Dünyaca ünlü kayıp şehirlerin hikayeleri
Dünyaca ünlü kayıp şehirler ve esrarengiz hikayeleri yeniden keşfedilmeyi bekliyor. İşte koruma altına alınan o kentler...
DUVAR - Dünya tarihini değiştiren, birçok filme, romana konu olmuş şehirler var. Kimisi bir daha hiçbir zaman gün yüzüne çıkmadı, kiminin kalıntıları ise günümüze kadar geldi. CNN dünyaca ünlü kayıp şehirler ve gizemli öyküleri sıralamış.
PERSEPOLİS
Büyük İskender tarafından MÖ 330’da yakılıp yıkılana kadar ününü sürdürdü. Farsçada Taht-ı Çemşid (Çemşid’in tahtı) diye adlandırılan, İran’ın Persepolis tarihi kenti, 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ne alındı. Persepolis zamanının en mükemmel, en güzel şehriydi. Öyleki o zamanda Yunanlılar böyle bir güzeliği rüyalarında dahi göremezdi diye tasvir edilir. Persepolis, Büyük İskender tarafından yakılıp yıkıldıktan sonra asırlar boyunca unutulmuştu.
KARTACA
MÖ 814 yılında, Tunus yarımadasında kurulmuş olan bir Fenike kolonisidir. Roma egemenliğine karşı başkaldırma girişimleri Kartaca’yı hedef tahtasına yerleştirmiştir. MÖ 149 yılında Romalıların kuşatmasıyla ve 146 yılında Kartaca şehri ve devletinin yıkılması ve bir daha ayağa kalkamayacak şekilde tamamen ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanmıştır.
ANİ HAYALET ŞEHRİ
Yaklaşık 500 sene evvel terk edilmiş olan ve 1001 kilise şehri veya 40 kapılı şehir diye de adlandırılan Ani'nin ilk keşfi 1880'lere uzanır. Dünyaca ünlü kayıp şehirler ve esrarengiz hikayeleri Ani Şehri, MS 1000. yılın ikinci yarısından itibaren (dönem dönem farklı idarelere geçse de) bir deprem sonucunda yıkıldığı 18. yüzyılın başlarına kadar etkin olmuştur. Ani'de, Ermeni kültür mirasıyla ilgili çok önemli yapılar bulunuyor. Arkeologlar, Ani'de görülen 23 tane yapı olduğunu ama Ani’nin büyük bir kısmının 50-60 santim kadar toprak altında olduğunu söylüyor. Ani Tarihi Kenti, bu yıl Türkiye’nin dönem başkanlığı ve ev sahipliğinde, İstanbul’da gerçekleştirilen UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı'nda, Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi.
TROYA
Efsanevi kayıp şehir, Homer’in büyük kahramanlık destanı ile gün yüzüne çıkan efsanevi bir şehir. Günümüzde Çanakkale sınırları içerisinde bulunuyor. Zamanının en güçlü bölgelerinden bir tanesi ve büyük Troya savaşının ev sahipliğini yapan ve ülkemiz sınırları içerisinde yer alan bir bölge. Tarımın fazlasıyla geliştiği söylenmekte ve en güçlü yanları denize kıyısı olmasından dolayı coğrafi konumu ve donanmaları olarak biliniyor. 1870’lerde Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiştir ve birçok araştırma incelemeye ev sahipliği yapmıştır ancak zamanla yıpranmış ve tarihi dokusunu kaybetmiştir. Kesin bilinen Troya şehrinin çok büyük bir alana yayıldığıdır.
MACHU PİCCHU
Şehir 1400’lerde İnkalılar tarafından inşa edilmiş ancak dışarıdan gelen çiçek hastalığı yüzünden terk edilmeye mahkum olmuştur. Şehrin inşasında kimilerine göre burası bir tapınak kimilerine göre ise bir hapishane. Şehrin gizemi hala korunuyor ancak keşfi sonrası geniş bir çalışma ve araştırma yapılmıştır. 13. yüzyılda bağımzsızlığını kazanmış. Uzun süren bir refah dönemi yaşayan Sukhothai krallığı, sonraki dönemlerde ortaya çıkmış olan rakip Siyam şehir devleti olan Ayutthaya Krallığı tarafından 1378 yılında işgal edilmiş. Antik şehrin görkemli günlerinden geriye kalan yapılar Sukhothai Tarihi Parkı ismi altında koruma altına alınmıştır. UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil olan bu park Tayland'ın en önemli turist bölgelerindendir.
BABİL ŞEHRİ
En meşhur kralı Hammurabi zamanında bu şehrin yıldızı parlamaya başlar. Hammurabi, Babil şehrini inşa eder. Babil şehrinde kültürel, teknik, hukuki sahalarda büyük atılımlar, aşamalar görülür. Bugün şehirden geriye pek bir şey kalmasa da Babil Kulesi ve Babil'in Asma Bahçeleri'nin ününü duymayan yok....