşıyordu. Ama daha sonra Erivan’a sürüldüler. Ancak o dönem bir Ezidi ölünceye kadar bu kentte ayrılmadı. Bütün dışlamalara rağmen burada yaşayan Mamê’nın hayatını kitap haline getirerek bir döneme bellek tuttum” dedi.