Dünyanın en çılgın festivalleri

DUVAR - Öyle Rio Karnavalı, İspanya’da boğalarla koşmak, Cadılar Bayramı ya da Oktoberfest gibi klasik festivallerden bahsetmeyeceğiz... Dünyanın her yerinden milyonlarca insanın katıldığı, Ortaçağ kostümleriyle yemek savaşlarının yapıldığı, etrafta ölülerin kol gezdiği, Vikinglerin gemileri yaktığı, yarının dünyasının inşa edildiği ya da para yerine kullanılan boncukları alabilmek için 'öpücük' ve daha neler neler istenen festivallere götüreceğiz sizi...

Mardi Gras, ABD

Fransa kökenli bir kutlama olan Mardi Gras göçmenler vasıtasıyla Avrupa'dan Amerika’ya ve New Orleans’a geçmiş. Ocak başında kutlanan ve oldukça renkli geçen festival, dünyanın en çılgın eğlencelerinden birisi olarak kabul ediliyor. New Orleans'ın bu en büyük tatilinde her yer kapanır, tüm sokaklar adeta bir parti mekanına dönüşür. Festivaldeki her türlü çılgınlık normal kabul edilir. Yapılan kortejden kalabalığa atılan boncukları yakalamak için büyük arbedeler yaşanır, çünkü bu boncuklar kutlama boyunca bir tür ‘para’ yerine geçer. Renklerine göre ayrı anlamları olan boncuklarınızdan almak isteyenlerden dilediğiniz ‘her şeyi’ isteyebilirsiniz. Bu bazen masum bir öpücük, bazense sizi şok edebilecek bir şey olabilir.

Renklerin Festivali (Holi), Hindistan

Kadim bir Hindu kutlaması… İyiyle kötünün savaşında iyinin zaferini kutlayan ve baharın gelişini müjdeleyen bir festival. Dünyada bundan daha renkli bir festival yok! Evrene mutluluk ve neşe yaymak için rengarenk tozlar, boyalı sular ve içi boya dolu balonlar havaya atılıyor. O gün -nerede olursanız olun- en iyi kıyafetlerinizi giymemeye özen gösterin, çünkü günün sonunda boyanmayan bir yeriniz kalmayacak. Hintliler gün boyu bu kıyafetleri giyiyorlar ve evet: İşe de rengarenk halde gidiyorlar!

Ölülerin Günü (Dia De Los Muertos), Meksika

Kökleri kadim zamanlara dayanan ve katılımcıların ölmüş yakınlarını hatırlamak için muhteşem kostümler giydikleri bir Aztek festvali; bir tür cadılar bayramı da diyebiliriz. Pagan geleneklerin hüküm sürdüğü Meksikalılarda ölüm bir son değil, hayatın bir döngüsü; bu yüzden bu gün aslında ‘yaşayanlar’ın ölülerle temasa geçtikleri bir gün… Festivalde katılımcılar tanıdıklarının mezarlarına şekerden yapılmış kurukafalar, kadife çiçekleri veya ölmüşlerinin sevdikleri yiyecekleri götürürler. Geceleyin tarihi mezarlıklarda ölmüş atalarıyla piknik yapan aileler görmek son derece normal. James Bond serisinin son filmi ‘Spectre'nin açılış sahnesi de bu festivalden görüntülerle başlar.

Uluslararası Yüksek İrtifa Buluşması Festivali, İtalya

Bulutların üzerinde ve Monte Piana’nın muhteşem manzarası eşliğinde İtalyan Alplerinin arasına çekilmiş gevşek tellere asılı olarak gerçekleşen bu festivale katılabilmek biraz cambazlık ve ciddi anlamda cesaretten fazlasını istiyor doğrusu. Bu festivalin en büyük özelliği, 'partilemeyi' ve adrenalin sevenlere dünyanın başka bir yerde bulamayacakları bir parti mekanı sunuyor olması... Bardan, mutfağa, sinema gösterilerinden müzik konserlerine hatta yoga seanslarına kadar kadar pek çok seçenek sunan festivalde kullanılan teller hareketli olduğu için dans etmeye bile olanak sunuyor. Dünyanın her yerinden gelen katılımcılar yemek yemek ve uyumak dahil her şeyi bu tellere asılı olan hamaklarda yapıyorlar. Bu festival için bu bölgenin seçilmesinin sebebi ise enfes manzarası ya da tellerin asılması için uygun şartların olması değil, 1’inci Dünya Savaşı’nda burada hayatını kaybeden 15 bin gencecik askerin hatırlanması…

Güneş Festivali (Inti Raymi), Peru

İnka imparatoru Sapa İnka, Güneş Tanrısı Inti'nin yeryüzündeki oğlu ve temsilcisiymiş. İnka medeniyetinin, yaşanan çok büyük bir tufanın ardından bugün Peru sınırları içerisinde bulunan Andes bölgesinde kurulduğuna inanılıyor. İnka medeniyeti dönemine ait en önemli etkinliklerden biri olarak günümüze kadar gelen bu festival de her haziran hasat zamanı bittiğinde Güneş Tanrısı Inti’yi anmak için düzenleniyor. ‘Güneşin yeniden dirilişi’ anlamına gelen Inti Raymi Festivali başlamadan önce 3 gün boyunca oruç tutulur. Bu sürede güneşe saygı için ateş yakılmaz ve seksten uzak durulur. 3 günlük orucun ardından da 9 gün sürecek kutlamalar başlar.

Domates Festivali (La Tomatina), İspanya

Ortalığı altüst eden festivalin nasıl başladığı konusunda çok net bir hikaye yok ama rivayete göre yerel halk sinir bozucu orman yaratıklarını kovmak için onlara domates ve bir takım sebzeler atar, fakat bir türlü isabet ettiremediklerinden birbirlerini vururlarmış. Şimdi ise olay tamamen domates savaşına dönüşmüş durumda… Her ağustos Valencia’nın Buñol kasabasında gerçekleştirilen ve 150 binin üzerinde domates kullanılan festivale katılanlar domatesleri birbirlerine atarak eğleniyor, dans ediyor ve çeşitli yarışmalar düzenliyorlar.

Yanan Adam Festivali (Burning Man), Nevada ABD

Dünyanın en çılgın etkinliklerinden biri olarak gösterilen bu festival, medeniyetten uzak bir çölde yapılıyor. Dünyanın her köşesinden gelen sanatçı ve devrimciler çölün ortasına, -o yıl belirlenmiş temaya göre- aynen fütüristik filmlerde gördüğümüz türden bir şehir kuruyor ve festivalin son gününde de yaptıklarını yakıp yok ediyorlar. İzleyici olarak katılmanız mümkün değil; biletleri 650 doları bulan ama para geçmeyen festivale gelen herkes bir şey yaratmak zorunda. Katılımcılar 7 gün boyunca çölde kendi şartlarıyla kalıyor, bir nevi içsel bir yolculuk yaşıyorlar; eksiklerini de diğer ziyaretçilerin çadırlarından karşılıyorlar. Operadan tiyatroya, heykelden müziğe kadar birçok sanat dalının buluştuğu festival, ismini son gün gerçekleşen insan bedeni ve onun kalıplarını temsil eden Tahta Adam heykelini yakma ritüelinden alıyor.

Cehennem Ateşi Viking Festivali (Up Helly Aa), İskoçya

Her yıl ocakta düzenlenen bu festival, 1000 yıl önce Vikinglerin adaya ayak basmasını kutlamak için yapılıyor. Güneş tam battığında Viking liderinin işaretiyle savaşçı kostümleri giymiş binlerce kişinin ellerindeki meşaleleri yakmasıyla başlayan festivali izlemek için gelenler de geçit törenine katılanlar gibi miğferler takıyor, koyun postları giyiyor, ellerinde kalkanlar ve baltalar taşıyorlar. Gruplar davullarını çalarken, bir Viking gemisi de adanın sokaklarında gezmeye başlıyor. Geleneksel şarkıların söylenmesinin ardından Viking gemisi suya indirilip yanan meşalelerle tutuşturuluyor. Geminin batmasından sonra havai fişek şovu yapılıyor.

Boryeong Çamur Festivali, Güney Kore

İlk defa 1998'de Güney Kore'nin Boryeong şehrinde düzenlenen Çamur Festivali, her yıl temmuz ayının ikinci haftasında başlayarak 7 gün sürüyor. Bu festivalin aslında öyle ulvi veya kökleri antik zamanlara dayanan bir hikayesi yok! Güney Koreli bir kozmetik firmasının, özel bir çamur kullanarak yaptığı güzellik ürünlerinin reklamlarına para harcamamak için yarattığı bir festival bu… Ana malzeme de çamur tabii. Festivalde yer alan çamur kayağından, çamur hapsinden, çamur havuzlarından sıkılırsanız, sizi canlı müzik konserleri, akupunktur seansları ve havai fişek gösterileri bekliyor.

Kışı Korkutma Festivali (Mohácsi Busójárás), Macaristan

Şubat sonunda gerçekleşen bu festival listemizdeki en ilginç festivallerden… Macaristan’ın güneyinde yaşayan Hırvat azınlıkların başlattığı bu festival, sonradan tüm ülkeye yayılarak gelenek haline gelmiş. Festivalin bir parçası olarak ‘Busós’ olarak bilinen insanlar ağır kabanlar ve kostümler giyerek dehşet verici maskeler takarlar ve bu halde geçit töreni yaparlar. Amaç, kışın korkarak geri çekilmesi ve ilkbahara yol açması…

Donmuş Ölü Adamlar Festivali, Hollanda

Yanlış duymadınız, bu festivalin ismi gerçekten de Donmuş Ölü Adamlar… Hikaye Büyükbaba Bredo Morstoel isimli bir adamın öldükten sonra bedeninin likit nitrojenle dondurulması ve bu vesileyle ailesinin yasak olan bu işlemi yasallaştırmaya çalışması ile başlıyor. Bu yıl donmuş olarak 25’inci yılını kutlayan büyükbabanın hikayesi sayesinde de bu festival başlamış. Mart’ın ilk haftasının sonunda kutlanan ve ölü büyükbaba Bredo gibi giyinmiş katılımcılardan oluşan bir geçit töreni ile başlayan bu sıra dışı festivalde tabut yarışları, buzul göle dalma, buzdan bowling, donmuş Somon balığı fırlatma gibi eğlenceli oyunlar var.