Sosyal medya geleceğinizi karartmasın!
Sosyal medya hesaplarımızın hayatımızı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü? Özellikle bir işe başvurduğunuzda ya da devlet kapısında bir işiniz olduğunda… Aman dikkat! Gelecek parmak uçlarınızda...
DUVAR - Sosyal medya ile birlikte artık hareket halindeyken bile devamlı internetteyiz. Dünyada her üç kişiden ikisi aktif internet kullanıcısı. Sosyal ağlardaki hesaplar kontrollü olarak kullanıldığı zaman bireylerin amaçlarına ulaşmaları için iyi bir araç... Fakat kullanıcıları kendisine bağımlı kılan bu ağların hayatımıza olan olumsuz etkileri de tartışılmaz. Sanal dünyayı sadece istediğimizi aramak, oyun oynamak, film seyretmek veya haber okumak için kullanmıyoruz. Kendimizden bahsediyor, olduğumuz yeri paylaşıyor, yorum yazıyor, kavga bile ediyoruz. Sosyal medya üzerinden örgütlenebiliyor, bilgi aktarımı yapabiliyor ve haberleşebiliyoruz. Bu da sosyal medyayı sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkarıyor, artık uluslar ve gruplar açısından güçlü bir silah haline getiriyor. Kısaca küçükten büyüğe hepimiz, kişilerin geçmişi, yaşı, cinsiyeti, mesleği, yaşam biçimi, hayatı algılayışı, kişiliği, dini inancı gibi pek çok mahrem sayılacak bilgilerini sosyal ağlar üzerinden kolaylıkla takip edebiliyoruz. Peki, ya sizi kimler, nasıl takip ediyor?
KARİYERİNİZİ ETKİLEYEBİLİR
Dün geceki eğlenceden paylaştığınız bir fotoğraf ya da akşamdan kalma halinizi anlatan bir yorum çok istediğiniz bir işe mal olabilir… Neden mi? İşe başvuranların sosyal medya profillerinin, şirketler tarafından kontrol edilmesi artık yaygın bir uygulama haline geldi. Sosyal medya ve istihdam arasındaki en önemli kavşaklarından biri de işe alım sürecinde gerçekleşiyor. Daha mülakata çağrılmadan ve sizinle tanışmadan evvel, sosyal ağlardaki profilleriniz insan kaynakları departmanları tarafından inceleniyor. Bu da demektir ki, sosyal medya bir oyuncak değil gerçekten de geleceğimizi her yönden etkileyebilecek ciddi bir alan! Bu anlamda sosyal medya hesaplarımız hem çok faydalı hem de riskli olabilir. Sosyal medyada ne kadar vakit geçirdiğiniz, bağımlı olup olmadığınız, neyi nasıl paylaştığınız, kendinize ayırdığınız zamanları nasıl değerlendirdiğiniz, sosyal hayatınız, fotoğraflarınız, psikolojik durumunuz, arkadaşlarınıza gösterdiğiniz tepkiler, yazı diliniz, grameriniz kısaca tüm hayatımız şirketler tarafından mercek altında…
HESABINIZ SİZİN KADAR GERÇEK Mİ?
Yurtdışında kurumlar arası yapılan bir ankete göre, şirketler adayların profillerine sadece işe almak için değil işe almamak için de bakıyor. Yalnız profesyonel portföylerimiz değil, özgeçmişimizde belirttiğimiz bilgilerle gerçek hayatımızın örtüşüp örtüşmediği de önemli... Kim olduğumuzla ve neler yaptığımızla hatta nerelere gittiğimizle ilgili tüm bilgiler kontrol ediliyor. Diğer insanların ya da arkadaşlarınızın hakkınızdaki yorumlarına da önem veriliyor. Nasıl olsa profilim kapalı diye rahatlamayın; eğer profiliniz gizliyse veya sayfanızda kendinizle ilgili pek bir bilgi yoksa, yani hesabınız tertemizse bu sefer de saklayacak bir şeyleriniz olduğu düşünülüyor. Bu yüzden uzmanlar, kurumların özellikle sosyal medyayı kullanma yeteneğinize de baktıklarını belirtiyor. Kişisel itibarınızı nasıl yönettiğiniz, çalıştığınız kurum adına sosyal medya platformlarında nasıl bir sorumluluk taşıdığınız, kendinizi ve şirketinizi nasıl temsil ettiğiniz ve imajınız işe alma sürecindeki kararları etkiliyor… İşe başvurmadan evvel mutlaka kendi isminizi Google’dan aramanızı tavsiye eden uzmanlar, orada unutmuş olduğunuz eski paylaşımlarınızı ve fotoğraflarınızı temizlemenizi öneriyorlar. Çünkü her ne kadar hesabınızı dışarıya kapalı duruma getirmiş olsanız bile, daha evvelki paylaşımlarınız herkese açıksa, eski taşkınlıklarınızı Google’da görmeniz mümkün… İlk bakılan sosyal medya hesaplarında LinkedIn başı çekiyor. Facebook, Twitter ve Instagram ise onu takip ediyor.
SADECE ŞİRKETLER DEĞİL DEVLET DE BAKIYOR
Sosyal ağlardaki paylaşımlarınız sadece şirketleri değil, devlet dairelerini de ilgilendiriyor. Özellikle polis, jandarma gibi devlete bağlı güçler ya da sosyal kurumlar çeşitli sebeplerle hesabınızı takip ediyor olabilir. Eğer isminiz herhangi bir sebeple, herhangi bir devlet dairesine gitmişse, ilk baktıkları yer sosyal medyadaki hesaplarınız… Eğer paylaşımlarınız herkese açıksa, arama izni gerekmeden size ait bilgileri kullanmalarına müsaade etmiş oluyorsunuz. Size ait herhangi bir bilginin size karşı kullanılması da bir suç unsuru oluşturmuyor. Kendinizi etiketlediğiniz her yerden size ulaşabilme hakkına sahipler. Sosyal medya kaynaklı yapılan tutuklamaların sayısı da artmış durumda. Sosyal ağlardaki hesaplarınızda yaptığınız her paylaşım kanıt olarak kullanılabiliyor. Hatta sosyal medya hesaplarınız boşanma için bir sebep bile sayılabiliyor.
Araştırmalar gösteriyor ki:
- Sosyal medya kullananların yüzde 60’ının amacı, diğer insanların ne yaptığını görmek.
- Eklenen arkadaşların yüzde 82'si gerçek hayattan... Bunların yüzde 60’ı arkadaşların arkadaşları, yüzde 29’ u tanımadıkları, yüzde 11'i işle ilgili.
- Her gün 250 milyon fotoğraf ekleniyor ve yüzde 35'i kişinin kendisine ait fotoğraflar.
- Sosyal medyada çok zaman harcayanlar diğer insanların kendisinden daha iyi bir hayatı olduğuna inanıyor.
- 31 milyon kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif 6’ıncı ülke. Bugün Türkiye’de 35 milyon internet kullanıcısı var ve 31.2 milyon kullanıcı Facebook’u aktif olarak kullanıyor.
- Türkiye, Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi.
Neleri kontrol ediyorlar?
- Uygunsuz fotoğraflar, videolar
- Irkçı, ayrımcı, politik, cinselliği çağrıştıran ve negatif paylaşımlar
- Alkol, sigara ya da uyuşturucu kullanımı ile ilgili bilgiler
- Saldırgan yorumlar
- Önceki şirketi ya da iş arkadaşları hakkında kötü veya küfürlü yorumlar
- İletişim becerileri
- Gramer kullanımı