Japon televizyonu İstanbul kedilerinin peşinde

İstanbul’un kedilerini anlatan “Kedi” belgeseli, bugün Japonya’nın tüm sinema salonlarında gösterime giriyor. Japonya’nın en büyük televizyon kanallarından Fuji TV de belgeselin ardından İstanbullu kedilerin peşine düştü. Biz de onların… Kanalın İstanbul Büro Şefi Toru Uchihashi ve Haber Prodüktörü Tomoe Tsuchiya ile bir araya geldik, iki ülkenin kedilerini konuştuk.

18 Kasım Cumartesi 2017 Saat: 08:30 Güncellenme: 16 Kasım Pazartesi 2020 Saat: 17:46

DUVAR - Yedi tepeli İstanbul’un yedi kedisinin öyküsünü anlatan “Kedi” belgeseli, Ceyda Torun’un imzasını taşıyor. Uluslararası birçok ödülün sahibi olan belgesel, Avrupa ve Amerika’nın ardından şimdi de Japonya’da gösterimde. Japonya’nın en büyük televizyon kanallarından Fuji Tv de belgeselin izini sürdü ve İstanbulluların kedilerle olan ilişkisini haber yaptı. “Bunda haber yapılacak ne var, neden bu kadar ilginizi çekti” diye soruyorum kanalın İstanbul Büro Şefi Toru Uchihashi’ye: “Çünkü siz kedilerle, köpeklerle bir arada yaşıyorsunuz. Onların özgürce yaşam hakkına sahip olduğunu düşünüyorsunuz. Bu çok ilginç. Japonya’da sokakta kedi göremezsiniz. Çünkü yasak…”

‘JAPONLAR SOKAK KEDİLERİNDEN KORKUYOR’

“Nasıl yasak, kedi yasaktan ne anlar” dememe kalmadan Uchihashi, Japonya’da yasal olarak sokak hayvanlarının hastalıklı olabileceği endişesiyle barınaklarda tutulduğunu anlatıyor: “Birileri tarafından evde beslemek üzere alınmayıp barınakta bırakılan kediler ise ne yazık ki bir süre sonra devlet tarafından uyutuluyor. Bu durum, son zamanlarda hayvanseverler tarafından da çokça şikayet ediliyor. Pis ve hastalıklı oldukları düşünüldüğü için Japonlar sokak kedilerinden korkuyor. Türkiye’de ise durum tam tersi. Burada kuduz aşısı yöntemi gibi sonradan önlem alınıyor, biz ise önceden…”

Japonya’da evcil kedi besleyen kesimin daha çok yaşlılar olduğunu söyleyen Uchihashi, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: “Yaşlılar için kedi bakmak köpek bakmaktan daha kolay. Günde iki kere dışarı çıkartmaya gerek yok kedileri. Köpekler kadar bakıma ihtiyaç da duymuyorlar.”

‘JAPONYA'DA KEDİLER YA ISIRIR YA DA KAÇAR’

Bugün (18 Kasım) Japonya’da vizyona giren ‘Kedi’ belgeselinden önce İstanbul’daki kedilerin ilgilerini çekip çekmediğini sorduğumda ise Uchihashi, Kadıköy’ün meşhur kedisi 'Tombili'nin ölümünün ardından heykelinin yapılmasına nasıl şaşırdığını anlatıyor: “Japonya’da da kediler seviliyor. Ama buradaki gibi değil. Biz Japonya’da değil ama İstanbul’da kedilere dokunup, sevebiliyoruz. Buradaki kediler de buna izin veriyor. Ama Japonya’da kediler başlarına gelecekleri bildikleri için insanlardan korkuyorlar; ya ısırırlar ya da kaçarlar.”

‘KEDİ BESLERSENİZ EVLENEMEZSİNİZ’

Fuji Tv’nin Haber Prodüktörü Tomoe Tsuchiya da 17 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Türklerle Japonların kediye bakışlarında ortak noktalar da bulunduğunu söylüyor: “Bizde de kara kedinin uğursuzluk getirdiğine inanılır. Bir de hamile kadınların zararlı olabileceği endişesiyle kedilerden uzak durması gerektiği… Tsuchiya gülerek sözlerine şunu da ekliyor: “Japonya’da ayrıca eğer bekar bir kadınsanız ve evde kedi besliyorsanız evlenmeyeceğinize inanılır.”

Tsuchiya, Japonların aslında kedileri çok sevdiklerini ancak hastalık gibi nedenlerden dolayı çekindikleri için uzak durduklarını anlatıyor: “Yoksa Japonlar kedilere oldukça meraklı. Hatta yalnızca kedileri sevebilmek için açılan ‘kedi kafe’ler bile var. Ayrıca trenlerde kedi sevmek isteyenler için ayrı bölümler bile açıldı yakın zamanda.”

‘KEDİSİNİ BEBEK ARABASINDA GEZDİREN YAŞLILAR’

Japonya’ya yerleşen gazeteci Burak Ersoy’a da Japonların kediyle imtihanı üzerine gözlemlerini soruyorum. Oldukça şaşırtıcı bir yanıt veriyor Ersoy: “Japonya’da evcil hayvan beslemek yükselen trendlerden biri haline geldi. Hatta 70 yaş üstü insanları, bebek arabasında kedilerini gezdirirken görebilirsiniz. Ayrıca bereketi temsil eden ‘manekineko’ adında, Japonya’daki tüm restoranlarda müşteriyi davet eden bir kedi figürü kullanılır. Bir de ülkenin maskotu konumundaki Hello Kitty var tabi.”