Hatay’da Suriyeli Aleviler için yürüyüşe kaymakamlık yasağı
Hataylı Araplar Samandağ'da, Suriye'de yönetimi ele geçiren HTŞ'yi protesto etmek istedi. Kaymakamlık yürüyüş yapmak isteyen kitleye izin vermedi.
HATAY - Suriye'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün iktidarı ele geçirmesinden sonra Alevilere yönelik katliam endişesi nedeniyle Hatay'ın Samandağ ilçesinde bir yürüyüş yapılmak istendi.
Hataylı Araplar, Aleviler ve demokratik kitle örgütleri, Samandağ'da yapmayı planladığı yürüyüşe kaymakamlık izin vermedi. Yasak kararının ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada sık sık “Suriye halkı yalnız değildir”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
‘KATLİAMLARIN SORUMLUSU DÜNYA KAMUOYUDUR’
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, Suriye halklarının eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşayabilmesi için çağrı yaparak, “Suriye’de yaşanacak herhangi bir katliamın sorumlusu, sadece AKP değil, dünya kamuoyudur. Bizim bu topraklarda ortak bir kimliğimiz var: Alevilik. 6 Şubat depreminin ardından Alevilere yapılan ayrımcılığı gördük. Yaralarımız en son sarıldı. Artık daha fazla uzaklaşmadan, birlikte mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına katılan Avrupa Alevi birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat “Kerbela’dan bu yana zalimin karşısında, mazlumun yanında olduk. Acılarımızı ve bayramlarımızı ortaklaştırmazsak, ayrımcı politikalara maruz kalmaya devam edeceğiz” dedi. Hüseyin Bat, Avrupa’daki Alevi derneklerinin her zaman dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Bu topraklarda ve komşularımızın topraklarında barışı savunuyoruz. Suriye halkının eşit yurttaşlık temelinde barış içinde bir yaşam kurmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘TOPLANTI ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Cuma Erçe, yürüyüşe izin verilmemesine dikkat çekerek şunları söyledi: “Emniyet güçleri günlerdir bu toplantının yapılmaması için çaba sarf etti. Çünkü halkın gerçeklerle buluşmasını istemiyorlar. Suriye’deki çatışmaların ve katliamların sorumluluğu DAİŞ gibi örgütleri destekleyenlerin elindedir. Samandağ’dan Hatay’a, halkların eşit yurttaşlık temelinde yaşamasını savunuyoruz. Ne Suriye’de ne başka bir yerde savaş istemiyoruz. Laik ve demokratik bir yaşam talep ediyoruz.”
‘TEHLİKENİN MİMARI, HÜKÜMET TARAFINDAN DESTEKLENEN TERÖR GRUPLARIDIR’
Son olarak söz alan Şeyh Zülfikar Çiftçi ise Suriye’de bulunan farklı etnik kimliklerin ve din gruplarının tehlike altında olduğunu vurgulayarak şunu kaydetti:
“Bu tehlikenin mimarları, yıllardır hükümet tarafından desteklenen terör gruplarıdır. Barış içinde, eşit yurttaşlık temelinde bir yaşam istiyoruz.”