Hrant Dink anıldı: 'Büyülü sözlerinden uzak 15 eksik yıl'
Hrant Dink'in katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti. Dink, öldürüldüğü Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı önünde anıldı.
DUVAR - Agos Gazetesi'nin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink, katledildiği yerde 15. kez anıldı.
Yaşamı boyunca hakikat mücadelesi veren ve toplumsal barış için diyalog çağrısı yapan gazeteci Hrant Dink, 15 yıl önce Halaskargazi Caddesi'ndeki eski Agos Gazetesi'nin bulunduğu binanın önünde katledildi. Geçen yıl pandemi nedeniyle çevrimiçi düzenlenen anma, bu sene önceki yıllarda olduğu gibi Dink'in katledildiği Sebat Apartmanı önünde yapıldı.
'CESARETİNİ KALBİMİZE YAZDIK'
"15 eksik yıl" sloganıyla bir araya gelenler, Hrant Dink'in katledildiği yerde toplandı. Agos Gazetesi'nin eski ofisi olan apartmana "15 Eksik Yıl" pankartı asıldı. Pankartta, Hrant’ın Arkadaşları tarafından yazılan şu sözler yer aldı: "Büyülü sözlerinden, keskin bakışından, barış inadından ve kocaman gülüşünden uzak 15 yıl geçti Ahparig. Ama hafızanın hükmü geniş. Senin sözünün arkasındayız. Cesaretini kalbimize yazdık. Gülüşünü yüzümüze kazıdık. Bil ki, her eksik yılda daha da çoğalıyoruz Ahparig."
Fiziki mesafe ve maske kuralları uygulanarak yapılan anmada, katılımcıları Hrant’ın Arkadaşları'ndan Bülent Aydın konuşmasıyla karşıladı. Aydın, "Bu meydan bu ülkenin vicdan, adalet mücadelesinin ve ağrısının dile getirildiği yer" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hrant Dink ortak geleceğimiz için umuttu. Onu öldürenler bu umudu yok etmek istediler ama bunu başaramadılar. Biz yüz binlerce yürüdük. Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz dedik."
'SENİ TOPRAĞA VERİRKEN BURADAN YÜKSELEN SES SUSMADI'
Anmada Rakel Dink, eşi Hrant Dink için yazdığı mektubu okudu: "Seni toprağa verirken buradan yükselen isyan ve itiraz sesi susmadı, susmayacak. İşçiler, kadınlar, öğrenciler, köylüler yine direnişte. Bir gün yine sel olup alacaklar. Gücümüz yettikçe seslerine ses katmaya devam edeceğiz. Sesin kulağımızda sözümüz, söz."
Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Rakel Dink, şöyle devam etti: “15 yıl oldu. 15 eksik yıl. O günün çocukları büyüyorlar. Çözemediğimiz her sorunu onların omuzlarına yıkıyoruz. Sorunun sahibi de sebebi de biz değilmişiz gibi bir de tutup cepheye çocukları, gençleri sürüyoruz. Oysa bizim kanlı mirasımız olmasa tüm dünyadaki akranlarıyla, tüm farklılıklarıyla başka bir gelecek hayali kurabilir ve gerçekleştirebilirler. Şu geçmişin kilidini açalım da özgür kalsın acı dolu ruhlar… Evimizi inşa edeceğimiz sağlam kayadır, gerçek. Gelecek korkuları ve hayalleri ile büyüklerinin acı dolu mirası arasında sıkışıyor çocuklar."
‘HRANT’IN ARKADAŞLARI HER YERDE’
Hrant'ın Arkadaşları'ndan HDP eski MYK üyesi Bircan Yorulmaz, tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden bir mesaj gönderdi. 15 yıldır ilk kez bu sene anmaya katılamayan Yorulmaz’ın mesajını Emel Kurma okudu.
"Biliyorum ki Hrant'ın Arkadaşları sadece bu alanda değil, sadece dünyanın çeşitli yerlerinde de değil… Aynı zamanda Edirne’de, Silivri’de, Diyarbakır’da ve burada Sincan’da… Türkiye’nin pek çok yerindeki cezaevlerinde onu düşünüyorlar, onu anıyorlar. Adalet, hakikat ve vicdan bugün onun adıyla anılıyor. Biz Hrant’ın arkadaşları olarak her nerede olursak olalım onun bıraktığı yerden demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Halkların eşit yaşaması için çabalayacağız.”
‘KEŞKE BU YAŞAMDA SOHBET EDEBİLSEYDİM HRANT AMCA’MLA’
Hrant Dink öldürüldüğünde 5 yaşında olan Nazım Özgün Afşin de bir konuşma yaptı. Hrant Dink’i anarak ve adalet mücadelesini takip ederek büyüdüğünü anlatan Nazım Özgün, şu ifadeleri kullandı:
"Bazı taşların dili vardır, duymasını bilene konuşur, Hrant Amca’mın taşı gibi. Benim için Agos’un önündeki kaldırımdaki o taş, Hrant Amca’mın vurulup düştüğü taştan çok daha fazlası. Buluşma noktamız gibi, Hrant Amca’ma gitmek gibi o taşa gitmek. Asla o taşa basmam. Keşke bu yaşımda sohbet edebilseydim Hrant Amca’mla. ‘Bu çocuktan asla vazgeçme, kumaşı başka, ruhu başka’ demiş anneme otizm tanısı aldığım zaman. Keşke Hrant Amca’m Hacettepe’yi kazandığımı görebilseydi. Herkes için 15 yıl uzundur ama benim neredeyse tüm hayatım. İnsan tüm hayatı boyunca büyürken, çocukken, gençken bir anmaya gidiyorsa orada dinlediklerini hiç unutmuyor."
'ÇABASI, RÜYASI VİCDANINDA GİZLİYDİ'
Hrant’ın Arkadaşları'ndan Gaye Boralıoğlu, 15 yıldır süren anmaların Türkiye toplumundaki yerini Gazete Duvar'a anlattı. Hrant Dink'in öldürülmesinin toplumun vicdanında derin bir yara açtığını söyleyen Boralıoğlu şöyle devam etti: "Derin kelimesini sıradan anlamıyla kullanmıyorum, tarihi çok eskilere uzanan, büyük travmaların, katliamların içinden geçen, yüzleşilmemiş, inkâr edilerek daha da acılaşmış, çok köklü meselelerden bahsediyorum. Bence Hrant Dink’in cenazesinde bir araya gelen insanların tek bir ortak özelliği var: Vicdanlı olmaları. Çünkü Hrant da öyleydi. Bir ideolojinin, bir siyasi görüşün, bir kliğin insanı değildi. Çabası, rüyası vicdanında gizliydi. Dünyaya oradan bakıyordu ve sadece adalet diliyordu; Ermeni halkı için, ezilenler için adalet. Hrant’ın cenazesinde bir araya gelen insanlar onun bu misyonunu omuzlarında taşıyorlar ve adalet talep ediyorlar."
Anmada, "Hrant için Adalet için", "Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni'yiz", "Biz bitti demeden bu dava bitmez", "Katilleri koruyan cinayete ortaktır", "Buradayız Ahparig" sloganları atıldı.