HDP'den çiftçilere ve 'İzmir'in Çernobili'nde oturan halka ziyaret

HDP "İş ve Aş Buluşmaları" kapsamında İzmir'de selden etkilenen çiftçilerle görüştü. Garo Paylan’la görüşen çiftçiler "Ürünümüz suya battı, seralarımız parçalandı. Ama ne yazık ki kimse halimizi sormadı" dedi. Etkinlik kapsamında İzmir’in Çernobili olarak bilinen nükleer atık alanında Gaziemir halkıyla da buluşulurken, Gaziemirli yurttaşlar “Artık nefes alamıyoruz” sözleriyle isyan etti.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR – Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) başlattığı "İş ve Aş Buluşmaları" etkinliği İzmir'de devam ediyor. Etkinliğin ikinci gününde HDP'liler İzmir’de ilk olarak selden etkilenen vatandaşlarla, çiftçilerle, tarım ve sera işçileriyle buluştu. Çiftçiler HDP’nin Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan’la görüşürken, yoğun sağanak yağış sonucu olan selden etkilendiklerini ifade ederek, sorunun çözümü için kimsenin çiftçinin yanında olmadığını belirtti. Öte yandan görüşme esnasında yurttaşların taşıdığı "Nükleer çöplük istemiyoruz", "Temiz hava, temiz su, temiz toprak" ve "Nükleere hayır" yazılı dövizler dikkat çekti.

ÇİFTÇİLER: KİMSE HALİMİZİ SORMADI

Çiftçiler görüşmede, “Her şey parçalandı, demirler ve naylon çadır dağıldı. Sadece bu gördüğünüz seranın zararı tek başına 50 bin lirayı buluyor. Ürünümüz suya battı, seralarımız parçalandı. Ama ne yazık ki kimse halimizi sormadı, şimdiye kadar hiç bir yetkili sorunu çözmek için gelmedi. Çiftçi artık ölmüş durumda. Gücümüz yok. Sürdürecek, dayanacak güç kalmadı çiftçide" ifadelerini kullandı.

İZMİR'İN ÇERNOBİLİ'NDEN ZARAR GÖREN GAZİEMİR HALKIYLA BULUŞTULAR

Çiftçilerle yapılan görüşmenin ardından ise HDP'liler etkinlik kapsamında İzmir'de uzun yıllardır halkın sağlığını ve yaşamını tehdit eden ve İzmir’in Çernobili olarak bilinen nükleer atık alanında Gaziemir halkıyla buluştu. Burada Gaziemir halkının yıllardır yaşadığı sorunlar dinlenirken, buluşmada söz alan Gaziemirli yurttaş “Artık nefes alamıyoruz” sözleriyle isyan etti. Yurttaşlar, yaşadıkları sorunla ilgili “Biz burada artık nefes alamıyoruz. Kapımızı camımızı açamıyoruz. Soluduğumuz hava zehir. Ailemizde kanser olanlar var, kronik hastalar var. Başımızdaki yetkililer gelsin, buradaki havayı sadece 1 gün solusun, hepsi isyan eder. Biz bu havayı 30 yıldır soluyoruz" ifadelerini kullandı.