Hekimler 81 ilde eylem yapacak: Salgın kontrolden çıktı
TTB'nin düzenlediği basın açıklamasına 81 ili temsil eden 65 Tabip Odası başkanları ve yönetim üyeleri katıldı. Tablonun 'korkunç' olduğunu söyleyen hekimler 15 Nisan'da uyarı eylemi yapacak.
DUVAR- Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, korona virüsü salgınında son duruma ilişkin olarak Cağaloğlu'nda bulunan İstanbul Tabip Odası binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya 81 ili temsil eden 65 Tabip Odası başkanı ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Alınan karara göre TTB, 15 Nisan'da Ankara'da Sağlık bakanlığı önünde bir araya gelecek. Öte yandan her şehrin Tabip Odası üyeleri de il sağlık müdürlükleri önünde toplanacak.
İstanbul'da bütün hastanelerin dolduğuna dikkat çeken İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç, şunları söyledi: "Yoğun bakımlar dolmuş durumda ve hastalar sıra bekliyor. Yatırmak için hasta tercihi yapmak, birilerinin ölmesini beklemek hekimlerin hiçbir zaman arz etmediği bir durum. Bir yıldır zaten tükenmiş olan sağlık çalışanları çok zor durumda. İktidarın can kayıplarını bir an önce durdurması gerekiyor. Çünkü şu anda artık yönetemiyor demeyelim, bilinçli olarak salgın yönetilmemekte. Hastanelerde acil ve zorunlu olmayan bütün başvurular ertelenmeli ve tüm hastaneler Covid'li hastalara ayrılmalı."
'ANKARA'DA BIR HASTA 12 SAAT BEKLETİLDİ'
Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, kentteki tüm hastanelerin dolduğunun altını çizdi. Karakoç, "Dün olduğu gibi bugün de daha yüksek sesle söylemek istiyoruz. Biz yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Bütün toplumun sağlık hakkına sahip çıkmak istiyoruz. Ne yazık ki kapitalist sistem küresel olarak bu salgınla mücadele etmiyor. Ekonomik kaygılarını ön plana çıkarıp toplum sağlığını öncelemeden, dün bizi hasta ederek kar ediyorlardı. Bugün de tedavi ederek kar etmeye çalışıyor. Bir an önce herkesin eşit olarak aşılanması gerekiyor. Dün Ankara'da bir hastamızı yatırmak için yer bulamadık. 12 saat boyunca sedyede kaldı. Buradan tek yürek ve ses olarak idarecilere soruyoruz. Bu ölümlerin sorumlusu sizsiniz. Bir an önce acil tedbirlerin alınması gerekiyor" dedi.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, "Vaka sayıları artışa geçti. 7 katlık bir artış var. Kapanan servisler tekrar açıldı. Ekonomiyi değil yaşama önecilik vermeliyiz" diye konuştu.
FİNCANCI: KINRMIZI PAZARTESİ ROMANI GİBİ
Basın açıklaması metnini okuyan TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı "Günlük vaka sayıları elli bini aştı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlara göre dahi iki yüz elliyi aştı" dedi. Fincancı şöyle devam etti:
"Hastanelerimiz Covid-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece Covid-19 hastaları değil, Covid-19 dışındaki hastalarımız da mağdur oluyor. Ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar. Tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in 'Kırmızı Pazartesi' romanındaki gibi her şey herkesin gözü önünde oldu. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala salgını yönetmek yerine algıyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.
'YETER, BİN DEFA YETER!'
Korur sözlerine şöyle devam etti: "Bu kâbusu hep birlikte durduralım. Türk Tabipleri Birliği olarak bütün sağlık emek-meslek örgütleriyle birlikte iktidarı uyarmak, topluma çağrıda bulunmak için 15 Nisan Perşembe günü saat 12.30’da “YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ! Ölümleri Durdurun!” sloganıyla Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve Türkiye’nin bütün illerinde de Sağlık Müdürlükleri önünde olacağız.
Çağrımız sadece sağlık örgütlerine ve sağlık çalışanlarına değil. Bütün emek-meslek örgütlerini, bütün sendikaları, bütün siyasi parti ve çevreleri, başta yakınlarını COVID-19 nedeniyle kaybedenler olmak üzere bütün yurttaşlarımızı çağrımızı sahiplenmeye, sesimize ses katmaya, bu yanlış politikalara itiraz etmeye, bu korkunç gidişata dur demeye, yaşam hakkımızı sahiplenmeye çağırıyoruz. Bu çığlık hepimizin!"