Dr. Bebiş işbaşında!

O bir sevgi doktoru! Doktor Bebiş belki çocukların hastalıklarını ya da yaralarını iyileştiremiyor ama acılarını azaltıyor, umutlarını artırıyor, yaşama daha sıkı bağlanmalarını sağlıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bundan 5-6 yıl evvel, Yıldız Üniversitesi’nde akademisyen olan biri bana sevgi doktorluğu da yaptığını söylemişti. Palyaço kılığında çeşitli hastanelere giderek, çocuk hastaları güldürmeye, neşelendirmeye çalışan sevgi doktorlarına, gönüllü 'Doktor Seroş' olarak birkaç günlüğüne ben de katılmıştım. Onların çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini görünce çok duygulanmıştım. Çocuklarla geçirdiğim ve hâlâ en ince ayrıntısına kadar hatırladığım o anlar benim için son derece kutsallar!

Üstelik hayatımda aldığım en güzel komplimanlardan birini travma ünitesinde yatan bir çocuk yapmıştı bana; ‘Sen palyaço olarak doğmuşsun’ diyerek… Ne taklalar atmıştım onu bir parça acılarından uzaklaştırabilmek ve güldürebilmek için! En sonunda yüzüne yayılan o muhteşem gülümsemeyi, hâlâ hayatımdaki en önemli başarılarımdan biri olarak görürüm. İşte ‘Sevgi Doktorları’ bu başarıyı her hafta gerçekleştiriyorlar. İstanbul ve Ankara’da toplam 8 hastanede faaliyetlerini sürdüren ‘Theodora Sevgi Doktorları’ndan Doktor Bebiş’le, sevgi doktoru olmanın inceliklerini konuştuk.

doktor12

Doktor Bebiş kimdir ve asıl mesleğiniz nedir ?

Ben, Yasemin Osman. Aralık 1972, İstanbul doğumluyum. Gazeteciyim ve ayrıca özel bir okulda sihir oyunları ve karikatür dersi veriyorum. Bunun dışında ekstra olarak özel organizasyonlarda (doğum günleri, sünnet, kına, düğün) karikatür portre, ebru sanatı, Hint kınası, dövme, yüz boyama, illüzyon gösterisi, kum sanatı gibi etkinlikler de yapıyorum. Tabii ki aynı zamanda da ‘Theodora Sevgi Doktoru’yum.

Bu vakıftan ve kurulma amacından bahsedelim biraz.

Fondation Theodora, 1993 yılında André ve Jan Poulie kardeşler tarafından, onlara her zaman sevgisini ve neşesini armağan etmiş olan annelerinin anısına kurulmuş. Kuruluşundan bu yana, hastane ve benzeri uzmanlaşmış kurumlarda uzun süreli yatmak zorunda kalan çocukların acısını, onları neşelendirerek ve güldürerek hafifletme hedefini üstlenmiş. Kurucu kardeşlerden biri, henüz çocukken geçirdiği bir kaza sonrasında uzun bir süre hastanede yatmak zorunda kalmış. Hastanedeyken annesi Theodora’nın düzenli şekilde gerçekleştirdiği yüreklendirici ziyaretler, onun hastanedeki  hüzünlü gündelik yaşantısına mutluluk ve değişiklik getirmiş. Bu tecrübeden yıllar sonra annelerini erken yaşta kaybeden Poulie kardeşlerin aklına, hastanede yatan çocukları bu süre boyunca neşelendirecek bir kurumun temelini atma fikri gelmiş ve vakfın temelleri böylece atılmış.

doktor545

Sevgi Doktorları ne yapar tam olarak?

Türkiye'de 1998 yılından bu yana faaliyet gösteren bu vakıfta görev alan ‘Sevgi Doktorları’, sanatlarını hastane ortamında sergilemek üzere özel bir eğitim almış profesyonel sanatçılar aslında. Theodora Sevgi Doktorları olarak her yıl binlerce çocuğa kahkaha ve neşe armağan ediyoruz. Bir zamanlar Lozan Üniversite Hastanesi'nin pediatri bölümünde filizlenen bu fikir, bugün uluslararası ölçekte yayılmaya devam ediyor.

Siz ne zaman Sevgi Doktoru olmaya karar verdiniz ve neden?

Ben 1998 yılında Theodora ile tanıştım. Aynı zamanda bazı anaokullarında resim, drama, seramik, heykel dersleri veriyordum. Lise döneminde başlayan tiyatro oyunculuğum, üniversite yıllarımda da devam etti. Bir arkadaşım bana Theodora'nın Türkiye'de bir ajans aracılığıyla tiyatro kökenli, hastanedeki çocuk hastaları mutlu edecek Sevgi Doktorları aradığından bahsettiğinde, hiç düşünmeden özgeçmişimi gönderdim, çünkü yaptığım işlerde çocuklarla çalışmak beni hep mutlu etmiştir.

Bunun için özel bir eğitim aldınız mı? Nasıl bir eğitim süreci bu? Çocukları eğlendirmek amaçlı palyaçoluk bile yaptığınızı biliyorum.

Kalabalık bir grup arasından yetenek ve özelliklerimize göre çalışmak üzere üç kişi olarak seçildik. Eğitim almak için ilk olarak İngiltere'ye gittik. Çalışmamıza tecrübeli ‘Sevgi Doktorları’nın hastanedeki performanslarını izleyerek başladık. Balondan şekiller yapmayı öğrendik, çalıştığımız ortamda hijyen kurallarına uymanın önemi konusunda eğitimler aldık. Eğitimlerimiz İsviçre'de her sene tekrarlanarak pekiştirildi. 10 günlük, çok değerli, alanında uzman profesyonel sanatçılar tarafından verilen eğitimlere katılma fırsatı bulduk. Ayrıca 2003 yılından bu yana Türkiye'de, her yıl 2 kez seçtiğimiz alanlarda, 3 günlük eğitimler almaya devam ediyoruz.

Çocukları nasıl etkiliyor sizin orada olmanız? İnsanlar size nasıl tepki veriyorlar?

Hastanede kalmak, bir çocuk için zor bir deneyim; ailesi ve arkadaşlarıyla olan düzenli temasını kaybeder, alışık olmadığı ve genelde çok ciddi olan bu ortamla başa çıkmak zorunda kalır… Theodora Sevgi Doktorları olarak bu can sıkıcı ortamda onlara yepyeni bir kapı araladığımız için, çocuklar her hafta gelmemizi iple çekiyor ve ‘keşke her gün gelseniz’ diyorlar. Bizler ziyaret ettiğimiz her çocuğu gösterinin merkezine yerleştirerek, gösterilerimizi çocuğun özel durumuna göre şekillendiriyoruz. Böylece küçük hastamız, güvenini sarsan gündelik hastane yaşamından kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşıyor ve renkler, müzik, sihir, hayal gücü ve oyundan oluşan kendi çocuk dünyasına geri dönüyor. Bu sürece, ebeveyni ve kardeşleri de dahil ederek genel ortama pozitif bir havanın oluşmasını sağlıyoruz. Doktorlardan, hemşirelerden, hastane personelinden, annelerden, babalardan hep olumlu tepkiler alıyoruz 18 senedir...

Sizi çok etkileyen bir anınızı anlatır mısınız?

18 senedir o kadar çok anı birikti ki, hangisini anlatacağımı seçmekte zorlanıyorum. Benim gazoz kutusundan yapılmış bir fotoğraf makinem var; düğmesine bastığınızda kapak açılıp içinden yay ile komik bir surat fırlar. Bir gün hastanede bir odaya girdim, odada 6 yaşlarında bir çocuk vardı. Onun fotoğrafını çektim bu komik makinemle. Verdiği tepki çok güzeldi, ardından o da benim fotoğrafımı çekmek istediğini söyledi ve eline kağıt bir bardak aldı. Ne yapacağını merak etmiştim. Benden gözlerimi kapamamı istedi, açtığımda büyük bir sürpriz ile karşılaştım. Ben gözümü kapadığım sırada, eline kalem almış ve kağıt bardağın arkasına gülen surat yanına da çiçek çizmiş. Bana gözünü açabilirsin dediğinde, bu benim için büyülü bir an oldu. Sonra çok beğendiğim için bana o bardağı hediye etti; hâlâ saklıyorum.

İsteyen herkes Sevgi Doktoru olabilir mi? Bunun için ne yapmak gerekir?

İstemek önemli ama herkes olabilir diyemem. Aranan belirgin bazı özellikler var. Müzik, doğaçlama, pantomim, resim yapabilmek gibi pek çok alanda çok önemli sanatsal yeteneklere sahip olunması, Sevgi Doktoru olabilmek için istenen kriterler arasında… Ayrıca Sevgi Doktoru olarak çalışacak kişilerin hijyen kurallarına, etik değerlere ve hastanedeki çalışma ortamındaki hassasiyetlere uymaları esastır. Her birimiz aldığımız eğitimler neticesinde kendi Sevgi Doktoru karakterimizi yaratıyoruz. Örneğin benim adım Doktor Bebiş... Karakterimiz, kullandığımız materyaller ve kostümümüzle hep komik ve eğlenceli olmayı başarıyoruz. 

Etiketler hastane palyaço doktor