İklim konferansında Türkiye'ye üç madde
Bonn'da Türkiye'ye üç maddelik bir liste sunuldu. Dünya ülkeleri kömürden çıkmak için ittifak kuruyor. Norveç, fosil yakıt şirketlerini varlık fonundan çıkarıyor. Hepsi Yeşil Gündem'de...
DUVAR - İklim değişikliğiyle mücadele etmek için Paris Anlaşması'nı imzalamış olan Türkiye, BM fonları içindeki mali destek ve fonlara erişimi sağlanmadıkça anlaşmayı mecliste onaylamaya yanaşmıyor. Bu yıl Almanya Bonn'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na (COP 23) giden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'yle taleplerini müzakere eden tarafların üç maddelik bir liste önerdiğini ifade etti.
'BM GENEL SEKRETERİ BİZE HAK VERDİ'
Mehmet Özhaseki Deutsche Welle Türkçe kanalına verdiği röportajda, "Bu konuda üç maddelik bir müzakere neticesi bize sundular. Biz görüştük, baktık. Tam istediğimiz gibi değilse bile en azından kabul edebileceğimiz bir şey olduğunu kendilerine söyledik" dedi.
Türkiye'ye sunulan maddelerle Ankara'nın şartlarının biraz daha netleştiren bir ortam oluştuğunu vurgulayan Özhaseki, metnin içeriğiyle ilgili de Türkiye'nin (fonlara) erişim noktasında karşısına çıkabilecek engelleri kaldırmaya çalışan bir maddenin olduğunu ve bazı itirazları giderici, insanların kafasını biraz daha netleştirici bir takım maddeler de bulunduğunu söyledi.Özhaseki, Türkiye'nin taleplerinin yerine getirilmesi için gösterilen gayretleri takdirle karşıladıklarını belirterek konunun Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'le yapılan görüşmede de ele alındığını açıkladı. Özhaseki, "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yaptığımız görüşmede çok daha sıcak bir ortamda bize hak verdiği gibi, bize nasıl yardımcı olacağını sorup, bilfiil işin içerisine girdiği ortam da doğdu. Bundan da memnuniyet duyduk" diye konuştu.
Türkiye'yle olan müzakereleri Almanya Çevre Bakanı Müsteşarı ve Alman delegasyonu başkanı Jochen Flasbarth yürütüyor. Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli manivelalardan biri olan Yeşil İklim Fonu'na (GCF) Paris Anlaşması'na temel oluşturan 1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) göre gelişmiş ülke sınıfında olduğu için erişimi bulunmuyor. 2010’da Global Environmental Facility’den (Küresel Çevre Fonu -GEF) mali yardım alma hakkı kazanmış olan Türkiye Ancak Türkiye, 22 Nisan 2016'da Paris Anlaşması'nı, gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığını duyurdu ve 2015'teki BM İkllim Değişikliği Konferansı'nda bu fondan faydalanabileceğine dair Fransa'dan güvence aldığını açıkladı. Ankara aynı zamanda GCF fonu kuralları yüzünden, GCF'in dahil olduğu diğer ortak iklim finansmanı programlarından da yararlanma hakkı olmamasına da itiraz ediyor. Türkiye'nin "özel koşulları" ilk defa COP 23 konferansında gündeme alındı.
İklim Zirvesi'nin başkanı ada devleti
Kömüre karşı ittifak kuruldu
İngiltere ve Kanada'nın başını çektiği 25 ülke, eyalet ve şehir; iklim değişikliğiyle mücadele için kömür karşıtı bir ittifak oluşturdu
Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ülke, eyalet, bölge ve şehirler Bonn'da devam eden BM İklim Değişikliği Konferansı'nda oluşturdukları Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı ile enerji üretiminde kömürün terk edilmesi için harekete geçtiler.
Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı tarafından yayınlanan ortak bildiride; dünya genelinde elektrik üretiminin yüzde 40'ının termik santrallerden tedarik edildiğini ve küresel ısınmanın baş sorumlulardan birinin kömür olduğunu belirtti. Kömürün yanmasıyla oluşan hava kirliliğinin solunum yolları hastalıklarına ve ölümlere de sebep olduğu vurgulanan bildiride, kömür tüketiminin hem sağlık hem de ekonomik açıdan yüksek bir faturaya yol açtığı vurgulandı.
İttifakın yayınladığı bildiride verilen bilgiye göre, her yıl 800 binden fazla kişi kömürün yol açtığı çevre kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor.
İttifakın bildirisinde ayrıca kömürü terk etmenin, iklim değişikliği ile mücadelede hükümetlerin Paris Anlaşması'nda öngörülen "2 derece sınırını" aşmamak için atılabilecek en önemli adım olduğu da ifade ediliyor. İttifakın öncülerinden Kanada'nın Çevre Bakanı Catherine McKenna, girişimin geleceğe dönük doğru bir adım olduğunu söyleyerek, "Bunu çocuklarımıza borçluyuz" ifadesini kullandı.
Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda söz alan Catherine McKenna, fosil yakıtlar arasında en kirli kaynağın kömür olduğunu ve düşen yenilenebilir enerji maliyetleri yüzünden kömürü terk etmenin ekonomik açıdan dezavantaj yaratmayacağını belirtti.
WASHINGTON EYALETİ KÖMÜR KARŞITI İTTİFAK'TA
İngiltere ve Kanada liderliğindeki ittifakın şu an için 25 üyesi bulunuyor. Bunlar arasında Fransa, İtalya, Avusturya, Finlandiya, Portekiz, Kosta Rika ve Washington eyaleti yer alıyor. Gelecek yıl Polonya'nın Katowice kentinde yapılacak ve Paris Anlaşması'yla atılacak somut adımların kesinleştirileceği konferansa kadar Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı'nın üye sayısının en az 50'ye ulaşması hedefleniyor.
Oluşturan ittifak, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda öncü bir rol üstlenmekte iddialı olan Almanya üzerindeki baskıyı da artırdı.
Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı'na henüz katılmayan ve kömürle çalışan 70'in üzerinde enerji santrali olan Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, Çarşamba günü Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "Kömürün, özellikle de linyit kömürünün, iklim hedeflerinin gerçekleşmesine katkı sağlaması gerekiyor" demiş ancak Berlin'in bu konuda hangi somut adımları atacağına değinmemişti.
Merkel şu günlerde, kömür madenlerinin kapatılmasını şart koşan Yeşiller ile zorlu koalisyon görüşmeleri gerçekleştiriyor. Çevreciler, bu görüşmeler neticesinde Almanya'nın kömürü bir an önce terk edip rüzgâr ve güneş enerjisi gibi sürdürülebilir kaynaklara geçmesi için adım atacak bir hükümet kurulmasını ümit ediyor.
Fosil şirketler varlık fonundan çıkarılıyor
Dünyanın en büyük bağımsız varlık fonu olan 1 trilyon dolar değerindeki Norveç’in bağımsız varlık fonu, petrol ve gaz şirketlerini benchmark endeksinden çıkarmayı gündemine aldı. Bu karar fosil yakıt şirketlerinin fon yatırımları değerlendirilirken bir karşılaştırma, değerlendirme ölçütü olmaktan çıkarılması anlamına geliyor. Öneri, Maliye Bakanı tarafından kabul edildiği ve parlamentodan geçtiği takdirde, benchmark endeksinin şu anda yüzde 6’sını oluşturan ve 37 milyar doları değerindeki petrol ve gaz hisseleri kademeli olarak fondan çıkaracak.
Merkez Bankası tarafından Maliye Bakanlığı’na mektupla sunulan teklif, Merkez Bankası Başkanı Oeystein Olsen ve Fon Başkanı Yngve Slyngsad’ın imzalarını taşıyor. Önerinin amacı, fonu ve dolayısıyla Norveç hükümetini petrol ve gaz fiyatı dalgalanmalarına karşı korumak.
Norveç Merkez Bankası Başkan Yardımcı Egil Matsen Reuters’a yaptığı açıklamada, “Teklifimiz FTSE tarafından petrol ve gaz şirketi olarak tanımlanan tüm şirketlerin fonun referans endeksinden çıkarılması” dedi.
TEKLİF HAZİRAN'DA MECLİSE GELEBİLİR
Norveç bağımsız varlık fonu, ülkenin petrol ve gazdan elde ettiği geliri yabancı emlak, hisse senedi ve bonoya yatırıyor. Birçok petrol şirketinin en büyük yatırımcılarından biri olan fonun 2016 yılı sonunda Royal Dutch Shell’de yüzde 2.3, BP’de yüzde 1.7, İtalyan Eni’de yüzde 1.7, Total’de yüzde 1.6, Chevron’da yüzde 0.9, İsveçli Lundin’de yüzde 0.9 ve ExxonMobil’de yüzde 0.8 hissesi bulunuyordu.
Matsen sözlerini, “Varlıkların petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşısında maruz kaldığı risk, fonun petrol ve gaz hisse senetlerine yatırım yapmamasıyla azaltılabilir. Bakanlar ve politikacılar bunun iyi bir öneri olduğunu düşünür ve evet derlerse, petrol ve gaz sektörüne yapılan yatırımlar zamanla azaltılacak” diyerek noktaladı.
Öneri, bakanlar nezdinde en erken baharda görüşülüp, Haziran ayında da parlamentoda oylamaya sunulabilir.