Haluk Levent: Sanki bir şeyleri hissetmiş günler öncesinden kaybolmuş
Kurban Bayramı’nın 1. günü Rize’deki hayvan pazarından, 5 metre yüksekten atlayıp denize kaçan dana, bayramın son günü Trabzon’un Sürmene ilçesinden çıktı. Danayı satın alıp barınağa veren Haluk Levent 'Sanki bir şeyleri hissetmiş günler öncesinden kaybolmuş' dedi.
DUVAR - Trabzon'da Kurban Bayramı sırasında kaçan ve 23 kilometre yüzen danayı sahiplenen şarkıcı Haluk Levent, "Parayı arkadaşlarıma ödettim. İnsanın zengin arkadaşları olacak bu hayatta" dedi.
Haluk Levent, Birgün'den Erk Acarer'e konuştu. Levent, danayı sahiplenme sürecini şöyle anlattı:
“Trabzon’da haberi takip eden bir gazeteci arkadaşımı aradım. ‘Ne olur sonuna kadar takip et, araştır. Nereye gittiyse, kim aldıysa, sahipleri kimse irtibat kur, ne yap, ne et onu bul’ dedim. Çocukluğumdan bilirim; hayvancılıkla uğraşanlar bir koyun, bir dana hastalanmış ya da çok yorgun düşmüşse onu kesmezler. Ben de bu kadar yorgun düşmüş dananın kesilmeyeceğini biliyordum. Sahiplerini bulduk. Telefon görüşmesi yaptık. Onu, 14 bin TL karşılığında aldık. Parayı da bir arkadaşlarıma ödettim. İnsanın zengin arkadaşları olacak bu hayatta.”
Dananın adını 'Ferdinand' koyan Levent, "Sanki bir şeyleri hissetmiş, kaçmış ve günlerce ortalıktan kaybolmuş… Bu durumdan sonra kesilmesi ve ölüme yollanması içimi acıtırdı. Sahiplenmek, ona bakmak istedim. Adını Ferdinand koydum. Bir çizgi film karakterinin adı. O da kaçıyordu" ifadesini kullandı.
'GEÇMİŞTE YAPAMADIKLARIMA YETİŞMEYE ÇALIŞIYORUM'
Levent geçmişte yaşadığı ekonomik sıkıntıları ise şöyle anlattı;
“Siz, vicdan ya da sevgi” olarak söz edebilirdiniz. Ben daha çok kaybedilmiş yılların geri kazanımı olarak adlandırıyorum” diyor: “Geçmişte başımda olan dertlerle, sorunlarla uğraşmaktan hislerimi ortaya çıkaramadım. ‘Bu iyi duyguları; çocuklar ve hastalar için kullanacağım’ diye kendime söz vermiştim. Fakat hatalarımdan dolayı, ekonomik sıkıntılar yaşadım. Bana yakışmayan ilişkiler kurdum. Tefeciler, borç senetleri… Bunları ödemeyince de icra dosyalarından aralıklı olarak, kısa sürelerle cezaevlerine girdim. İşte bu yıllar, kaybedilmiş yıllardır. Elbette o yıllardan çok beslendim. Şimdi ise her attığım adımda, geçmişte yapamadıklarıma yetişmeye çalışıyorum. Bu benim görevim.”
'ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ GENÇLİĞİN BİR PLATFORMDA TOPLANMASINI İSTEDİK, İMAM DA VAR, VEGAN SOSYALİST DE'
AHBAP projesiyle ilgili olarak da bilgi veren Haluk Levent, şunları kaydetti:
“Ötekileştirilmiş gençliğin bir platformda toplanmasını istedik. Birbirlerini anlamasını istedik. Başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Şu anda içinde imam da var, vegan sosyalist de. İlk kez politik kaygısı olamayan bir topluluk ile beraberiz. Sosyal medyadaki yardım kirliğini de ortadan kaldırmak istedik. Bir ağlayan anne ve yanına bebek koyuyorlar para topluyorlar. Bazılarının doğru olmadığını tespit ettik ve belgeledik. AHBAP her yerde, sadece hastalara değil herkese yardıma koşuyor. Geçen ay Kaş’ta bir anaokulu yaptı. 20’ye yakın evi onardı, evi yananlara eşya aldı. 2000’e yakın aileye dokundu. Ayvalık Şeytan Sofrası’nı, Orman Bakanlığı ile birlikte ağaçlandırdı. 100 öğrenciye, 10 ay boyunca burs verdi. Tiyatroculara destek veriyor. En son NASA’dan ödül almış iki çocuğumuzu yurtdışına dil kursuna yolladık. Proje, insanlara dokunmak ve daha yararlı şeylere teşvik etmek için var, sonuna kadar da var olmaya devam edecek"