Arılar 57 farklı zehire maruz kalıyor
Bal arıları 57 farklı zehire maruz kalıyor. STK'lar ABD'den adım bekliyor. ABD'deki felaketler bilim insanlarını düşündürüyor. Kaliforniya'daki yangın nasıl söndürülemedi? Harvey Kasırgası sırasındaki sağanaklar bize ne gösteriyor? Hepsi Yeşil Gündem'de...
DUVAR - Yapılan yeni bir araştırmada Avrupa'da bal arılarının 57 farklı pestisit (kimyasal böcek ilacı) yüzünden öldüğü ortaya çıktı.
Hem ABD hem de Avrupa'da koloni çöküş hastalığı (CCD) adıyla bilinen bir hastalık sebebiyle arı popülasyonlarında dramatik düşüşler yaşanıyor. Daha önce pestisit kullanımı ve arı ölümleri arasında bağlantı kuran çok sayıda araştırma yayınlanmıştı. Arıların ölümü, mahsüllerin ve yabani bitkilerin yüzde 80'i arıla tarafından taşınan polenlerle döllendiği için büyük önem arz ediyor.
Polonya'da bulunan Veterinerlik Araştırma Enstitüsü'nde yürütülen deneylerde zehirlenerk ölmüş arılar üstünde 200 farklı pestisit denendi. Bu pestisitlerin hepsi AB tarafından onaylanmıştı. Araştırma ekibi 70'den fazla bal arısının zehirlenme vakasını inceledi arıların üstünde 57 farklı pestisit çıktı.
2013 yılında Avrupa Komisyonu neonicotinoid adı verilen kimyasalı içeren üç farklı böcek ilacını yasaklamıştı. Öte yandan son bilimsel bulgular bulguların ortaya çıkışıyla Avrupa'dan 80'den fazla STK'nın oluşturduğu Arıları Koruyun (Save The Bees) koalisyonu böceklerin sinir sistemini felç ederek arıları öldürdüğü düşünülen neonicotinoid kimyasalını içeren bütün kimyasalların yasaklanmasını talep ediyor.
SERALARDA KULLANILAN İLAÇLAR BİLE ZARARLI
Dış ortamda ekilen ekinlerde pestisitlerin hepsi arılara bir şekilde zarar veriyor. Greenpeace'in Bilim biriminin yayınladığı bir araştırmaya göre ise neonicotinoid içeren ilaçlar seralardaki mahsullerde kullanıldığında bile arıları etkiliyor. İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nden Kirsten Thompson sadece mahsulleri değil etraftaki yaban hayatı da zehirlediğini hem arıların hem de polen diğer böceklerin korunması için neonicotinoid içeren haşere ilaçlarının tamamen yasaklanması gerektiğini söylüyor. AB'nin bu yıl yıl haşere ilaçlarında yasağın kapsamını genişletmesi bekleniyor ama STK'ların taleplerinin ne kadarının karşılanacağı bilinmiyor.
Kaliforniya tarihinin en büyük üçüncü yangınını yaşıyor
ABD'nin Kaliforniya eyaleti tarihinin üçüncü en büyük üçüncü orman yangınına şahitlik ediyor. Reuters'ın haberine göre 4 Aralık'ta başlayan yangın bir türlü kontrol altına alınamadı. Yaklaşık 8 bin 500 personel bin farklı araç ve 32 helikopter kullanarak yangını söndürmeye çalışıyor. Eyaletin yüzde 40'ını etkisi altına alan afette henüz sadece bir kişi öldü ama binden fazla yapı yıkıldı ve 18 bin yapı daha tehdit altında. Çok sayıda insan da evlerinden tahliye edilmek zorunda kaldı.
Wikipedia'da 2017'deki yangınlar hakkında yazılmış olan maddeye göre ise Kaliforniya'da 2017 yılında irili ufaklı 8 bin 775 yangın çıktı. Bu yangınlarda biri itfaiyeci toplam 46 kişi hayatını kaybetti. toplam 5 milyon 400 bin km²'den fazla alan kül oldu. Afetlerin ekonomik maliyetinin en az 180 milyar dolar olması bekleniyor.
Büyük orman yangınları ve iklim değişikliği arasındaki bağlantı uzun yılladır tartışılıyor. Örneğin Kaliforniya bu yıl en nemli, yağış alan yıllarından birini yaşadı ama çok uzun yıllar boyunca da kuraklıkla boğuşmak zorunda kaldı. Çok sayıda uzman bahar aylarında kar örtüsünün çok erken erimesinin kuraklık koşullarının ağırlaşmasına sebep olduğunu söylüyor. Bilindiği üzere iklim değişikliği ani hava değişimlerine de sebep oluyor. Bu durum fırtına ve tayfunların şiddetini artırdığı gibi çok sık ve spontan aralıklarla şimşek çakmalarına da sebebiyet veriyor. Ani ve güçlü şimşekler de kuru havalarda yangınları tetikleyebiliyor. Buna ek olarak kuraklıkla birlikte artan zararlı böcekler de ağaçları içeriden yiyerek öldürebiliyor. Bu da yangınların daha kolay yayılmasına sebebiyet veriyor.
İKLİM BİLİMCİLER UYARMIŞTI
Rolling Stone dergisi iklim bilimcilerin bizi on yıl önce uyardığına işaret ederek sonuçlarının şu anda görüldüğünü söylüyor. İklim bilimciler gene on sene önce özellikle eyaletin güneyindeki Santa Ana bölgesindeki rüzgarların şiddetini artıracağı uyarısını yapmıştı. Kaliforniya eyaletinin en büyük 20 yangınının 13'ü 2000'li yıllardan sonra gerçekleşti. gene 2000'li yıllardan sonra nüfusu 1 milyonu geçmiş olan Kaliforniya eyaletinde orman yangınlarının daha da yıkıcı olması bekleniyor. Bu yüzden Rolling Stone'daki Kaliforniya yangın haberini yapan muhabir Eric Holthaus'un da belirttiği üzere insanlar ne zaman kızıl bir gökyüzü görseler evlerinin geceyi çıkarıp çıkaramayacağını düşünmeye başlıyorlar.
Böylesi 9 bin yıldır görülmedi
İklim değişikliğinin doğal afetlerle bağlantısı hakkında bir bağlantı daha ortaya çıktı. Ağustos ve Eylül ayında Teksas eyaletini etkisi altına almış olan Harvey Kasırgası'ndaki sağanak yağmurların sebebinin de iklim değişikliği olduğu ortaya çıktı. Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enjstitüsü tarafından yürütülen bir araştırmaya göre Harvey Kasırgası gerçekleştiği sırada üç günde düşen en yoğun yağış miktarı 1043.4 milimetereydi. Environmental Research Letters dergisinde yayınlanan makaleye göre bu kadar yoğun sağanak ancak 9 bin yılda bir gerçekleşebilecek bir şeydi. 1880 yılından beri yapılan ölçüm ve gözlemler sağanak yağışlarda yüzde 12 ila 22 arsında bir artış olduğunu ve bu artışın yıllık bir derecelik sıcaklık artışı yaşandığında atmosferin sahip olduğu nem tutma kapasitesinden iki kat fazla olduğunu ortaya koyuyor.
ARTIŞ YÜZDE 6 7 DEĞİL, YÜZDE 38
ABD'de Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı tarafından gerçekleştirilen bir bilgisayar simülasyonu ise iklim değişikliğinin kasırga sırasında düşen yağış miktarının dünya ısınmaya başlamadan önceki yıllarla karşılaştırıldığında yüzde 38 daha fazla yağış düştüğünü ortaya koydu. Araştırma ekibinin yöneticilerinden Michael J. Wehner, "Dünyanın bugüne kadar eriştiği sıcaklık dikkate alındığında ben yüzde 6 veya 7 gibi bir rakam bekliyordum. Durum düşündüğümüzden daha kötü" dedi.
Her iki makale de ABD Jeofizikçiler Birliği'nin yıllık toplantısında sunuldu. İki metin de sadece kasırga sırasında düşen yağışın yoğunluğunu değişken olarak kullanarak ölçüm yaptılar. Buna ek olarak 4 ve daha yüksek şiddetli kasırgaların dünya ısındıkça daha da sık görüleceği konusunda uyarılar yapıyor.
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda 2013 yılında Avustralya'da meydana gelen aşırı sıcak dalgaları, 2016'da Louisiana'da meydana gelen sağanak yağmurlar ve aynı yıl Fransa'da meydana gelen sel felaketlerini iklim değişikliğine bağladılar. bilim insanları şimdi de eğer Paris Anlaşması'na uyulursa kasırgaların yapısının nasıl değişeceği ve bu afetlerin yarattığı nasıl korunabileceğimizi ortaya koyan çalışmalara ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyor.