Akdeniz foklarının belgeseli çekilecek

Dünyada sadece 750 civarında Akdeniz foku kaldı. Bunlardan 100’ünün Türkiye’de yaşadığı tahmin edilirken, sadece 60’ı yetkililerce tanımlandı ve isimlendirildi. Görüntülerini yayınladığımız Akdeniz foku ise ilk kez kameralara “Merhaba” dedi ve bir belgesele esin kaynağı oldu.

Google Haberlere Abone ol

Serpil Kurtay 

DUVAR - Yeşim, Badem, Dilara, Tina, Alanya, Mira, Elfin... Bu isimler insanlara değil, Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) tarafından kurtarılan ve bakımları yapılan Akdeniz foklarına ait. Dünyadaki toplam sayıları yaklaşık 750 civarında. Bunların 100’e yakınının Türkiye’de olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde yapılan çeşitli bilimsel çalışmalarda bugüne kadar sadece 60’ı tanımlandı. Fotoğrafını ve videosunu yayınladığımız bu sevimli Akdeniz fokunun ise henüz bir ismi yok. Ama o isimsiz bir kahraman! Çünkü önümüzdeki aylarda hayata geçirilecek çok önemli bir belgesele esin kaynağı oldu. Böylece belki de soyunu tükenmekten kurtaracak.

MORİTANYA’DA KOLONİ, TÜRKİYE’DE TEKLER

Akdeniz foku bugün dünyada sadece dört ülkede; Yunanistan, Türkiye, Moritanya ve Madeira Adaları’nda yaşıyor. Moritanya sahillerindeki Akdeniz fokları gerçek bir fok kolonisi özelliği göstererek birlikte yaşıyor. Akdeniz havzası popülasyonu ise, birlikte bulunmak yerine insan baskısı nedeniyle çoğunlukla tek tek dolaşma ve yalnız yaşama şeklini seçmeye zorlanmış.

Bu Akdeniz foku, Alican Abacı tarafından ilk kez görüntülendi ve belki de türünü kurtaracak bir belgesele esin kaynağı oldu.

YAŞAM ALANLARI GİDEREK DARALIYOR

Akdeniz fokları, 1950’lerde İstanbul Boğazı’nda bile görülüyor, hatta yavruluyorlardı. 20. yüzyılın başlarında Akdeniz fokları Türkiye sahillerinde güneşlenirken, günümüzde onlarla karşılaşmak çok zor bir hal aldı. Kıyılardaki plansız yapılaşma, endüstriyel yatırım baskısı, deniz kirliliği, kasti öldürmeler (eskilerde yağı ve derisi için avcılığı), kanunsuz yapılan trol trata ve gırgır avcılığı, kontrolsüz mağara dalışları nedenleriyle yaşam alanları giderek daraldı, daralıyor. Artık sadece kıyı mağaralarında barınıyorlar.

TEK DÜŞMANI İNSAN

Akdeniz foku, çok değil, bir insan ömrü süresi içinde dünyada yok olma sınırına geldi. Dünyada diğer fok türlerinin avcıları yine deniz canlıları iken Akdeniz fokunun tek düşmanı var; o da insan! Bu nadir canlılar Karadeniz’de tamamen yok oldu. Günümüzde türün en büyük popülasyonu Ege Denizi’nde. Ülkemizde Akdeniz fokları ile ilgili en önemli çalışmaları SAD-AFAG (sadafag.org/) yapıyor.

Kemer’de ağlara takılan ve henüz 5-6 aylık olan bu fok, Sahil Güvenlik tarafından kurtarıldı ve Alican Abacı tarafından görüntülendi.

AKDENİZ FOKLARININ BELGESELİ ÇEKİLECEK

SAD-AFAG’ın danışmanlığı ve Alican Abacı’nın yönetmenliğinde önümüzdeki aylarda çok önemli bir projeye imza atılacak. Akdeniz foklarının belgeseli çekilecek. Umarız bu belgesel, onların soyunun tükenmesini önlemek konusunda insanların daha bilinçli ve duyarlı olmasını sağlar. Aslında, belgesel fikrinin ortaya çıkmasının hikâyesi de biraz ilginç.

‘ŞİRİN BİR KÖPEKLE BAKIŞIYORMUŞ GİBİ’

Aynı zamanda yapımcı ve sualtı kameramanı olan Alican Abacı, doğum günü olan 21 Ekim 2018’de dalış hocası İsa Alemdar ile ilk kez Antalya falezlere tüplü dalış yapar. “Akdeniz fokuyla ilk karşılaştığımda tüylerim diken diken oldu. Ancak hiç korkmadım. Hissettiğim, şaşkınlık ve mutluluk duygularıydı. Bir bakıma büyülendim” diyen Abacı, üç metreye yakın devasa bir canlı olmasına rağmen göz göze geldiğinde şirin bir köpekle bakışıyormuş gibi bir duygu yaşar.

Daldığı yerin, içinde bir kumsal veya kıyıya çıkabileceği bir alan olmadığı için Akdeniz foklarının yaşamasının pek de mümkün olmayan bir mağara olduğuna ve buradaki Akdeniz fokunun daha önceden hiç şekilde rapor edilmediğine dikkat çekiyor Abacı. Mağaradan çıkarken yukarıda anlattığı hislerin yerini derin bir üzüntünün kapladığını ifade eden Abacı, sebebini şöyle açıklıyor: “Çünkü mağaranın hemen dışında biriken çöpler, yukarıdan atılan oltalar, turist teknelerinin birbiri ardına mağaraların önüne gidip gelmesi gibi sebeplerin üzerine bu canlının çok narin ve nadir görüldüğünü düşünerek bir an önce yaşadığım bu duygu buhranını üzerimden atmalıydım. Çünkü Akdeniz foklarının varlığını bile bilmeyen birçok insan olduğunu düşündüm.”

Akdeniz foku nüfusunun dünya dağılımı haritası (Kaynak: sadafag.org)

SAD-AFAG, PROJENİN DANIŞMANI OLDU

Dünya sahnesi üzerinden silinmelerine çok az bir zaman kalmışken bunu tersine çevirebilecek farkındalığı yaratabileceğini düşünen Alican Abacı, belgesel projesine hemen orada karar verir. Bu fikrini öncelikle dalış hocası İsa Alemdar’a açan ve ondan destek gören Abacı, ardından SAD-AFAG’dan Cem Orkun Kıraç ile irtibata geçer. AFAG desteklemekle kalmaz, projenin danışmanlığını da üstlenir.

ÇEKİMLER 6 AY SÜRECEK

Akdeniz foklarının görüntülerinin, nesillerinin devamı açısından önemli deliller sağlayabileceğine dikkat çeken Alican Abacı, onlara hiçbir şekilde zarar vermeden ve doğal yaşamlarını engellemeden bu hassas çalışmayı yürüteceklerine işaret ediyor. Abacı, güncel bilimsel veriler ışığında ve konunun uzmanı kişilerle irtibata geçilerek bir çekim planı oluşturulmaya başlandığını söyledi. Abacı, “Açık denizlerde, su altında profesyonel olarak film çekmek, özellikle özgür bir canlı olan Akdeniz foku belgeseli çekebilmek son derece zorlu bir süreç olacak. Ancak gerekli destekler ve uzun bir mesai ile bu işin çekim kısmını 6 ayda bitirmeyi planlıyorum” diyor.

Alican Abacı

‘BİZ SEBEP OLDUK, BİZ DÜZELTMELİYİZ’

Alican Abacı, Akdeniz foku belgeselinin seyirciye, doğa ile uyumlu yaşamanın bizlere ve gelecek nesillere verilmesi gereken en büyük armağan olduğunu anımsatacağını ifade ederek, şöyle devam ediyor: “Belgeselimiz, insanlığın sebep olduğu denizlerle ilgili sorunları, Akdeniz keşiş fokları üzerinden götürülecek bir dramatik hikâye yapısı ile yine bizim düzeltebileceğimizin bilincini aşılayacaktır. Bir yandan kirlenen denizlerin geri dönülmez bir aşamadan döndürülebilmesi için de Akdeniz foklarını anlattığı gibi insan sağlığını da tehlikeye atan unsuları yansıtacaktır.”

Alican Abacı, sinema-TV ve sosyoloji mezunu.

ALİCAN ABACI KİMDİR?

1990 doğumlu olan Alican Abacı, Sinema-TV ve Sosyoloji mezunu. Yapımcılık, yönetmenlik ve su altı kameramanlığı yapan Abacı, Avustralya Newcastle University, İtalya Milano Brera’da birer sene eğitim aldı. Altın Portakal’da dört sene çalıştı. Aw Films’in ve Underwater Films’in kurucusu. Çekya Prag’da ve Almanya Detmold’da workshoplar verdi. Barcelona’da 2017-18 Evs Videographer olarak çalıştı. Abu Dabi’de Falcon Lens Award’ta yarıştı. Sualtı filmleri, müzik klipleri, kısa filmler, belgeseller, tanıtım filmleri ve sosyal sorumluluk filmleri çekti. Abacı’nın “48 Hours Film Project; The Best Use of Line of Dialogue” ve “European Parliament Strasbourg; Best Storytelling” ödülleri bulunuyor.

Alican Abacı’nın çektiği, 10 ülkede ve 20’den fazla festivalde gösterilen, Roma’daki Lazio Green Film Festival’inden “Premio Mare di Marevivo” (Marevivo Deniz Ödülü) alan “Only One World Left” isimli sualtı sosyal sorumluluk kısa filmini ise şu linkten izleyebilirsiniz: youtu.be/1FOlB-ixAZU

Kıyılarımızda canlı, ölü, hasta, yaralı veya öksüz foklar bulduğunuzda lütfen acil olarak SAD-AFAG Akdeniz Foku Bilgi ve Kurtarma Ağı ile iletişime geçin: 90 533 488 5858