5 maddede ABD'nin çekilmesinin yan etkileri

ABD'nin Paris kararı dünyanın geri kalanı için ne ifade ediyor? Peki bu arada ABD Paris'ten çekilebiliyor mu? İzmir Büyükşehir Belediyesi güneş atılımı yapıyor. Hepsi Yeşil Gündem'de...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Paris Anlaşması, fosil yakıtların kullanımının kısıtlanması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla, küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derecede kalması için ülkelerin adım atmasını öngörüyor.

2016 yılında imzalanan anlaşma, küresel ısınmayla dünya çapında mücadele edilmesi ve önlemler alınması için atılmış en önemli uluslararası adımlardan biri olarak gösteriliyor.

Trump'ın kararına başta Avrupa olmak üzere tüm dünyadan tepki geldi. Avrupa liderleri, bu karardan hayal kırıklığı duyduklarını açıklarken, eski Başkan Barack Obama ve ekibi de Trump'ı sert dille eleştirdi.

Peki, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan imzasını çekmesi dünyanın geri kalanı için ne anlama geliyor?

BBC Türkçe ABD'nin çekilmesinin yaratacağı etkiyi 5 madde sıralıyor:

KARAR ANLAŞMAYA VE DÜNYAYA ZARAR VERECEK

Trump'ın bu kararının, Paris Anlaşması'nda belirlenen küresel sıcaklık artışını 2 Santigrat derecenin altında tutma hedefinin yerine getirilmesini çok daha zorlaştıracağı söyleniyor. ABD'nin dünya genelindeki karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'ini tek başına üretmesinin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de artan sıcaklıklarla mücadele etme çabalarının en önemli mali ve teknolojik destekçileri arasında yer alıyor.

ABD'nin bu kararı bir de moral liderlik sorunu yaratıyor. ABD bu kararla birlikte küresel ısınmayla mücadelenin moral liderliğini yapmaktan da vazgeçiyor ve bunun da kaçınılmaz olarak diğer diplomatik çabaları olumsuz etkilemesi bekleniyor .

ABD'nin en büyük çevre örgütü Sierra Club'tan Michael Brune, ABD'nin imzasını geri çekmesini "torunlarımızın bir gün hayretler içerisinde geri dönüp baktıklarında bir dünya liderinin gerçeklikten ve ahlaktan ne kadar uzaklaşmış olabileceğini görecekleri tarihi bir hata" olarak tanımladı.

ÇİN İÇİN FIRSAT

Paris Anlaşması'nın imzalanmasına neden olan en önemli gelişmelerden biri ABD ile Çin arasındaki diyalog olmuştu.

Dönemin ABD Başkanı Barack Obama ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, dünyanın en ufak ada devletlerinden Avrupa Birliği (AB) gibi örgütlerine kadar birçok ülkenin katılımıyla bir ortak zemin oluşturmayı başarmış ve bir "ulvi amaçlar koalisyonu" kurmuştu.

Çin defalarca Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerine sadık kalacağını tekrarladı. ve Cuma günü resmen açıklanmış olan, AB ile karbon miktarının azaltılması için daha fazla işbirliğine gidilmesini öngören ortak bir açıklamaya imza attı.

Avrupa Komisyonu'nun İklimden Sorumlu Üyesi Miguel Arias Cañete, "Kimseyi geride bırakmak istemiyoruz. Ancak AB ve Çin olarak ilerlemeye karar verdik" dedi.

Kanada ve Meksika'nın da iklim değişikliğiyle mücadele için küresel ölçekte yürütülen mücadelenin Amerika kıtasındaki en önemli aktörleri olarak ortaya çıkması da beklenebilir.

İŞ DÜNYASI HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR

ABD'nin Paris Anlaşması'nda kalmasını en yüksek sesle savunan kesimlerin başında ABD iş dünyası geliyor.

Google ve Apple gibi devlerin yanı sıra Mobil gibi önde gelen fosil yakıt üreticilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce şirketin yöneticisi, Başkan Trump'a Paris anlaşmasında kalmayı sürdürme çağrısı yapmıştı.

Exxon CEO'su Darren Woods, Trump'a şahsen yazdığı mektupta, ABD'nin yürürlükte olan anlaşmayla "rekabet edebilecek konumda" olduğunu ve anlaşma kapsamında kalmanın "denk bir oyun sahasının oluşmasını sağlayacak şekilde müzakere masasında oturmaya" devam edileceği anlamına geleceğini yazmıştı.

KÖMÜRÜN DÖNÜŞ YAPMASI ZOR

ABD'nin enerji arzında kömür kullanımını azaltması diğer gelişmiş ülkelere de öncülük etti. İngiltere, 2025 yılına kadar elektrik üretiminde kömür kullanımını kademeli olarak sonlandırmayı planlıyor.

ABD'de şu anda kömür sektöründe istihdam edilenlerin sayısı, güneş enerjisi üretiminde çalışanların ancak yarısına denk geliyor.

Her ne kadar gelişmiş ülkelerin ana enerji kaynağı olarak kömüre bağımlılıkları önümüzdeki yıllar boyunca devam edecek olsa da hava kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi ve kamuoyunun hava kirliliğine yönelik ortaya koyduğu tepki nedeniyle kömürün rolünün de azalmaya devam edeceği düşünülüyor.

Yenilenebilir enerji alanında fiyatların düşüş eğiliminde olması da gelişmekte olan ülkeleri daha yeşil kaynaklara geçiş yapmaya teşvik ediyor.

Hindistan'da son dönemde yapılan ihalelerde, güneş enerjisinin maliyeti., kömürle çalışan santrallerde üretilen elektriğin ortalama fiyatının yüzde 18 altında kaldı.

ABD'NİN EMİSYON SALIMLARI DÜŞMEYE DEVAM EDECEK 

Başkan Trump'ın anlaşmada çekilme kararı almasına karşın, ABD'nin karbon emisyonları düşmeye devam edecek. Bunun arkasında yatan neden de ABD'de elektrik üretiminin artık kömürden çok gazla yapılmaya başlanması.

Doğal gazın daha hızlı çıkartılmasını sağlayan hidrolik kırma teknolojisi sayesinde üretimde ciddi artışlar; maliyetinde ise ciddi  düşüşler yaşandı.

Enerji üreticileri de esnek olması ve aynı şekilde hızlı büyüme trendinde olan yenilenebilir kaynaklara daha iyi entegre olmasından dolayı kömür yerine gazı tercih ediyor.


trumpparis

ABD 2020'ye kadar Paris'te

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Paris Anlaşması’ndan çekildiğini ve bu kararını Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne hemen ileteceğini duyurdu. Ancak anlaşmanın 28. maddesine göre, Genel Sekreter, bu bildirimi en erken 4 Kasım 2019 tarihinde kabul edebilir. Bu da, ABD’nin ancak resmi olarak anlaşmadan 4 Kasım 2020’de çekileceği anlamına geliyor:

Anlaşmanın 28. maddesi şöyle diyor:

1. İşbu Anlaşmanın Tarafları Anlaşmanın kendisi için geçerlilik kazandığı tarihten üç yıl sonra istedikleri tarihte ve Kayıt Bürosuna yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu Anlaşmadan çekilebilirler.

2 . Bu çekilme yazılı bildirimin Kayıt Bürosunca teslim alındığı tarihten bir yıl sonra ve en geç çekilme bildiriminde belirtilen tarih itibariyle geçerlilik kazanacaktır.

3 . Sözleşmeden çekilen Taraflar işbu Anlaşmadan da çekilmiş kabul edileceklerdir.

Mission 2020 lideri ve  eski Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İdari Sekreteri Christiana Figueres. reel ekonominin  hem ABD’de hem de uluslararası alanda karbonsuzlaştırma trendine devam edeceğini ve etmesi gerektiğini vurgulayarak  "Esasında, 2020’ye kadar emisyon grafiğini düşüşe geçirmek için iki misli çaba göstermemiz gereken tam da bu dört yıllık ABD yönetimi dönemidir.” dedi.

Sürdürülebilirlik için Yerel Hükümetler (ICLEI) Genel Sekreteri Gino Van Begin, Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çıkma kararı mevcut küresel düşük karbonlu ekonomiye geçiş trendinin çizgisinin dışında olduğunu ifade ederek, iklim hareketinin durmayacağını vurguladı. Gino van Begin, "ABD’de ve küresel ölçekte yerel yönetimler temiz enerji, sürdürülebilir ulaşım ve dirençlilik konusunda, en kırılganından en büyük emisyona sahip olana kadar çoğu ülkenin taahhüt ettiği üzere ilerleme kaydetmeye devam edecek.” dedi.

'AVRUPA NET TAVIR KOYMALI'

Avrupa Parlamentosu Alman milletvekilli ve ,  Çevre, Kamu Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komitesi Üyesi Jo Leinen "Trump tarihi bir hata yapmak üzere. Uluslararası iklim hareketini desteklemeye karşı direnmesi bir sorumsuzluktur" diyerek  Trump'ın gezegenin geleceğini ve milyonlarca insanın kaderini riske attığını vurguladı. Leinen,  Trump’ın politikası bencil ve dar görüşlü yaklaşımına  karşı Avrupa’nın net bir tavır göstererek "Paris Anlaşması’ndan geri dönülemez ve bağlayıcı taahhütlerden vazgeçip çıkmak kabul edilebilir değildir.” mesajı vermesi gerektiğini söyledi.

Aynı komitenin Hollandalı üyesi Bas Eickhout,  Trump’ın iklim değişikliğiyle mücadele etme yolunda önümüzdeki en önemli küresel görevlerden birinden çıkma kararı almış olmasının şaşırtıcı olduğunu belirterek Trump’ın bu eylemi hem ekonomik hem de çevresel açından geriye atılmış bir adım olduğunu söyledi.  Bas Eickhout, "Son G7 zirvesinde Trump’ın ne kadar yalnız bir konumda olduğunu açıkça görüldü. Şimdi de Paris Anlaşması’ndan çıkmaya karar verdi, Suriye ve Nikaragua ile birlikte durmayı tercih ediyor. Tüm tarafların birlikte durmaları gerekiyor. Özellikle Fransa ve Almanya bir sonraki BM iklim konferansına dair kilit rollere sahip. İklim fonuna sağlanan maddi desteğin devam etmesi çok büyük önem taşıyor.” dedi.


izmireshot

İzmir Büyükşehir Belediyesi, çatıları güneş santrallerine çeviriyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin otobüs işletmesi ESHOT’un Buca’daki atölye binaları çatılarında toplam 10 bin metrekarelik güneş enerjisi santrali kuran İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’ndaki spor salonu ve otopark alanlarının çatılarını güneş enerjisi enerji tesisine dönüştürdü. Parkın elektrik ihtiyacının tamamı ile Havagazı Fabrikası’ndaki enerji ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayacak güneş enerjisiyle çalışan fotovoltaik güç sistemi ile engelli ve elektrikli binek araç şarj istasyonları da çalıştırılacak.

YAŞAM PARKI ENERJİSİNİ GÜNEŞTEN ALACAK

Enerji Enstitüsü'nün habeerine göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT atölyelerinden sonra Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı’ndaki yapıların çatılarında da, güneş enerjisi sistemi inşa etti. Şebekeye bağlı fotovoltaik güç sistemi ile hem yaşam parkının tüm elektrik ihtiyacı hem de Alsancak’taki Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’ne ait enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ı karşılanacak.

“İzmir Büyükşehir Belediyesi Güneş Enerjisi Sistemi- İBB GES” olarak adlandırılan proje, İZKA’nın “Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Mali Destek Programı” ile hayata geçti. Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı içindeki spor salonu ve otopark alanına çatı uygulaması ile şebekeye bağlı 186 kWp olarak kurulan sistem, güneşten yılda yaklaşık 275 bin kWh elektrik enerjisi elde edecek. Sistem sayesinde Yaşam Parkı’nın yıllık ortalama 90 bin kWh enerji ihtiyacı ile Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’ne ait yıllık ortalama 485 bin kWh tüketimin yüzde 40’ı karşılanacak. Sistemde 336 adedi otopark ve 380 adedi çatı üstüne montajlı olmak üzere toplam 716 adet 260 watt gücünde panel ile 6 adet 30 kilovolt amper (kVA) gücünde çevirici kullanıldığı “yenilenebilir kaynak”tan üretilecek elektrik sayesinde, yılda 125 bin kilogram karbondioksit salımı azaltılmış olacak.

Ayrıca sisteme eklenen engelli araç şarj istasyonu ve 2 adet aracı aynı anda şarj edebilecek elektrikli binek araç şarj istasyonu da yerleşke ziyaretçilerine ücretsiz hizmet verecek. Tesis, aynı zamanda yerleşke içerisinde faaliyet gösteren Meslek Fabrikası’nın fotovoltaik sistemlerle ilgili teknik kurslar için uygulama alanı olarak hizmet verecek.