Gönül Çatalcalı: Ölüler genç kalır!

1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?

Gençlerin “abla” demesi hoşuma gider.

2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?

Elbette. En basit sudokuyu bile yapamam! Zeki insanlarla arkadaşlık etmek isterim.

3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bunu ara sıra değil çokça düşünürüm hem de.

4. ‘Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?

Hayatımdaki en önemli şeyleri zorla, mücadeleyle elde ettiğim için, bu sözü içimden sık sık geçiririm.

5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?

Dünyadaki en yavaş hayvanlardan birinin, “cesur” adındaki bir kaplumbağanın yakın dostuyum.

6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?

Şekerli katmer. O çıtır lezzetin üzerine annem serpmeli şekeri hem de…

7. Sanatın ya da sanatınızın neresindesiniz?

Hangi basamağında olursam olayım, öğrenme hevesleriyle dolu bir öğrencinin yerinde hissediyorum kendimi. Sanat, devamlı bir öğrenme süreci benim için. Bu yüzden heyecan verici ya!

8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?

Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Çocukluk” şiiri. Hani “Affan Dede’ye para saydım / Sattı bana çocukluğumu…” diye başlar ya… Ezberim zayıftır, ancak bu kısacık şiiri tutmuşum belleğimde.

9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?

Çok kitap var ancak, Vedat Türkali’nin tuğla kitabı “Bir Gün Tek Başına” ayrı bir yerde durur. Defalarca okumuşumdur. Kitaplığımda ne zaman görsem, elime alır, sayfalarını karıştırırım. Günsel ve Kenan unutamadığım karakterlerdir.

10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?

Birkaç ay önce. Levent Üzümcü’nün “Anlatılan Senin Hikâyendir” adlı tek kişilik oyunuydu.

11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?

Al Pacino’nun oynadığı bir film, “Kadın Kokusu”.

12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?

Yan yana otururken bile kendimi uzak hissettiğim kişi ‘yabancı’dır.

13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?

Beş yıl önce.

14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?

Saygı göstermek değil de, birinin karşısında susmak ya da yutkunmak zorunda kaldığım zamanlar oldu. Boğaz ağrılarım o zamanlardan kalmadır!

15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?

Sokakları, denizi lavabo ya da çöp kutusu gibi görenlerin davranışları.

16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?

Kitabevlerindeki gençler, kitap fuarlarındaki kuyruklar, sokak müzisyenleri, ağzımı açık bırakan canlı heykeller.

17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?

Gerçekleştirebileceğime inandığım hayallerimin peşinden koştum. Hayal kurmasam hiçbir kitabımı yazamazdım.

18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Başkalarıyla değil de kendimle rekabet ederim. Daha iyisini yapabilirsin Gönül!

19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?

Teşekkür etmeyi unutmam ama özür dilemek çok zor gelir. Olay hiç olmamış gibi geçiştirmeye çalışır, başka şeyler yaparak kendimi affettiririm. En azından bunu denerim…

20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?

Uzun yıllar önce yitirdiğim annemi, kollarını ve kokusunu.

21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?

Yürüyüşe çıkarım ya da sevdiğim bir arkadaşıma telefon eder, bir yerde buluşup kahve içmeyi öneririm.

22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?

Koşu.

23. Allah geçinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?

Erken bir yitimden söz ediyorsunuz sanırım. “Ah deli kız, sağlığına biraz dikkat etseydi ne olurdu sanki!” derler en yakınlarım ve sitemle anarlar beni, hatta kızgınlıkla. Ama şunu bilmeliler, ölüler genç kalır!