Her şeyi anlatan grafik, ahtapotun kolları ve BRICS parası yolda mı?
ABD, uluslararası düzeni şekillendirirken tek rakip olarak gördüğü Çin’in en büyük ekonomik güç olmasını engellemek ve küresel ekonomik hegemonyayı bırakmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Küresel ekonomiye dair birçok konu birikti. Bu yazı biraz uzun ve ayrıntılı olacak. En çok ilgimi çeken konuyu ilk olarak paylaşmak istedim.
Global Research adlı dünyaca ünlü ilerici akademisyen ve yazarların yer aldığı sitede "Bir Grafik Her Şeyi Anlatıyor" başlıklı ilginç bir yazı gözüme çarptı. Yazıda, Çin'in yükselişi ve ABD'nin küresel ekonomik hegemonyayı bırakmamak için yaptıkları ele alınıyor. Girişi şöyle:
"Bu grafik, Washington'un Çin'in muazzam büyümesi konusunda neden bu kadar endişeli olduğunu açıklıyor. ABD'nin neden Tayvan ve Güney Çin Denizi meselelerinde Çin'i tahrik etmeye devam ettiğini açıklıyor. Pentagon'un Tayvan Boğazı'na ABD savaş gemileri ve Taipei'ye büyük miktarlarda ölümcül silah göndermeye neden devam ettiğini açıklıyor.
DÜZENİ YENİDEN ŞEKİLLENDİREBİLECEK TEK RAKİP
Washington'un neden Asya'da Pekin'i kuşatmayı ve kışkırtmayı amaçlayan Çin karşıtı koalisyonlar yarattığını açıklıyor. Biden yönetiminin neden Çin'e karşı ticaret savaşını hızlandırdığını, işletmelerine ağır ekonomik yaptırımlar getirdiğini ve kritik yarı iletkenlerin ithalatını neden yasakladığını gösteriyor.
Çin'in neden ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde 'uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve giderek artan bir şekilde yeteneği olan tek rakip' olarak seçildiğini açıklıyor. Washington'un neden Çin'i tecrit edilmesi, şeytanlaştırılması ve mağlup edilmesi gereken en büyük ve en zorlu stratejik düşmanı olarak gördüğünü açıklıyor."
2030’LARDA ÇİN EKONOMİSİ ABD’Yİ GEÇECEK
Peki nedir bu grafik?
Halen dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'nin mevcut durum sürdüğünde ilerleyen yıllarda bu özelliğini kaybedeceğini ve Çin'in epey büyük bir farkla ABD'yi geride bırakacağını gösteriyor. IMF verilerine göre, 2022 yılı itibarıyla ABD'nin gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYİH) 25 trilyon 35 milyar dolar, Çin'in ise 18 milyar 321 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
Tahminlere göre, Çin'in ekonomik büyüklüğü 2030'ların başında ABD'yi geçecek ve 2050'de ABD'nin 60 trilyon dolar büyüklüğüne karşılık Çin 100 trilyon doları geçecek. Çin'in kişi başı GSYİH'sı da ABD'nin yarısı kadar olacak.
RUSYA’YI HEDEF ALAN SAVAŞÇI POLİTİKALARIN NEDENİ
Yazar Mike Whitney bu grafiğin Çin'e karşı düşmanca diplomatik darbeleri değil, aynı zamanda Rusya'yı da hedef alan savaşçı politikaları da açıkladığını vurguluyor.
Şöyle diyor: "Ukrayna ve Asya'da giderek şiddetlenen yangınlar, “Rus saldırganlığının” veya 'kötü Putin'in sonucu değil. Bunlar, Çin'in hızlı yükselişini durdurmak ve Amerika'nın dünya düzenindeki baskın rolünü korumak için uğursuz bir jeopolitik stratejinin hayata geçirilmesidir. Bu yüzden dünyanın savaşan bloklara bölünmesini deneyimliyoruz. İşte bu yüzden Avrupa, bu kış tek başına soğuk bir karanlığa ve zorla sanayisizleşmeye itildi.
Tüm bu intihar politikaları, Amerika'nın küresel sistemdeki yüksek yerini korumak için tek bir amaç için uydurulmuştur. Bu nedenle tüm insanlık şu anda bir Üçüncü Dünya Savaşı'nın içindedir; Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olmasını engellemek için tasarlanmış bir savaş; ABD'nin küresel üstünlüğünü korumak için tasarlanmış bir savaş."
Çok karamsar değil mi? Ama ne değil ki? Yukarıdaki sanayisizleşme lafı aklıma başka bir şey getirdi. Küresel ekonominin başındaki en büyük belalardan biri olan finansallaşma...
YÖNETTİĞİ VARLIKLARIN DEĞERİ ALMANYA, BİRLEŞİK KRALLIK VE FRANSA EKONOMİLERİNDEN DAHA FAZLA
Blackrock diye bir büyük bir yatırım yönetim şirketi var. Dünyanın en etkili şirketlerinden biri ve alanında en büyük.
Yönetimi altındaki toplam varlıkların değeri 2022 yılı itibarıyla 10 trilyon doları buluyor. Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa'nın toplam GSYİH'larından (üretilen mal ve hizmetlerin değeri) fazla. En büyük üç varlık yönetim şirketi BlackRock, Charles Schwab ve Vanguard’ın toplam aktifleri ise 26.25 trilyon dolar. ABD’nin GSYİH’sından fazla…
Finansallaşma, yaşadığımız ve yaşanması muhtemel finansal krizlerin nedenidir. Finans endüstrisinin iktisadi hayatın birçok alanına hâkim olması, üretimden kopuş ve karların mal ve hizmet ticaretinden daha çok finansal faaliyetlerden elde edilmesi finansallaşma anlamına geliyor.
FİNANSALLAŞMANIN EN HAS ÖRNEĞİ: BLACKROCK
İşte BlackRock, günümüzde finansallaşmanın en has örneği... 30 yılda dünyaya hükmeder hale geldi. 2000 başında sadece 165 milyar doları yönetiyordu. Bir başka varlık yönetim şirketi, yatırım bankası Goldman Sachs'ın yerini aldı, Biden yönetiminin ekonomi politikalarına BlackRock yön veriyor. Goldman Sachs, Obama ve Trump yönetiminde ekonomi politikasını yürütüyordu. Bugün BlackRock bu kilit rolü üstleniyor.
Firmanın üst düzey yöneticilerinden Brian Deese, Başkan Biden'ın ekonomi politikası için ana danışmanı olan Ulusal Ekonomik Konsey'in Direktörü… Hazine Bakanı Janet Yellen'ın yardımcısı Adewale Adeyemo ise, daha önce BlackRock'ın eski yöneticisi ve CEO Larry Fink'in danışmanıydı.
Yine üst düzey yöneticilerinden Michael Pyle, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Kıdemli Ekonomik Danışmanı... Sadece ABD değil, İsrail, İngiltere, Almanya, İsviçre ve Meksika'da ekonomi politikalarının mevcut ve önceki üst düzey yöneticilerinden bazıları eski BlackRock çalışanı...
PERDE ARKASINDA ROTHSCHIELD AİLESİ Mİ VAR?
Aynı zamanda dünyanın en büyük "gölge bankası" çünkü Aladdin adındaki risk yönetim yazılım sistemi ile ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa merkez bankaları için toplamı 21.6 trilyon doları bulan varlığı ve yapılan tüm işlemleri izliyor. Bu da BlackRock’ı kısmen para yöneticisi ve kısmen de devlet ortağı haline getiriyor.
Bu kadar hızlı büyümesi ve gücü BlackRock'ı komplo teorilerine açık bir kurum haline getirdi. Kimi uzmanlar, BlackRock'ın perde arkasında Rothschild ailesinin yer aldığını, ABD'nin en güçlü kişilerinden CEO'su Larry Fink'in aslında "bir memur" olduğunu savunuyor.
Büyük şirketlerin neredeyse tamamında ciddi yatırımları olan BlackRock, Wall Street'teki sürekli yükselişin ardında yatan kurumların başında geliyor. BlackRock’ın ve diğerlerinin varlık nedeni Wall Street’in ve diğer piyasaların sürekli yükselmesine dayalı… Ancak, hisse senetleri fezaya çıkamaz, muhakkak bir sonu olacak.
“BlackRock: Paramıza Ulaşmak İsteyen Gizli Bir Dünya Gücü” adında bir kitap yazan Alman gazeteci Heike Buchter şöyle diyor:
“BlackRock fonları büyük şirketlere hissedar oluyor. Tröst aynı zamanda merkez bankalarına, maliye bakanlıklarına, büyük yatırımcıya, devlet fonlarına, Amerikan emeklilik fonlarına, sigortalara ve vakıflara da danışmanlık yapıyor. Bono ve hisse senetleri kanalıyla şirketleri finanse ediyor. Dünya finans piyasasında BlackRock’ın parmağının olmadığı hemen hiçbir alan bulunmuyor.”
BÖYLESİNE ZENGİNLİĞE RAĞMEN KÜRESEL GIDA KRİZİ YAŞANIYOR
İşte, öyle garip bir dünyada yaşıyoruz ki; dolarların havada uçuştuğu, her yerde kolu olan ve ekonomilerden daha büyük trilyonlarca doları yöneten şirketlerin cirit attığı bir dönemde küresel gıda krizi yaşanıyor.
Evet, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle tahıl fiyatları yükseliyor. Ancak bu alanda da aşırı kâr hırsı ve tekelleşme var. Buğday fiyatlarının Londra Borsası’nda geçen yıl Temmuz ayından bu yana yüzde 50’ye yakın artmasında; madalyonun diğer yüzünde "Gıdanın ABCD'si" adı verilen tekelci şirketler yer alıyor. ABCD dört şirketin baş harflerinin kısaltması: Archer-Daniels-Midland Company, Bunge, Cargill ve Louis Dreyfus...
GIDANIN ABCD’Sİ MÜTHİŞ KÂRLAR AÇIKLADI
Bu şirketler küresel tahıl ticaretini ve piyasanın yüzde 70'ini hakimiyeti altında bulunduruyor. Ve böyle bir dönemde inanılmaz kârlar açıkladılar: Cargill, 2022 yarıyılı itibarıyla kârının yüzde 23 artarak 165 milyar dolara çıktığını açıklarken, Archer-Daniels-Midland yılın ikinci çeyreğinde şimdiye kadarki en yüksek kârını yaptığını bildirdi.
Dünyada pandemi öncesindeki 135 milyona oranla bu yıl tahminen 323 milyon insan akut gıda güvensizliği içinde olacak ve Lübnan, Yemen, Sudan ve Somali gibi gıda ithalatçısı ülkelerde yoksullar açlıkla karşı karşıya... Zengin ülkelerdeki yoksul tüketiciler de masaya yemek koymakta zorlanıyor.
Pandeminin neden olduğu arz şokları ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali bu yangının kıvılcımı oldu, diyebiliriz. Ateşi hazırlayan ise; küresel gıda sistemindeki aşırı kr ve spekülasyona dayalı tekelci sistemdi.
BAKALIM LULA NELER YAPACAK?
Brezilya ile bitirelim. Luiz Inacio Lula da Silva; kısaca Lula bir kez daha devlet başkanı seçildi. Muhafazakâr, sağcı Jair Bolsonaro’yu geride bıraktı. Lula, 2003-2010 arası iki dönem başkanlık yapmıştı. Brezilya tarihinde üç dönem başkanlık yapan ilk lider oldu.
Solcu Lula’nın seçilmesi kuşkusuz ABD’nin hiç hoşuna gitmedi. Ukrayna savaşının sürdüğü bir dönemde resmi olmasa da gelişmekte olan Güneyi temsil eden BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika) üyesi Brezilya’nın başına Amerikan politikalarına hiç de sıcak bakmayan bir lider gelmesi Washington açısından pek hoş bir durum değil. Seçimden önce BRICS’in Ukrayna savaşında arabulucu rolü oynayabileceğini söyleyen Lula’nın Rusya yanlısı bir politika izlemesi bekleniyor.
BRICS GENİŞLEYEBİLİR, TÜRKİYE DE KATILIR MI?
Ayrıca, Lula döneminde BRICS’in genişlemesi ihtimali de var. Washington merkezli düşünce kuruluşu National Endowment for Democracy, Brezilya seçimlerinden hemen önce; BRICS’e Arjantin ve İran ile muhtemelen Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin de katılabileceğini, Rusya’nın dünya GSYİH ve nüfusunda kayda değer payı olan daha fazla ortak arayışında olacağını yazdı.
En önemlisi; Lula, rezerv para ABD Doları'na alternatif BRICS para birimi arayışını hızlandırabilir. Lula, BRICS'in en büyük eksikliğinin, dolara rakip olacak yeni bir para birimini piyasaya sürmemesi olduğu savunuyor. Cezaevinden verdiği bir röportajda şöyle demişti:
LULA, BRICS REZERV PARASINI DÜNYANIN GÜNDEMİNE TAŞIYACAK
“Yeni bir para birimini tartışmaya açtığımda, Obama beni aradı, 'Yeni bir para birimi, yeni bir Euro mu yaratmaya mı çalışıyorsun?' dedi. 'Hayır, sadece ABD Dolarından kurtulmayı deniyorum' dedim."
Dolara alternatif arayışının yükselişte olduğu 2022'de BRICS rezerv para birimi için beklentiler oldukça parlak ve bu fikrin arkasında beş üye ülke var. Ayrıca bu yıl beş BRICS ülkesinin para birimleri Euro'dan daha iyi performans gösterdi.
ABD'DE ENFLASYONUN YAVAŞLAMASI PİYASALARI COŞTURDU
ABD'de enflasyonun yavaşlama belirtileri göstermesi geçen hafta iyimserlik yarattı. ABD'de Ekim ayında yıllık enflasyon ekonomistlerin yüzde 8'lik tahminlerinin altında kalarak yüzde 7.7'ye geriledi. Eylül ayında enflasyon yüzde 8.2'ydi. Enflasyonun düşmesi FED'in Aralık ayında 50 baz puanlık mütevazı bir artış yapma ihtimalini güçlendirdi.
Bu arada, Çin'in bazı Covid kısıtlamalarını hafifletmesi de iyimserliğe katkı yaptı.
S&P 500 endeksi Haziran ayından bu yana en iyi haftasını yaşadı. Endeks haftayı yüzde 5.9 artışla kapatırken, Dow Jones Endeksi de yüzde 4 yükselişle haftayı bitirdi. Perşembe günkü 1.200 puanlık sıçrama Nasdaq'taki yükseliş ise teknoloji hisselerinin desteğiyle yüzde 8.1'di.
Avrupa'da da hisse senedi piyasaları Mart ayından bu yana en iyi haftasını yaşadı. Alman DAX endeksi, FED’in faiz artırımlarını yavaşlatacağı beklentileri ve Çin'in bazı Covid kurallarını gevşettiği haberleriyle haftayı yüzde 5.7 yükselişle kapattı.
Kripto para birimlerinde ise keskin düşüşler yaşandı. Bitcoin, FTX borsasının resmi olarak iflas başvurusunda bulunması nedeniyle iki yılın en düşük seviyesine yaklaşarak hafta içinde yüzde 20'den fazla düşüşle 17 bin doların altına indi. Ethereum da yüzde 25 geriledi.
Diğer yandan İngiliz ekonomisi 2022'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 0.2 küçüldü. Bu son 1.5 yıldaki ilk daralma oldu.
BU HAFTA NELER OLACAK?
Bu hafta ABD'de önemli ekonomik veriler açıklanacak; perakende satışlar, üretici fiyatları ve konut verileri... Ayrıca, büyük perakendecilerden gelecek bilançolar izlenecek. Yatırımcılar ayrıca, en büyük kripto borsalardan biri olan FTX'in iflas başvurusunda bulunmasının diğer piyasalara etkisini takip edecek.
Japonya, Hindistan, İngiltere ve Kanada'da enflasyon oranları açıklanacak. İngiltere'de yeni Maliye Bakanı Jeremy Hunt'ın açıklayacağı Sonbahar Bütçesi de önemli...
Japonya'dan büyüme oranı ve Çin'den de endüstriyel üretim, perakende satışlar, sabit yatırım verileri takip edilecek.
Kaynak: www.globalresearch.ca, Turcomoney, Cumhuriyet, www.opendemocracy.net, www.consortiumnews.com, www.en.wikipedia.org, www.investing.com, www.tradingeconomics.com.