HDP Diyarbakır mitingi: Çözüm Biz’de
HDP’nin Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği miting sona erdi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın da katıldığı mitingin sloganı, “Çözüm Biz’de, savaş ve sömürüye hayır!” olarak belirlendi.
Semra Yansit - Mahsum Kara
DİYARBAKIR - Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), “Çözüm Biz’de, savaşa ve sömürüye hayır!” çağrısıyla Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda düzenlediği miting sona erdi.
Miting, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit, Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılar, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı tehditleri, hasta ve infazı yakılan tutuklular ve ekonomik kriz gündemleriyle düzenlendi.
ANTEPLİ 4 GENÇ ENGELLENDİ
Mitinge Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın yanı sıra milletvekilleri de katıldı.
Mitinge katılan kitle 3 arama noktasından geçtikten sonra alana girebildi.
Yöresel kıyafet giyen Antepli 4 gencin elbiselerinden dolayı miting alanına girişleri engellendi. Şal û şepik giyen gençlerin alana girmesi için girişimde bulunan HDP milletvekilleri Hişyar Özsoy ve Pero Dündar’ın çabası da yetersiz kaldı. Gençler, “Üstümüzdeki yeleğin cepleri çok diye bizi alana almak istemiyorlar. Böyle saçmalık olmaz” diyerek tepki gösterdiler.
'İŞTE MEYDAN, İŞTE HALK İRADESİ'
Kürtçe, Zazaca ve Türkçe herkesi selamlayarak mitingin açılış konuşmasını yapan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy şunları söyledi:
"Özgürlük türküsü, sevdası öyle göçlük bir ruhtur ki hiçbir sıcaklık ona engel olamaz, işte İstasyon Meydanı da bunu gösteriyor. Amed gene tarih yazıyor bugün. Tecrit ve savaşa karşı çıkıyor ve demokrasiyle ders veriyor. Kürt halkının hiçbir baskıya teslim olmayacağını söylüyor Amed. İşte meydan işte irade ve halk. Demokrasinin ve barışın umudusun Amed."
‘ER YA DA GEÇ ÇÖZÜM MASASINA GELECEKSİNİZ’
Mitingde konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Türkiye ciddi bir ekonomik krizdedir” diye başladığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Sebebi faşişt AKP ve MHP hükümetidir. 5 Nisan 2015 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırdınız. Kürtçe üzerindeki tecridi ağırlaştırmak istediniz ama bu planınız tutmadı. Çare İmralı’da, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Herkes aklını başına alsın, biz efendileri kabul etmiyoruz. Kürtlerin tarihinde cezaevinde Mazlum ve Mahirlerin kişiliklerinde Kürt halkının iradesini almak istediler ancak onları iradeleriyle tarihe isimlerini yazdırdılar.
Mücadele şüphesiz her zaman devam edecek. Helalleşme diyorlar ama Dersim, Roboski ve Zilan katliamlarıyla yüzleşilmedikçe helalleşme olmaz. Her saldırınız günbegün bizi güçlendiriyor. Öcalan ile görüşmek hesabınıza gelmedi ve çözüm sürecini bozdunuz. Ama er ya da geç o çözüm masasına geleceksiniz.”
‘HALK HDP FİKRİYATINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADA’
Mitingde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de konuştu. Bütün zorluklara ve engellemelere rağmen "Amed halkının faşist iktidara cevap vermek için" meydanı doldurduğunu söyledi.
Aydeniz şunları belirtti: “Bu iktidar ‘mecalleri kalmadı’ diyor ama halk HDP fikriyatına sahip çıkmak için burada. Bizler her koşulda HDP fikriyatına sahibiz ve sonuna kadar da sahip çıkacağız. Hiçbir kapatma davası bizi bu fikriyattan vazgeçiremez. Savaştan, baskıdan ve kayyımdan beslenen bir iktidar var karşımızda. Bu iktidar yüzyıllık inkardan gücünü alıyor. Elde edilen Kürt kazanımlarını sömürmek ve yok etmek için Güney Kürdistan ve Rojava’ya saldırı yapıyorlar. Bu savaş politikası hiçbir zaman tutmadı. Bugün Güney Kürdistan’da yürütülen saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Oraları sömürge politikalarıyla insansız bırakmak istiyorlar. Bu savaş yıllardır sürüyor ancak bu çözüm değil ve Türkiye yokuşa doğru gidiyor. Buradan Êzidî halkının direniş ve statüsüne selam olsun. Amasız fakatsız Şengal halkının yanındayız. 74’üncü ferman bütün uluslar tarafından tanınmalı ve bir daha böyle bir durum yaşanmasın.
‘DAİŞ’İ CANLANDIRMAK İSTİYORLAR’
Biz diyoruz ki Serêkanîyê'de, Girê Sipî'de Afrin'de çetelere peşkeş çekildi. Bugün tek bir çakıl buraya gelmemişken Rojava’ya güvenlik sebebiyle saldırma planı yapıyorlar. Rojava'da Kürt kadınları ve erkekleri DAİŞ’i yok ettiler ancak bu, iktidarı rahatsız etti. Şimdi bu iktidar DAİŞ’i tekrar canlandırmak istiyorlar.
‘KÜRTLER 2. BİR LOZAN’A İZİN VERMEYECEK’
İktidarın cebinde sürekli Kürt düşmanlığı var. Bu kürt düşmanlığı sizin bitişiniz olacak. Kürt halkına 2’nci bir Lozan’ı yaşatmak istiyorlar. AKP ve MHP bir yüzyıl daha Kürtlere bir kayıp daha yaşatmak istiyorlar. Ama Kürtler yüzyıldır mücadele ediyorlar ve Ortadoğu’da siyaseti belirleyen bir aktör olmuşlar. Kürtler özgürlüğe kitlenmiş durumdadır. Artık hayallerden uyanın, Kürt halkı 2’nci bir Lozan’a izin vermeyecek.
‘ÇÖZÜM ABDULLAH ÖCALAN’DIR’
Bu iktidar Kürt düşmanlığını her yerde sürdürüyor. Cezaevleri işkence yerlerine dönüşmüş. Halk ihlallerinin, ölümün ve şiddetin olmadığı tek bir gün yok. Aysel Tuğluk için bir karar verildi ancak bu karar çifte standart. Bir an önce Aysel Tuğluk’u tahliye edin. Aysel Tuğluk ve siyasi tutsaklar tahliye edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu katliamcı ve sömürgeci düşüncenin temelinde tecrid anlayışı var. Tecrid insanlık suçudur. Ve herkes tecride karşı sesini yükseltmeli. Halkın iradesi olan Abdullah Öcalan’ın tecridi için muhalefet ne diyor?
Kürdistan’a gelip 'helalleşme, demokrasi' denilip Ankara’ya gitmeyi artık Kürt halkı yutmuyor. Kürt halkının kırmızı çizgisi Abdullah Öcalan’dır. Çözüm Abdullah Öcalan’dır. Sayın Abdullah Öcalan için dünyanın bir çok yerinde eylemler yapılıyor. Çünkü sunduğu paradigma herkes için çözümdür.”
‘KAOS PLANINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Mitingin son konuşmacısı HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar oldu.
“HDP’yi bitirmek için sürekli kumpas kuranlar bu meydanı görsünler, bu kararlı duruşu görsünler” diyerek konuşmasına başlayan Sancar, şunları söyledi: “Çözüm bizim ve sözümüz var diyoruz. Bu ülkede her sorunu çözecek bir birikimimiz, güçlü bir irademiz var. Bu iktidar bir yandan bu ülkeyi soyuyor ve açlığı yaygınlaştırıp yoksulluğu derinleştiriyor. Bunu yaparken dayandığı en büyük güç savaş politikasıyla yapıyor. Bunun için diyoruz ki savaşa ve sömürüye hayır.
Ekonominin durumunu rakamla anlatmayacağım. Sizler bizzat bunu deneyimliyorsunuz. İşsizlik almış başını gidiyor. Ne zaman iktidarlar sömürü düzenini kalıcı kılmak istiyorsa savaş düzeni politikasıyla yaklaşıyorlar. Halkı birbirinin karşısına getiriyorlar. Kaos planı uygulamak istiyorlar. Ancak biz buna asla izin vermeyeceğiz. Ve en büyük demokrasi ittifakını kuracağız. Buna sözümüz ve gücümü yeter.
‘SAVAŞA KARŞI GÜÇLÜ BİRLİKTELİK KURALIM’
Güney Kürdistan’da yürüttükleri politika bu coğrafyaya bir saldırı planıdır. Şimdi de Rojava’ya saldırma planları var. Kapı kapı dolaşıyorlar bu planı yapmak için, girmedikleri yer yok. Ancak biz bu siyasi mücadelenin öncülüğünü yapacağız. Bu iktidarın savaşının sebebi milli güvenlik sorunu değildir. Sebebi iktidarın kendi varlığını sürdürmesidir. Bu iktidar gidicidir. Ancak giderayak savaş oyunlarına başvuruyor.
Bütün demokratik güçlere sesleniyorum, ortak mücadelede buluşalım. Bu ülkeye en asgari demokrasiyi getirmek istiyorsak bunun farkında olalım. Bu muhalefet bu kısır döngüyü milliyetçilikle kıramaz. Savaşa karşı en geniş birlikteliği kuralım. Eğer bunu başarırsak iktidar çaresizlik içerisinde yuvarlanıp gidecek. Ancak iktidarın gitmesi yeterli değil. Demokrasiyi bu ülkeye getirmeliyiz. Bu yüzden demokratik ittifakı büyütelim ve güçlerimizi birleştirelim.
Bu ülkeye verilecek en büyük hediye büyük barıştır. Bütün halkları barış sözü veriyoruz ve bunun için ilk adım savaş politikalarına karşı mücadele etmektir. Barışın kurulması için demokratik siyaseti sonuna kadar ayakta tutmalıyız. Savaş sanıldığı gibi cesaret işi değildir tam tersi korkakların işidir. Cesaret barışı sağlamaktır. Gençlere onurlu bir gelecek vaad ediyoruz. Evet, barış kolay değildir. Çalışarak ve siyaset üreterek barış gelir. Biz bu zorlu yolu yürümeye hazırız. Çünkü arkamızda bu ülkenin onurlu insanları var. Bu ülkede 40 yıldır süren bir çatışma ve yüzyıldır süren bir Kürt sorunu var.
Abdullah Öcalan 'ben 1 haftada bu çatışmayı bitirebilirim' dedi. Ancak 7 yıldır Öcalan’a tecrid uygulanıyor ve barış sürecinde aktör olmasının önüne geçiliyor. Çözüm üretecek gücümüz var. Halkımıza ve bedel ödeyenlere sözümüz var. Savaşa izin vermeyeceğiz. Demokrasiyi bu ülkedeki halklarla birlikte getireceğiz.”
Miting, Murat Demir’in konseriyle sona erdi.