'İnsanlığın sadece bir ana vatanı var'

DUVAR - Çin devlet başkanı Xi  Jinping, dünya liderlerinin Paris İklim Anlaşması'nın rayından çıkmasına izin vermemesi gerektiğini söyledi. BM'nin Cenevre'deki toplantısında bir konuşma yapan Xi, "Evrende sadece bir tane dünya ve biz insanoğlunun sadece bir tane anavatanı var"  dedi.

Çin'in iklim değişikliğine yaklaşımını bilenler bu cümleyi epey ilginç bulabilir. Zira ABD Enerji Enformasyon Yönetimi verilerine bakıldığında  bakıldığında 2009 yılında 7,710 milyon tonla Çin atmosfere en çok karbondioksit salımı yapan ülkeydi. Bu rakam dünyada yapılan karbon salımının yüzde 25,4'üne tekabül ediyordu. 2005 yılında da Çin dünyanın en çok sera gazı salan ve ormanlarını yok eden ülkeler içinde birinciliğe oturmuştu. 2005 yılında Çin atmosfere 7,220 milyon ton sera gazı salıyordu. Bu rakam dünya sera gazı salım oranlarının yüzde 16,4'üne denk geliyordu.

ÇİN NEFES ALAMIYOR

Aralık ayının ortalarından itibaren Çin'i büyük bir duman tabakası kapladı. Hem otoyollar kapatıldı. hem de hava yolları seferleri iptal edildi. Yeni yılın ilk gününde sadece Pekin'de 126 uçuş iptal edildi. İnsanların sağlıklı bir şekilde nefes alabilmesi için metreküp başına düşmesi gereken parçacık sayısı 2.5 mikrogram. Öte yandan Pekin'in merkezinde bu sayı 500 mikrograma kadar ulaştı. Söz konusu rakam Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen değerin 50 kat daha fazla. bu durumun en büyük sebeplerinden biri, Çin'in enerji ihtiyacının yüzde 73'ünü kömürden sağlıyor olması. Zira Çin ABD ve Rusya'dan sonra dünyanın en büyük üçüncü kömür rezervine sahip.

Bütün bu bilgiler ışığında Çin'in 206 yılının Eylül ayında Paris Anlaşması'nı imzalaması büyük olay oldu. İlginç bir tesadüf olmakla beraber dünyada en fazla sera gazı salımı yapan iki ülke olan ABD ve Çin (yüzde 38) anlaşmayı peşpeşe imzaladılar. Çin'in 2015 yılının Temmuz ayına duyurduğu taahhütlere göre 2005 yılı baz alınarak 2030 yılına kadar karbon salımını yüzde 60-65 oranında düşürmeyi ve fosil olmayan yakıt kaynaklarını yüzde 20 oranında arttırmayı hedefliyor. Paris Anlaşması'nı imzalarken yaptığı taahhütler doğrultusunda Çin 2020 yılına kadar hidroelektrik (HES), güneş rüzgar ve nükleer kaynaklarına 361 milyar dolar yatırmayı planlıyor. Söz konusu yatırım 13 milyon kişiye yeni istihdam olanağı sağlanması anlamına  geliyor. Bu taahhüt ülkedeki çok sayıda kömür madeni ve çelik fabrikasının kapatılması demek oluyor.  Çin aynı zamanda 2005 yılın baz alınarak orman arazilerinin hacmini 4,5 milyon metreküp kadar arttırmayı planlıyor. Şu anda en çok merak edilen konu küresel iklim değişikliğinin en büyük sorumlularından biri olan Çin'in karbon salımını düşürme hedeflerini ne kadar tutturabileceği.

SUUDİ ARABİSTAN'DAN 50 MİLYAR DOLARLIK GÜNEŞ YATIRIMI

Hazır iklim değişikliğiyle mücadele demişken bir sürpriz haber de dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Suudi Arabistan'dan geldi. Financial Times'ın haberine göre Suudi Arabistan petrol bakanı Haid El Fali birksç hafta içinde güneş enerjisine 50 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını açıkladı. Bu durumun temel sebebi de petrolün varil başına fiyatlarında radikal düşüşler yaşandığı için. Suudi Arabistan'ın 100 milyar dolarlık bir petrol üretim kısıntısına gitmiş olması olarak açıklanıyor.  Yapılacak yeni yatırımla ülkenin 10 gigawattlık enerji ihtiyacını sağlayabileceği düşünülüyor

PALMİYE YAĞI BİR NEDİR?

Dünyanın en popüler marklarından biri olan Nutella palmiye yağı polemiğiyle gündeme geldi. İtalya'da Nutella'nın market raflarından indirildiğine dair açıklamalar yapıldı. Nutella'nın Türkiye temsilcisi   Azmi Gümüşlüoğlu, değil palmiye yağı kullandıklarını inkar etmek " Hodri meydan" dedi. Gümüşlüoğlu palmiye yağının 200 dereceye kadar ısıtılırsa insan sağlığını tehdit ettiğini, kendilerinin sadece 80 dereceye kadar ısıttıklarını söyledi.

Nutella: Kullanıyoruz yine kullanacağız

Palmiye yağı kullanan Nutella raflardan indiriliyor

2016 yılında Avrupa Gıda Standartları Ajansı (EFA), 200 derece üzerinde ısıtılan palmiye yağının diğer bitkisel yağlardan daha tehlikeli olduğunu açıklamıştı.Peki palmiye yağı neden bu kadar yoğun tartışmalara yol açıyor. Palmiye yağı adı üstünde palmiye ağacının meyvesinin çekirdeği veya et kısmından çıkartılıyor. İlk sorun, palmiye plantasyonuna yer açmak için özellikle Malezya ve Endonezya Sumatra bölgesinde karbon yutağı olarak da işlev görmesi gereken yağmur ormanları yok ediliyor. Bu durum Sumatra bölgesinde yaşayan orangutan, fil, gergedan ve kaplan türlerini tehlike altına atıyor. Greenpeace'in 18 Ocak 2017'de yayınladığı bültene göre Almanya'nın yüzölçümü kadar yağmur ormanı yok edildi. İkinci olarak palmiye yağının trans yağa dönüştüğü için insanlarda kalp damar hastalıklarına  felç risklerine yol açtığı ve kanserojen olduğu öne sürülüyor.

Greenpeace , Türkiye'nin 592 bin ton palmiye yağı ithal ettiğini söylüyor. Söz konusu rakam bugün bir süpermarkete girdiğimizde reyonlarda gördüğümüz ürünlerin yaklaşık yarısı palmiye yağı ya da palmiye yağından üretilen kimyasallara karşılık geliyor.Palmiye yağı margarinlerden, kurabiyelere, dondurmalara, hazır gıdaya kadar geniş bir gıda sektöründe yer alıyor. Palmitye yağı deterjan ve sabun gibi kimya ürünlerinde de bulunuyor. Yeşilist sitesinin kurucusu Ergem Şenyuva Tohumcu'ya göre  palmiye yağının bu kadar fazla tercih edilmesinin temel sebebi  oksidasyona dirençli bir yağ türü olması sebebiyle raf ömrünün de uzun olması. Aynı zamanda yüksek sıcaklıklara dayanıklı olması, onu gıda ve diğer endüstrilerde tercih edilir kılıyor. Bununla beraber fiyat olarak da ucuz olması palmiye yağını üreticiler için daha da çekici hale getiriyor.