Uzman tavsiyesi: Karantina aşkı öldürmesin
Psikiyatrist ve çift terapisti Gülşah Meral Özgür'den 'Evde Kal'an çiftlere uyarılar: "Bu tür stresli dönemlerde insanların yüzde 85'inin cinsel istekleri azalıyor. İki partner de yüzde 85’lik dilimdeyse çok sorun olmuyor. Ama partnerlerden biri yüzde 15’lik dilimde ise diğer tarafın yüzde 85’lik dilimde olabileceğini düşünerek onu zorlamamalı. Bazı insanlar, kötü dönemleri beraber geçirdikleri insanları, bu kötü dönemler sona erdiğinde geride bırakmak isterler. Örneğin ciddi bir hastalık geçiren biri, iyileştikten sonra eşinden ayrılmayı ve yeni bir başlangıcı tercih edebilir."
DUVAR - Karantinadaki çiftlerin ilişkileri de ağır bir sınavdan geçiyor. Kısa Dalga Podcast'ten Beril Eski, psikiyatrist ve çift terapisti Gülşah Meral Özgür ile klinik psikolog ve çift terapisti Didem Doğan ile konuştu.
Gülşah Meral Özgür bu tür stresli dönemlerde insanların yüzde 85'inin cinsel isteklerinin azaldığını belirterek "İki partner de yüzde 85’lik dilimdeyse zaten genelde çok sorun olmuyor. Ama partnerlerden biri yüzde 15’lik dilimde olup çok da fazla libidosu bu dönemde etkilenmediyse, diğer tarafın yüzde 85’lik dilimde olabileceğini düşünerek onu zorlamamalı" dedi.
Özgür şu tavsiyelerde de bulundu: "Kriz yönetmek her zaman zordur. Böyle zamanlarda giderek daha da zorlaşabilir. Partnerlerden en birinin sağ duyusunu devreye sokması lazım. Bu dönemin özel bir dönem olduğunu hatırlamak lazım. Zaman zaman ilişkilerin bu duruma özel zorluklar yaşayabileceklerini ve böyle durumlarda nasıl bir eylem planı izleyeceklerini, bu dönemin başında belki de konuşmalarını öneririm."
Didem Doğan ise şöyle dedi: “Önerim partnerlerin bu dönemde kendilerini olabildiğince ayrı alanlar açabilmeleri. Diğer partnerin de buna imkân vermesi ve anlayış göstermesi olacak. Yani başka bir oda veya başka bir köşe, bir alan yaratmak için, kişisel ilgi alanlarına yönelme zamanları yaratmaları gibi alanlar olabilir. Yani evde zaman geçirmek demek sürekli birlikte vakit geçirmek gerekliliğini yaratmadığı gibi partnerlerin bu kendiliğinden zaten oldukça stresli dönemlerinde daha büyük bir baskı da yaratabilir sürekli birlikte vakit geçirmek. Mutlaka birlikte yapılacak etkinlikler de var örneğin akşam şu filmi izleyelim, gün içinde evin işlerini birlikte tamamlayalım veya işte dışarıyla ilgili işlerde iş bölümü yapmak gibi. Günlük konuşmalarını yapmaları gibi. Günün belli saatlerinde, belli düşüncelerde birbirlerinin duygu ve düşüncelerini dinlemek ve anlamaya çalışmak gibi. Cinsel yaşamlarına zaman ayırmak gibi. Ama bunların dışında partneri serbest bırakabilmek gerekir. Yani hatta belki bazı günler tamamen ayrı kalmaya ihtiyaç duyulabilecek durumlar da söz konusu olacak. Bunları birer kriz haline çevirmemek de alınacak bir önlem.”