Hindistan Yüksek Mahkemesi'nden 'yıkım' kararı: 'Anayasal demokraside yeri yok'
Hindistan Yüksek Mahkemesi, "Yürütme, yargıç olup mülkleri yıkamaz. Bir buldozerin bir binayı yıktığı caydırıcı görüntü insana güçlünün haklı olduğu hukuksuzluğu anımsatıyor" hükmünü verdi.
DUVAR - Hindistan Yüksek Mahkemesi, yetkililerin bir kişiye sadece suçlama yöneltilmesi sebebiyle evlerini yıkamayacağına hükmederek böyle bir eylemin katı yönergeler uyarınca yapılabileceğine karar verdi. Söz konusu karar, çok sayıda kişinin şüpheli ya da hükümlülerin evlerinin bir cezalandırma yöntemi olarak yıkılmasına karşı şikayette bulunmasının ardından geldi. Yüksek Mahkeme, bugün verdiği kararda, "Yürütme (hükümet), yargıç olup mülkleri yıkamaz. Bir buldozerin bir binayı yıktığı caydırıcı görüntü insana güçlünün haklı olduğu hukuksuzluğu anımsatıyor" değerlendirmesinde bulundu.
GEREKÇE 'RUHSATSIZ YAPI' AMA...
BBC'nin haberine göre, Yüksek Mahkeme ayrıca yetkililerden söz konusu kişi ya da kişilere haklarında çıkarılan emirlere itiraz etmek ya da mülklerini boşaltmak için yeterli zaman vermesini talep etti. Hindistan'da özellikle iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) yönetimde olduğu eyaletlerde yıkım, hakkında suçlama olan kişilere karşı bir çeşit cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. Gösterilen gerekçe 'ruhsatsız yapı' olsa da uzmanlar bunun arkasındaki mantığı sorgulayarak söz konusu eylemin herhangi hukuki bir meşruiyetinin bulunmadığına dikkat çekiyor. Bu eylemlerden Hindu aileler de etkilense muhalefet ve hak savunucularına göre, bu tür yıkımlar çoğunlukla Müslüman toplumunu, özellikle de din bağlantılı şiddet olayları ve protestoların ardından yaşanıyor.
'BU TÜR EYLEMLERİN ANAYASAL BİR DEMOKRASİDE YERİ YOK'
Başbakan Narendra Modi'nin partisi BJP ise muhalefet ve hak savunucularının bu iddialarını reddediyor. Eyalet başbakanları da yıkımları 'suça karşı sert yaklaşım' ile ilişkilendiriyor.
Hindistan Yüksek Mahkemesi, bugün görülen duruşmada, davaya konu olan uygulamayı sert ifadelerle eleştirdi. Kararda, "Böyle keyfi ve zorba eylemlerin anayasal bir demokraside yeri yok" denildi. Mahkeme, 'kanunu kendi ellerine alan' yetkililerin sorumlu tutulması gerektiğini kaydetti. Yüksek Mahkeme ayrıca ruhsatsız ya da yasadışı olduğu söylenen yapılar yıkılmadan önce yetkililerin 15 gün öncesinde bilgilendirme yapmasını şart koşan bir dizi yönerge de ortaya koydu. Buna göre, bu bilgilendirmede yıkımın hangi sebeplerle yapılacağının da ifade edilmesi gerekecek. Hakkında suçlama olan kişinin, yıkım gerçekleşmeden önce söz konusu bildirime yanıt vermesi için 15 günlük bir süresi olacak. Mahkeme kararına göre, söz konusu sürecin video kaydına da alınması gerekecek.
Duruşma sırasında 'yargısız yıkımları' eleştiren Yüksek Mahkeme, bu yönergelerin uygulanmamasının 'mahkemeye saygısızlık' suçunu teşkil edeceğine dikkat çekti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)