Türkiye'den Kuzey Kore'ye seyahat başlıyor!
Kuzey Kore'ye yaptığı gezi ile ilgili izlenimlerini yazan Hürriyet gazetesi muhabiri Savaş Özbey, ülkenin turizmde gelişme kaydetme çabası içinde olduğunu yazdı: Pekin’de yaşadığımız bu Çin işkencesinden sonra Pyongyang gözüme cennet gibi göründü. “Özgürlükler ülkesi Kuzey Kore... Pyongyang’a varınca yeri öpeceğim!”
DUVAR - Hürriyet gazetesi muhabiri Savaş Özbey, Kuzey Kore'ye yaptığı geziye ilişkin izlenimlerini aktarırken ülkeye gidişi sırasında yaşadıklarını anlattı. Özbey, Kuzey Kore'nin resmi seyahat acentası KITC'nin Türkiye'deki temsilcisi Tulga Ozan'ın ülkeye ilişkin değerlendirmelerini de paylaştı. 'Kim usulü açılım' başlıklı izlenimlerin ilgili bölümleri şöyle:
Türkiye’den Kuzey Kore’ye gidebilmek için iki alternatif var: Ya Rusya Viladivostok ya da Çin Pekin üzerinden. 27 Temmuz’daki Zafer Günü kutlamalarına yetişebilmemin tek yolu, havalimanında yaklaşık 20 saat aktarma bekleyeceğim Pekin alternatifi. Oradan Koryo Airlines ile başkent Pyongyang’a uçacağım... Çinli yetkililer kuralları değiştirmiş. Polisi ülkemize geri göndermeye kalktı, resepsiyonisti kazıklamaya çalıştı, tek açık lokantada berbat bir yemek yedik, koltuk üzerinde uyuduk ve İstanbul’dan beri 36 saattir sigara içememişiz...
Pekin’de yaşadığımız bu Çin işkencesinden sonra Pyongyang gözüme cennet gibi göründü. “Özgürlükler ülkesi Kuzey Kore... Pyongyang’a varınca yeri öpeceğim!” deyince Tulga katıla katıla güldu. Ve aslında dünyanın en kapalı ülkesine seyahat bu psikolojiyle başladı. Tulga Ozan turizmci. ‘Dünya Değişmeden’ adlı butik seyahat firması var. Bu geziyi o organize etti. Çünkü aynı zamanda Kuzey Kore’nin resmi seyahat acentası KITC’nin Türkiye temsilcisi. Onun ilişkileri sayesinde sadece Pekin havalimanı krizi çözülmedi, vize başvuruma Kuzey Kore’den yarım saatte onay geldi.
Tulga Ozan: Yeni bir Küba heyecanı yaratacak
Dünyanın dışa en kapalı ülkesi... Bu insanlara kendini nasıl sevdirdin? Güvenlerini kazanıp temsilcileri oldun?
Esasında sadece doğal davranmam yetti. Genelde Kore’ye giden gezgin/turistler ya çok üst perdeden bakarak snob davranıyorlar ya da yaptıkları geziyi kendi sosyal çevrelerinde yapılamaz, korkutucu bir yer gösterme kaygısından fazla havaya giriyorlar. İnternette gezginlerin bloglarına bakacak olursan gülümsemek, sıcak davranmak ve yaşamlarına ön yargısız bakmak yakın ilişki kurmak için yeterli.
Senden tam olarak ne istiyorlar? Türkiye’den ve Fransa’dan turist götürmeni mi? Ne zaman, nasıl başlayacak?
Ülkenin en büyük kaygılarından biri Batı dünyasındaki kötü imaj ve olumsuz yargılar. Tabii ki bazı kurallar sert ama onlara saygı duyduğunuz zaman hayatı kolaylaştırıyorlar. Ben 90’lı yılların Küba’sına benzetiyorum bu ülkeyi. Yeni bir Küba heyecanı yaratacağını düşünüyorum ilerleyen yıllarda. Açılmaya çalışıyorlar ama yöntem oluşturma konusunda daha tecrübesizler. 2018’den itibaren Türkler ve Fransızlar için düzenli turlar düzenleyeceğim. Dünya değişmeden felsefesiyle örtüşen, hafızalarda kalacak geziler olacağını düşünüyoruz.
Böyle başka ilginç yerler var mı? Nasıl bir seyahat felsefesi yatıyor bunun arkasında?
Benim üzerine kitap yazdığım Sibirya ve Moğolistan, Endonezya ve Papua adası, Madagaskar, Bolivya ve Peru rotalarımız, beğenilen rotalar arasında.
Küba’da sadece benim yaptığım rotalar mevcut. En fazla 15-20 kişilik ekipler halinde yola çıkıyoruz ve felsefemiz gidilen coğrafyada deneyimlere odaklanmak. Rotaları kendi deneyimlerime göre tasarladığım için her zaman bir şeyler farklı oluyor.
Kimler gitmeli? Tam olarak ne, kaç para gerekiyor bu gezi için?
Bu rota dünyayı tanımak, farklı pencerelerden insanların hayata nasıl baktığını görmek açısından ideal bir seyahat. Ancak maliyetler çok da düşük değil. Direk uçuş olmadığı için Pekin veya Vladivostok üzerinden aktarma gerekiyor. Haliyle aktarma şehrinde konaklama, geziler ve uçak biletleri de devreye girince ortalama 8-9 günlük bir seyahat için 12.000-13.000 lira civarında bir bütçe oluşuyor ama buna yemekler bile dahil.
Bir turizmci olarak sen nasıl görüyorsun Kuzey Kore’nin geleceğini?
Kore, kozasından çıkmaya çalışan bir ülke. Kendi kültürlerinden ve yaşantılarından kopmadan iletişimlerini arttırma çabasındalar. Şu an için kurallar biraz köşeli olsa dahi gelecekte çok daha fazla açılacaklarını düşünüyorum.