Hasan Can Kaya: Sanat yapıyor muyum ki bir yerinde olayım?
Özkan Özgür ile 23 Soru'nun konuğu komedyen Hasan Can Kaya...
1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?
Kimin hitap ettiğine göre değişiyor. Hoşlandığı kız duruma göre ‘ayı’ bile dese hoşuna gidebilir insanın. Ama tiksindiğin biri sadece adınla seslense bile sinir edebilir.
2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?
Tabi ki de! Zeka kategorizedir. Herkes her konuda çok zeki olamaz. Fizik alanında ödüllü bir arkadaşım var. Futbolla ilgili konuşunca yorum yapamazdı. Mesela beni sahnede izlerken etkilenebilirsiniz, ama ev işi yaparken görsen, beni tanıdığını inkar edersin!
3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Çok. Kaldı ki, geçmişte çok önemli olduğunu düşündüğüm için insanüstü enerji harcadığım bazı şeylerin de, şimdi çok saçma olduğunu düşünüyorum.
4. 'Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?
Şimdi bunun iki türlü değerlendirebiliriz. Hiçbir güzel şey sıkıntı çekmeden olmaz. Ama çekilen her sıkıntı da o kadar anlamlı değildir! İnsan hafızası bu konuda dürüst değil. Yaşadığın yılların üstünden zaman geçtikçe, bellek hayata devam edebilmen için travmaları küçültüp, anlamlı ya da olduğundan daha güzel olarak anmanı sağlıyor.
Mesela, lisedeyken ot gibi yaşayan tipler her okulda vardır. Yıllar sonra konuş hepsi ‘’Hababam sınıfı’’ndakiler gibi bir lise hayatı yaşadığını iddia eder. Yani etrafında gördüğün kendi hayat muhasebesini ‘’yaşadığım sıkıntılara değdi’’ diye yapan çoğu kişi, bugün mutsuz diye geçmişi konusunda kendini kandırıyordur. Benim durumuma gelirsek, şimdilik pek yok. Umarım ileride işler benim için çok yolunda gider de, şimdi aklıma geldikçe beni demoralize eden pek çok sıkıntı için iyi ki, yaşamışım derim.
5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?
Vallahi eskiden bu konuda çok cahildim. Hatta evde hayvan besleyen, bu konuda duyarlı olan güzel insanlara öfkelenir ‘’o kadar aç insan varken neden hayvan besliyorlar’’ gibi yanlış bir yerden bakıyordum. Ama şimdi öyle düşünmüyorum tabi ki. Bir kere yapılan iyiliği engellemek için, başka bir iyiliği emsal göstermek büyük cahillik. Her iki konunun birbiriyle ilgisi yok. Birini yapmak diğerine engel değil. Şimdi evde bir kedimiz var. Ve çok seviyoruz. İleride yaşayacağım evin büyüklüğüne göre birden fazla hayvan sahiplenmeyi umuyorum.
6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?
Hiçbir şeyin tadı çocukluğumuzdaki gibi değil ki... Çocukken muz yemek, döner yemek rüya gibi bir şeydi. Şimdi her ikisi de lüks değil. Hem de biz o kadar yoksul değiliz ama muzun da dönerin de tatlarının eskisiyle alakası yok.
7. Sanatın ya da sanatınızın neresindesiniz?
Sanat yapıyor muyum ki bir yerinde olayım? İnşallah bir an önce imkanlar oluşur da, ileride sanatsal anlamda da üzerine konuşulup, tartışılacak pek çok iş yapabilirim.
8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?
Eskisine göre hiç ilgilenmiyorum ama sevdiğim çok şair var. Şükrü Erbaş, Ahmet Telli. Tabi ki Ahmet Arif, Nazım Hikmet, Gülten Akın... Ama hiçbir şiir tam olarak ezberimde değil. Çoğu bölük pörçük.
9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?
Bunun da cevabı çok uzar ama herhalde en çok etkilendiğim, Jack London’ın ‘’Martin Eden’’ kitabıdır.
10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?
Üç ay önce.
11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?
Çok film var. Gelişi güzel önermek gerekirse; The Secret İn Their Eyes, Celda 211 çok güzel filmler
12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?
Hiç kimse! Bir kümede yabancı olan biri, kendisi gibi başka insanların bulunduğu başka bir kümeye gittiğinde en mutlu ve en uyumlu kişi olur muhtemelen. Yani artık yabancı değildir. Yere, topluluğa göre değişken olan bir sıfat! Bana göre yabancı yoktur. Yabancı olduğu iddia edilen vardır. O da iddia edenlerin tutuculuğundan kaynaklanır.
13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?
O enerjiyi hiç sevmediğim için tam zaman ya da kurum adı vermek istemiyorum ama çalıştığım sektörde pek çok kez haksızlığa uğradım.
14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?
Sadece saygı konusu içinse, herkes asgari oranda saygıyı hak eder bence. Eğer net bir kötülüğü olmadıysa tabi. Dolayısıyla sorunun cevabı hayır.
15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?
Kibir. Bir de insanların, özellikle gençlerin neşesinden rahatsız olunması.
16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?
Sıfırdan başlayıp, iyi bir şeyler yapan, kendisinin ve sevdiklerinin iyiliği için çabalayan herkes bana umut ve ilham verir.
17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?
Hep koştum, hala da koşuyorum. Hayal kurmaya tabi ki devam ediyorum. Hep edeceğim.
18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?
İş konusunda hiç değilim. Ben daha çok beraber ne güzel eğleniyoruz modunda takılırım. Etrafımdakiler çok uyarırlar o yüzden. Mesela gidip birine yardım ederim kendi alanımla ilgili, sonra o kişi ile ortak bir tanıdığımız beni kenara çekip ‘’o senin kuyunu kazıyordu sen ona yardım ediyorsun’’ diye fırçalar. Çok zararını gördüm ama yine de devam ediyorum böyle davranmaya. Ne yapayım? Negatif, çirkin, işin hilelerine başvurulan, rakip gördüğün kişiyi geriye çekmek üzerine kurulan bir rekabet ortamından tiksiniyorum. İstesem de o tarz bir rekabet üslubuna giremem. Girersem mutsuz olurum.
19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?
Hatırladığım kadarıyla olmadı. Çok nadirdir. Yakınlarım bilir, Özellikle vefa konusunda ruh hastası derecesinde hassasım. Yapılan iyiliği asla unutmam.
20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?
Hem çok şey var hem yok. Örneğin lise yıllarımı özlüyorum... Başımı sürekli belaya sokma pahasına eğlencenin peşinden koşmayı özlüyorum. Ama şimdi daha kıymet vererek yaşıyorum her şeye herkese. Sanırım şöyle özetleyebilirim; Şimdiki hayatımdaki her şeye olan sevgim, geçmiş özlemlerime baskın geliyor. Yani geçmişi özlüyorum ama esiri olup bugünün güzelliklerini kaçırmamaya çalışıyorum.
21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?
Muhabbet ederim arkadaşlarımla. Film ya da dizi izlerim.
22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?
Bir tane seçmek gerekirse ‘’mücadele ya da çabalamak’’ derdim.
23. Allah gecinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?
İyi anarlar herhalde. Ama çok umurumda değil. Önemli olan insan hayattayken onun değerini bilip, hissettirmek. Bende etrafımdaki insanlara iş işten geçmeden sevildiklerini, değerli bulunduklarını hissettirmeye çalışıyorum.