Yeşil Gündem: ABD'de yeşil enerji büyüyor

DUVAR - ABD'de yenilenebilir enerjinin en büyük alıcıları Walmart ve General Motors (GM) gibi büyük şirketler olduğu ortaya çıktı. Geçen sene ABD'nin rüzgar enerjisi anlaşmalarının yüzde 40'ı üniversiteler ve askeri kökenli müşterilerle beraber büyük şirketler tarafından imzalandı. Aynı piyasa aktörleri 2016 yılında da geniş ölçekli güneş enerjisi projelerinde de daha önce var olmayan yüzde 10'luk bir pazar dilimine sahip oldu.

ABD'de yenilenebilir enerji üzerine araştırmalar yapan Green Tech Media Research (Yeşil Teknoloji Medya Araştırma) şirketi tarafından hazırlanan bir rapora göre güneş ve rüzgar enerji sektöründe bu ani yükselişin sebebi maliyetlerdeki düşüş. Raporda güneş ve rüzgar maliyetindeki düşüşün en büyük gerekçelerinden biri teknolojinin gelişmesi diğeri de büyük ölçekli üretimin artmış olması olarak açıklanıyor.

GENERAL MOTORS'DAN DEV YATIRIM 

Söz konusu büyük şirketlerden biri olan GM Teksas da iki rüzgar enerjisi firmasıyla anlaştı. GM'nin Chevrolet Tahoe, Cadillac Escalade ve GMC Yukon gibi modellerin üretildiği montaj tesisinin elektrik ihtiyacı rüzgar türbinleriyle karşılanacak. GM, 2050'ye kadar enerji ihtiyacının tamamını temiz kaynaklardan sağlamayı taahhüt etmişti. GM Küresel Yenilenebilir Enerji Müdürü Rob Threlkeld, şirketin şu anda bu sayede  her sene 5 milyon dolar tasarruf edebildiğini söylüyor. Walmart ise 2025 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 50'sini temiz enerjiden karşılayacağını ilan etti.

Yenilenebilir enerji piyasasındaki canlanma haberleri tam da ABD Başkanı Donald Trump'ın çevre yasalarını lanetleyip fosil yakıtlara sahip çıktığı bir döneme denk geldi. Trump istihdamı düşüreceği iddiasıyla Paris Anlaşması'ndan çekilmişti. Trump'ın bu kararı GM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jeff Immelt de dahil olmak üzere çok sayıda büyük şirket yöneticisi tarafından kınanmıştı. Bu arada dört senedir büyük şirketler yenilenebilir enerjiye 7 gigawattlık bir yatırım yaptılar. Bu rakam yaklaşık bir milyon hanenin elektrik ihtiyacına tekabül ediyor. 2014 yılından beri de yaklaşık 100 küresel büyük şirket enerji kâr amacı gütmeyen The Climate Group (İklim grubu) kuruluşuyla ortaklık kurarak enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşılayacaklarını taahhüt ettiler.  (Reuters)

Stephen Hawking, büyük şirketler ve eski Cumhuriyetçiler karbon vergisi istiyor

Ünlü fizikçi Stephen Hawking, önceki üç Cumhuriyetçi Parti hükümetinin başkanlık danışmanları, Exxon Mobil, BP ve Shell gibi büyük şirketlerin yöneticileri  İklim Liderliği Konseyi (Climate Leadership Council) adıyla bir oluşum kurdu.Konsey'de Stwephen Hawking'in yanı sıra George Bush hükümetinin Dışişleri Bakanı James Baker, New York eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg,  Nixon döneminin Maliye Bakanı George P. Shultz ve Nobel ödüllü fizikçi Steven Chu gibi isimler yer alıyor. Konseyde ayrıca Johnson &Johnson, Pepsi gibi şirketler; Nature Conservancy ve Conversancy International gibi kara amacı gütmeyen doğa koruma kuruluşları yer alıyor.

BEYAZ SARAY'A KARBON VERGİSİ ÖNERİSİ

İklim Liderliği Konseyi,   Beyaz Saray'a giderek yeni ir karbon vergisi politikasının uygulanmasını önerdiler. Bu öneriye Cumhuriyettçi Parti'nin desteçilerinin birçoğu da sıcak bakıyor. AP Haber Ajansı ve Chicago Üniversitesi tarafından yürütülen bir kamuoyyu anketinde   Amerikalıların sadece yüzde 29'u Trump'ın Paris Anlaşmasından çıkmasının isabetli bir karar olduğunu düşünüyor. Katılıkmcıların yüzde 79'u ABD'nin iklim değişikliği konusunda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyor. Yüzde 46'lık bir dilim ise Trump'ın Paristen çıkışını eleştiriyor. ABD halkının yüzde 75'i ve Trump'a oy verenlerin yüzde 62'si iklim değişikliğiyle mücadele için bir karbon vergi düzenlemesi yapılması gerektiğini düşünüyor.

Öte yandan The Guardian gazetesinin haberine göre bu çağrı Cumhuriyetçi Parti'nin karar vericileri tarafından dikkate alınmayabilir çünkü başta yıllık cirosunun 90 milyar dolar olduğu söylenen ve Tea Party gibi aşırı sağ oluşumlara da fon akıttığığ bilinen Koch Industry'nin Cumhuriyetçi Parti'nin tepe yönetimini bağışlarla satın aldığı iddia ediliyor. Bu yüzden 22 petrol şirketi tarafından fonlanan senatörler Trump'a şiddetle anlaşmadan çıkmasını  tavsiye ettiler. buna rağmen The Guardian sitesinin çevre blogcusu ve Konsey'in haberini yapan Dana Nccitelli bu kadar geniş yelpazeden isimlerin bir araya gelebilmesini hayra alamet olarak yorumluyor.

 Sıcak dalgaları dünyanın yarısını tehdit ediyor    

Bilim insanları iklim değişikliğine karşı sıcak dalgaları konusunda dünyayı uyarıyor. Hawaii Üniversitesi'nden Camilo Mora liderliğinde bir ekip tarafından hazırlanan rapora göre 2100 yılına kadar, eğer sera gazı emisyon oranları ciddi oranda düşürülmezse, her yıl bir ay dünya nüfusunun yarısı öldürücü sıcaklıklara maruz kalacak.

Geçmişte 1995 yılında Chicago'daki bir sıcak dalgası 740 kişiyi, 2003'te Paris'te 4870 kişiyi ve 2010'da Moskova'da 10860 kişiyi öldürmüştü. Hawaii Üniversitesi ekibi, insanların gölgeli, serin yerlere kolay erişimi gibi diğer başka değişkenlerin dışında esas belirleyici kombinasyonun sıcak ve nemin tehlikeli kombinasyonu olduğunu söylüyor. İnsan vücudunun 37 derece sıcaklığa kadar dayanabildiği biliniyor. İnsan vücudunda sıcaklık derecesi 40 dereceye ulaştığı zaman ise organlar iflas etmeye başlıyor.

'KIRK KATIR VEYA KIRK SATIR SEÇENEKLERİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

NBC'nin haberine göre Mora'nın ekibi en sert emisyon azaltım politikaları uygulandığında bile dünya yüzölçümünün yaklaşık yüzde 26'sında her yıl 20 gün boyunca ölümcül sıcak dalgalarıyla karşı karşıya kalacak. Mora araştırmayla ilgili verdiği bir demeçte, "Sıcak dalgalarıyla ilgili olarak kötü ve berbat şeklinde iki seçeneğe sahibiz. Çevre konusunda tavrımız o kadar vurdumduymaz ki başvurabileceğimiz iyi seçenekler de tükeniyor" dedi.