'Hayata Dönüş' davasında Tantan 'tanık' olarak ifade verdi: Hükümet kararı icra edilmiştir

24 yıl sonra 194 askerin yargılandığı 'Hayata Dönüş' davasında dönemin İçişleri Bakanı Tantan kendini savundu: Hükümet kararı icra edildi. Hiçbir cana zarar gelmemesi adına hassasiyetle hareket ettik.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'da Bayrampaşa Cezaevi'ne 19 Aralık 2000'de düzenlenen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği “Hayata Dönüş” adı verilen operasyona ilişkin 194 askerin yargılandığı davanın 50’nci duruşması, Bakırköy 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, duruşmada tanık olarak dinlendi.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ara celsede Sadettin Tantan, katılanların avukatının daha önceden dosyaya sunduğu dilekçedeki 37 sorudan bazılarını yanıtladı.

Dava dosyasında yer alan "Cezaevleri İnceleme Gezisi Sonuç Raporu" belgesindeki, operasyon öncesi, Marmara bölgesindeki cezaevlerinin gezilerek tutukluların olası bir operasyona karşı çıkıp çıkmayacağına ilişkin keşif yapıldığına yönelik iddialara ilişkin Tantan, şunları söyledi: "Bana gösterilen raporun hazırlanmasını ben söylemedim... O zaman tam anlamıyla cezaevlerinin kontrolü devletten çıkmış, örgüt liderlerinin kontrolüne girmişti. Örgüt liderleri cezaevlerindeki örgüt mensuplarına da bu şekilde devam etmeleri yönünde talimatlar veriyordu. Aynı zamanda cezaevlerinin mimarisi örgüt mensuplarınca değiştirilmişti. Biz de o zamanlar bu duruma bizzat şahit olmuştuk. Operasyonun gerçekleşmesinin gerçek nedeni budur."

'TEK BAŞIMA EMİR DÜZENLEMEM MÜMKÜN DEĞİL'

Tantan, yargılama dosyasında yer alan "gizli" ibareli, 14 Aralık 2000 tarihli ve başlığında "Cezaevleri Müdahale Harekat Emri No:1" yazan belgenin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu belirterek, "Hükümet kararı icra edilmiştir. Benim tek başıma böyle bir emir düzenlemem mümkün değildir. Zaten emrin altında başka imzalar da vardır. O zaman yetkim gereği bu emre imza atmam gerekiyordu. Buradaki asıl amaç kimsenin canına zarar gelmeden operasyonu tamamlamaktı. Kesin emir bu şekildeydi" ifadelerini kullandı.

'OPERASYONU CANA ZARAR GELMEMESİ ADINA HASSASİYETLE YÜRÜTTÜK'

Dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un ifadesindeki, "Hayata Dönüş Operasyonu'nun yetkisi İçişleri Bakanlığındaydı. Operasyon planını İçişleri Bakanlığı yaptı. Operasyonu İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel komutanlığı yaptı. Operasyonel güç İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığınındır" sözlerinin hatırlatılması üzerine Saadettin Tantan, şunları söyledi: "Milli Güvenlik Kurulu ve hükümetin aldığı kararlar doğrultusunda Adalet Bakanlığı'nın cezaevlerinde bu operasyonu gerçekleştirmesi gerekiyordu ve bu operasyon için ilgili kurumların yardımı gerekiyordu. Bu yüzden İçişleri Bakanlığı olarak yetkili olan bizler ve yetkili cezaevi savcılığı ve jandarma komutanlıkları hep birlikte ön çalışma yaparak bu operasyonun içinde yer aldık. Operasyonu gerçekleştirirken bütün ceza infaz kurumlarının mimari planını da göz önünde bulundurarak hiçbir cana zarar gelmemesi adına hassasiyetle hareket ettik."

'KULLANILAN SİLAH TÜRLERİNİ BİLMEM MÜMKÜN DEĞİL ' 

"Kapalı alanda kullanılamayacak silahların hangi amaç ve nedenle hapishanenin içinde kullanıldığı" yönündeki soruya Tantan, "Bu operasyonu yürüten kolluk personelinin, çalışanların ve içeride bulunan tüm mahkumların can güvenliğinin sağlanması için ne yapılması gerekiyorsa cezaevi savcısı ve jandarma komutanlığı her türlü kararı almakta yetkiliydi. Benim ne tür silahlar kullanıldığına dair bilgimin olması mümkün değildir, böyle bir talimatımız da yoktur" şeklinde yanıt verdi.

Operasyonun, 19 Aralık 2000 tarihinde yapılacağını daha önceden bildiğini, bu tarihin Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiye kararıyla hükümete sunulduğunu, tarihe ve ne şekilde yapıldığına hükümetin karar verdiğini belirten eski İçişler Bakanı Tantan, operasyondaki birinci sorumlunun kim olduğunu yönelik soruyu ise "Milli Güvenlik Kurulu (MGK) içerisinde hiyerarşik yapıda kim varsa operasyonu onlar hep birlikte planlamışlardır." şeklinde yanıtladı.

Mahkeme, duruşmanın daha önceden planlandığı gibi 1 Nisan'da yapılmasına hükmetti.

(HABER MERKEZİ)